‘Hadis’ olarak etiketlenmiş yazılar
İmâm-i Buhâri (Radiyallah-u anh)- 4
03 Aralık 2008Baverne (Bahçe başı) köyü yolu
İmâm-i Buhâri (Radiyallah-u anh)- 4
Buhâri (r.a.) şöyle anlatmıştır;
-“Hadis öğrenmek için iki defa Mısır’a ve Şam’a, dört defa Basra’ya gittim. Hicaz’da altı sene kaldım.
Hadis âlimleri ile birlikte Bağdad ve kûfe şehirlerine kaç def’a gittiğimi sayamam.”
İmam-i Buhâri (r.a.) bu seyahatlerinde binden fazla âlimden hadis ve diğer ilimler öğrenmiş ve nakletmiştir. Hocalarından bir kısmı şu zâtlardır;
Buhâra’da;
Muhammed bin Selâm el-Bikendi (radiyallah-u anh), Abdullah bin Muhammed el- Müsnedi (Radiyallah-u anh), Muhammed bin Yusuf el-Bikendi (Rdiyallah-u anh), İbrahin bin el-Eş’aş (Radiyallah-u anh),
Mekke-i Mükarrama’da;
Abdullah bin Zübeyr el-Hamidi el-Mekri (Radiyallah-u anh), Ebû Sâbit Muhammed bin Abdullah (Radiyallah-u anh), Ahmed bin Muhammed el-Ezraki (Radiyallah-u anh),
Medine-i Münavarra’da;
Abdülaziz el-Üveysi (Radiyallah-u anh), Mutarrıf bin Abdullah(Radiyallahu anh)
Vasıt’ta;
Amr bin Muhammed bin avn (Radiyallah-u anh),
Bağdad’da;
Şüreyc bin en-Nu’man (Radiyallah-u anh), Muhammed bin İsa et-Tabbani(radiyallah-u anh), Ali bin Mensur (Radiyallah-u anh),
Basra’da;
Ebu Âsım en-Nebil eş-Şeybani (Radiyallah-u anh), Bedel bin el-Minber (Radiyallah-u anh), Muhammed bin Abdullah el-Ensari (Radiyallah-u anh), Ömer bin Âsim el-Kilabi (Radiyallah-u anh), Abdurrahman bin Muhammed bin Hammad (Radiyallah-u anh), Abdullah bin Gedani (Radiyallah-u anh),
Küfe’de;
Ebû Nuaym el-Fazl bin Dükayn (radiyallah-u anh), Talak bin Ganem (Radiyallah-u anh), Hasan bin Atiyya (Radiyallah-u anh), ABDULLAH BİN Musa (Radiyallah-u anh), Halid bin Muhalled (Radiyallah-u anh), Hallad bin Yahya (Radiyallah-u anh), Ferve bin Ebi’l Magrai (radiyallah-u anh),
Mısır’da;
Said bin ebi Meryem (Radiyallah-u anh), Abdullah bin Salihil Katib (radiyallah-u anh), Sa’id bin Tüleyd (Radiyallah-u anh), Amr bin Rebi’ bin Tarık (Radiyllah-u anh),
Şam’da;
Ebû mesher (Radiyallah-u anh), Ebû Nasr-i’l-Ferâdisi (Radiyallah-u anh),
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Tâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Hadis ilimlerini etfara yayan İmâm-i Buhâri radiyallah-u anh veli kulun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
İmâm-i Buhâri (Radiyallah-u anh)- 5
03 Aralık 2008Bor-e Veysike (Nusaybin)
İmâm-i Buhâri (Radiyallah-u anh)- 5
Rey’de;
İbrahim bin Musa el-Hafız (Radiyallahu- anh),
Merv’de;
Ali bin el-Hasan bin şekik (Radiyallah-u anh), Abdan bin Osman el-Mervezi (Radiyallah u anh), Muaz bin Esed (Radiyallah-u anh), Sadaka bin el-Fazl (Radiyallah-u anh),
Nişabur’da;
Yahya bin Yahya (Radiyallah-u anh), Bişr bin el-Hakem (Radiyallah-u anh), Muhammed bin Yahya ez-Zühli (Radiyallah-u anh),
Kayseriyye’de;
Muhammed bin Yusuf el-Feryabi (Radiyallah-u anh),
Hums’ta;
Ebü’l Mugire (Radiyallah-u anh), Ahmed bin Halidi Vehbi (Radiyallah-u anh), Ebül Yman Yahya el-Vehazi (Radiyallah-u anh), Ali bin Ayas (Radiyallahu anh),
Askalan’da;
Âdem bin Ebi ayas (Radiyallah-u anh), Ayrica Ali bin el-Medini (Radiyallah-u anh), Ahmed bin Hambel (Radiyallah-u anh), Yahya bin Main (Radiyallah-u anh), İsmail bin İdris el-Medini (Radiyallah-u anh), İshak bin Rüheveyh (Radiyallah-u anh), Süleyman bin harb (Radiyallah-u anh), Ebû Gassan en-Nehbi (Radiyallah-u anh), Ubeydillah bin Musa el-Absi (Radiyallah-u anh), Abdullah bin Muhammed el- Müsnedi (Radiyallah-u anh), Abdülkuddüs bin el-Haccac (Radiyallah-u anh) ve diğerleri.
İmam-i Buhâri Hazretleri (r.a.), hadis-i şeriflerin râvilerini çok inceler, dinin emirlerine uymayan, edeblerini gözetmeyen, ahlakında bir kusur olan kimselerin rivayet ettiği hadis-i şerifleri almazdı.
Hadis-i şerifin metnini ezberlediği gibi, o hadis-i şerifi rivayet eden zatların künyesini, doğum – vefat tarihlerini, ahlakını, yaşayışını, kimden rivayette bulunduğunu, o ravi’den başka kimlerin Hadis-i şerif aldığını hep öğrenir, ezberlerdi.
Bir kimse hadis rivayetinde ve ravi’lerin senedinde hatâya düşse, hemen İmam-i Buhâri hazretlerini bulur, doğrusunu ondan öğrendi.
İmâm-i Buhâri (r.a.) den Hadis-i şerif işitip, rivayet edenlerin sayısını doksanbinden fazladır. Gittiği her yerde, etrafı hadis-i şerif almak ve öğrenmek istenlerle dolup taşardı. Nişabur’a gittiğinde kendisini dörtbin kişi karşılamıştır.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Tâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Hadis ilimlerini etfara yayan İmâm-i Buhâri radiyallah-u anh veli kulun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
İmâm-i Buhâri (Radiyallah-u anh)- 6
03 Aralık 2008Kalecik Köyü civarı (Kelehi ) Nusaybin
İmâm-i Buhâri (Radiyallah-u anh)- 6
İmâm-i Buhâri (r.a.) den hadis-i şerif rivayet eden hadis âlimlerinden bir kısmı şu zatlardır;
Ebû İsa et-Tirmizi (r.a.), İbn-i ebi Davud (r.a.),Muhammed binNasru’l Mervezi (r.a.), Müslim bin Haccac (r.a.), Salih bin Muhammed (r.a.), İbrahim bin İshak el-Harbi (r.a.), Ebu Bekir bin Huzeyme (r.a.), Ebû Zur’a (r.a.), Ebu Kays MUHAMMED BİN Cum’a bin Said (r.a.), En-Nesa-i (r.a.), Muhammed bin Ahmed ed-Dülebi (r.a.), Ebû Hatim ibni Ebiddünya (r.a.), El Fazl bin Abbas er-Razi (r.a.), EBÛ Kureyş Muhammed bin Cum’a el-Kühistani (r.a.), Muhammed Yusuf el Firebri (r.a.), ve diğerleri.
İmam-i Buhâri (r.a.) ömrümün son yıllarında, Nişabur’a döndüğünde, ilimdeki üstünlüğünü bilenler etrafında toplanmıştı. İlim meclisine devam edenlerin çokluğu ve gördüğü itibar, bazı kimselerin kıskanmasına ve hoş olmayan tutum içine girmelerine sebep olmuştur.
Bundan dolayı Nişabur’den ayrılıp, buhâra’ya varınca Vâli Halid bin Ahmed, İmâm-i Buhâri (r.a.) ye haber gönderip eserlerini alıp, yanına gelmesini, onları bizzat kendisinden dinlemeyi istediğini bildirdi. Ayrıca kendi çocukları için hususi hadis-i şerif dersi vermesini istedi.
İmâm-i Buhâri (r.a.), vali’ye şöyle cevab verdi;
-“Ben İlmi emir’in kapısına götürüp zelil etmem. Eğer ilmi istiyorsan, mescid’de, yahud evimdeki ilim meclisinde hazır bulun. Bu sözümü kabul etmezsen, beni kürsüde ders vermekten men et ki, ben Allah (c.c.) katında ma’zur olayım.”
-“Halbuki ben, Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem);”
-“Her kim bir ilimden sorulur, o da onu gizlerse, kıyamet günü ateşten bir gem vurulur.” ‘Hadis-i şerifi gereğince, ilmi gizleyemem.”
İmâm-i Buhâri (r.a.) Vali’nin çocukları için hususi ders vermesini istemesine karşı da şöyle cevab verdi;
-“Ben bir kısım kimseleri hadis-i şerif dersinden men edip, birkaç kişiye ders veremem.”
Bunun üzrine Vali, İmâm-i Buhari hazretleri (r.a.) ni Buhâra’dan çıkması emrini verdi. İmâm-i Buhâri (r.a.), vali’yi Allah-u Teâlâ’ya havale edip, Buhâra’dan çıktı.
Aradan bir ay geçmeden bu vali görevinden alındı. BİR MERKEBE BİNDİRİLİP, ŞEHRİ DOLAŞTIRILMASI VE ‘kötü işler yapanın sonu işte budur.” Diye bağırılması emri geldi.
Vali’nin sözlerine uyarak, İmâm-i Buhâri (r.a.) ye çeşitli ezâ ve cefalarda bulunan kimselerin de her birine, insanların ders ve ibret alacakları çeşitli belâlar isabet etti.
İmâm-i Buhâri Hazretleri (r.a.) nın Buhâra’dan çıkış haberi üzerine SEMERKANT’LILAR KENDİSİNİ DA’VET ETTİLER. Giderken yolda Semerkantlilar’dan bir kısım insanların kendisini isteyip, bir kısmının istemediği haberi alınca, Harteng’de akrabalarının yanında kaldı. İşin iç yüzünü öğrenmek istemişti. İnsanların bu halinden kalbi daraldı ve canı sıkıldı.
Teheccüd namazından sonra ellerini açıp;
-“Ya Rabbi! Yer yüzü bu genişlikle bana dar geldi. Beni tarafına al.” Diye “dua” etti.
O ay, orada hastalandı ve Ramazan Bayram-ı gecesi Semerkant’dan 72 km. uzaklıkta olan Harteng’de vefât etti. Kabri oradadır (Allah rahmet eylesin. Amin)
Abdülvâhid bin Adem Tevavisi (r.a.) şöyle anlatmıştır;
-“Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) i rü’yada gördüm
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Tâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Hadis ilimlerini etfara yayan İmâm-i Buhâri radiyallah-u anh veli kulun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
İmâm-i Buhâri (Radiyallah-u anh)- 7
04 Aralık 2008Bor-e Veysike (Çağ-çağ deresi)
İmâm-i Buhâri (Radiyallah-u anh)- 7
İşin iç yüzünü öğrenmek istemişti. İnsanların bu halinden kalbi daraldı ve canı sıkıldı. Teheccüd namazından sonra ellerini açıp;
-“Ya Rabbi! Yer yüzü bu genişlikle bana dar geldi. Beni tarafına al.” Diye “dua” etti.
O ay, orada hastalandı ve Ramazan Bayram-ı gecesi Semerkant’dan 72 km. uzaklıkta olan Harteng’de vefât etti. Kabri oradadır (Allah rahmet eylesin. Amin)
Abdülvâhid bin Adem Tevavisi (r.a.) şöyle anlatmıştır;
-“Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) i rü’yada gördüm. Eshab-i kiram’dan bazıları ile beraber bir yerde durdular.
Yanlarına gelip selam verdim. Selamımı aldılar. Daha sonra burada durmalarının hikmetini sordum.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdular ki;
-“Muhammed bin İsmail Buhâri’yi bekliyorum.”
Birkaç gün sonra vefat ettiğini öğrendim. Hesab ettim. Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selam) i gördüğüm zaman vefat etmişti.
İmâm-i Buhâri (r.a.) vefat ettikten sonra, elbisesi soyuluncaya kadar garip bir şekilde terledi.
ÖLÜMÜNDEN ÖNCE;
-“Beni üç parça beyaz bez ile kefenleyiniz.” Diye vasiyet etmişti.
Cenazesi yıkanıp kefenlendi ve namazından sonra defn edildi. Vefat ettiğinde, 62 yaşında idi. Ebced hesabiyle doğum tarihi “Sıdk” kelimesi; 194, ölüm tarihi ise, “Nur” kelimesi; 256’dır.
Vefatından birkaç gün sonra, mezarından güzel bir koku çıkmaya başladı ve günlerce devam etti. Mezarina doğru bilezik gibi bir “ışık hâlesi” indi.
Görenler hayret ettiler, hucum edip toprağından götürmeye başladılar. Öyle ki, kabir açılacak duruma geldi. Her ne kadar mezarı korumak için bekçi tutulmuşsa da, halkın hücümü önlenemedi.
O zaman mezarın çevresini ağaçtan bir engel yaptılar. Böylece gelenler o engelden geçip kabre yanaşamadılar.
Recâ bin Mürci (r.a.);
-“İmâm-i Buhâri hazretleri (r.a.), Allah-u Teâlâ’nın yeryüzünde yürüyen âyetlerden bir âyet idi.” Demiştir.
Necm bin Fadl (r.a.) anlatır;
-“Rü’yamda Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) i gördüm. İmâm-i Buhâri hazretleri (r.a.) arkasında idi. Resulullah (a.s.v.) bir adım haraket etse o da bir adım atıyor. Ayağını Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) kaldırdığı yere koyuyor, onun izi üzerinde gidiyordu.”
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Tâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Hadis ilimlerini etfara yayan İmâm-i Buhâri radiyallah-u anh veli kulun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
İmâm-i Buhâri (Radiyallah-u anh)- 8
04 Aralık 2008Navala Bünüsre (Kalecik mevki-i) Nusaybin
İmâm-i Buhâri (Radiyallah-u anh)- 8
İmâm-i Buhâri (r.a.), gerek akranlarının ve gerekse hocalarının sonsuz iltifatlarına kavuşmuştur.
Ahmed ibni Hanbel (r.a.), Horasan’ın, onun gibi birisini yetiştirmediği söylemiş;
Ali İbnu’l-Medini (r.a.) de;
-“İmâm-i Buhâri (r.a.), kendisi gibi birisini görmemiştir.”
Ahmed İbn-i Hamdün (r.a.) ise; İmâm-i Müslim (r.a.) in, İmâm-i Buhâri’ye gelip, ilimdeki üstünlüğünü görerek alnından öptüğünü, sonra da ona şöyle dediğini nakletmiştir;
-“Musâade et de, ayaklarını da öpeyim, ey üstadların üstadı, muhaddislerin efendisi, hadis illetlerinin tabibi.”
Bundan sonra İmâm-i Müslim (r.a.), bir hadis hakkında sual sormuş, cevabını aldıktan sonra da şöyle demiştir.
-“Sana yalnız hased edenler düşman olur; şehadet ederim ki, dünyada senin bir eşin daha yoktur.”
İmâm-i Buhâri (r.a.) ye babasından çok mal, para kalmıştı. Herkese iyilik ederdi. Çok cömerd idi. Mürüvvet, vera’ ve ihtiyat sahibi idi. Fakirlere çok sadaka verir, talebelerinin ihtiyaçlarını kendisi karşılardı.
Kendisi çok az yer, günde iki-üç badem ile iktifa ederdi. Dört sene hiç yemek yemeyip, sadece ekmek ile idare ederdi. Bir zaman hastalandı.
DOKTORLAR;
-“Bu hastalık, sadece kuru ekmek yemekten meydana gelmiştir.” Dediler.
Bundan sonra bir bardak su ve ekmek ile idare etti.
Babası;
-“Malıma bir dirhem haram ve şübheli malın karıştığını bilmiyorum.” Dediği için, helâl mal olarak bildiği, yalnız babasının malından yerdi.
İmâm-i Buhâri (r.a.) bayram günleri hariç bütün yılını oruçla geçirirdi. Şübhelilerden daima kaçardı. Gıybet’ten çok korkardı.
Buyurdu ki;
-“İsterim ki, Rabbim’e kavuştuğumda hiç gıybet etmemiş olayım ve böyle bir şey için kimse beni aramasın.”
Gecenin ilk saatlerinde biraz uyur, sonra kalkar ilim ve ibadetle meşgül olurdu. Üç günde bir hatim ederdi. SONRA DUA’SINI YAPIP;
-“HER HATİM SONUNDA YAPILAN DUA MAKBULDÜR” Buyururdu.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Tâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Hadis ilimlerini etfara yayan İmâm-i Buhâri radiyallah-u anh veli kulun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
İmâm-i Buhâri (Radiyallah-u anh)- 9
04 Aralık 2008Dara Harabeleri (Mardin)
İmâm-i Buhâri (Radiyallah-u anh)- 9
İmâm-i Buhâri (r.a.) Bağdad’a geldiğinde, oarada bulunan hadis âlimlerinden çoğu toplanıp, Hazreti İmâm-i Buhâri (r.a.) yi imtihan etmek istediler.
Yüz tane hadis-i Şerif’in metin (Peygamber Efendimiz –s.a.v.- in mubarek sözleri), ve sened (Bir hadis-i şerif’i nakleden zatların isim silsilesi) kısımlarının yerlerini değiştirdiler.
Bu şekilde değiştirdikleri hadis-i şeriflerden, bir kişiye on hadis-i şerif vererek, on kişiyi İmâm-i Buhâri (r.a.) ye gönderdiler.
Bu kimseler, İmâm-i Buhâri (r.a.) nın bulunduğu meclise gelip, her birisi yanlarında bulunan hadis-i şerifleri okuyup,
-“Bu Hadis-i şerifi biliyormusunuz?” diye sordular
İmâm-i Buhâri (r.a.);
-“Bu söylediğiniz şekilde bir hadis-i şerif bilmiyorum.” Buyurdular.
On kişi, onar hadis-i şerif’i okuyup bitirdikleri zaman;
İmâm-i Buhâri hazretleri (r.a.) birinci kimseye dönüp;
-“Senin okuduğun birinci hadis-i şerif’in metni böyle, isnadı da şöyledir” diyerek, onların okudukları sıra ile birden yüze kadar hadis-i şerifleri, senet ve metinlerini doğru olarak okudu.
Bunun üzerine orada bulunanların hepsi, Muhammed Buhâri (r.a.) nin hafizasının kuvvetliliğini, hadis ilmindeki yüksekliğini anlayıp kabul ettiler.
Ebû Bekir Medini (r.a.) şöyle anlatmıştır;
-“Birgün Nişabur’da İshak bin Râheveyh (r.a.) ın yanında idik. İmâmi Buhâri (r.a.) de vardı.
İshak bin Râheveyh (r.a.) bir hadis-i şerif okudu. Bu hadis-i şerif-i Atâ keyhârâni (r.a.) yazıp rivayet etmişti.
İshak bin Râheveyh (r.a.) İmâm-i Buhâri (r.a.) ye dönüp;
-“Keyhârân neresidir?” dedi.
İmâm-i Buhâri (r.a.) de;
-“Keyhârân, Yemende bir köydür. Hazreti Muaviye bin ebi Süfyan (r.a.), Eshab-i kirâm’dan birini oraya göndermişti. Atâ keyhârân (r.a.) ondan iki hadis-i şerif işitmişti.” Dedi.
Bunun üzerine İshâk bin Râheveyh (r.a.);
-“Ey Ebâ Abdullah (Buhâri), sanki sen aralarında yaşamiş gibi bildin.” Dedi.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Tâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Hadis ilimlerini etfara yayan İmâm-i Buhâri radiyallah-u anh veli kulun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
İmâm-i Buhâri (Radiyallah-u anh)- 10
04 Aralık 2008Çağ-Çağ Barajı (Sonbahar mevsimi) Nusaybin
İmâm-i Buhâri (Radiyallah-u anh)- 10
Yusuf bin Mûsa (r.a.) şöyle anlatmıştır;
-“Basra Cami-i’nde idim. Birisi, ‘Ey ilim ehli, Muhammed bin İsmail Buhâri hazretleri (r.a.) Basra’ya teşrif etmiştir. İlminden istifade etmek isteyenler gelsin.” Diye bağırdı.
Gidip baktık ki, genç bir zat direk arkasında namaz kılıyordu. Namazını bitirdikten sonra büyük bir kalabalık etrafını sardı.
Oturup kendilerine Hadis-i şerif yazdırmasını istediler. O’da bu isteklerini kabul edip, onlara söyleyip yazdırdı. Sonra onun geldiğini bağırarak ilan eden kimse tekrar bağırıp, yarın da falan yerde hadis-i şerif imlâ ettirecek (yazdıracak). Dedi.
Ertesi gün fıkıh âlimleri, hadis âlimleri ve diğer âlimler, imâm-i Buhâri (r.a.) nın yanına geldiler. Etrafına toplananlar bin kişi kadardı. Ondan hadis-i şerif yazmak için bekliyorlardı.
İmâm-i Buhâri (r.a.) yazdırmaya başlamadan önce bir konuşma yaptı.
Bu konuşmasında;
-“Ey Basra ehli! Ben genç birisiyim. Benden hadis-i şerif işitmek istediniz. Size herkesin istifade etmesi için, bu Basra’da yetişen âlimlerden rivayet ettiğim hadis-i şerifleri yazdıracağım.” Dedi.
Oradakiler bu sözleri hayretle dinlediler. İmâm-i Buhâri (r.a.) bu sözlerinden sonra etrafını saran büyük kalabalığa Hadis-i şerif yazdırmaya başladı.
-“Sizin Basra şehrinden olan Abdullah bin Osman bin Hable bin ebi Revad (r.a.) dan naklediyorum. O da Şu’be (r.a.) den, o da Mansur (r.a.) dan ve diğer râvilerden, onlar da Sâlim bin Ebi Ca’d (r.a.) dan, bu da Enes bin Mâlik (r.a.) in şöyle dediğini nakletmiştir.
Bir köylü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) e gelip;
-“Ya Resulallah, insan kavmini sever.” Dedi.
Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem);
-“KİŞİ SEVDİĞİ İLE BERABERDİR.” BUYURDU.
Bundan sonra İmâm-i Buhâri (r.a.) şöyle devam etti;
-“Bu hadis-i şerif, sizde bu rivayet yoluyla yok, siz bunu Mansur (r.a.) un Sâlim (r.a.) den rivayeti ile biliyosunuz” dedi.
Sonra yazdırmaya devam ederek yazdırdığı her hadis için;
-“Siz bunu şu ravilerin rivayetiyle biliyorsunuz.” Diyerek,
Hem kendi rivayet ettiği zincirini saydı, hem de Basralıların, aynı hadis için bildikleri diğer rivayet zincirini söyledi…”
ESERLERİ;
1—“Cami-us-sahih”;
En büyük ve en meşhur eseri budur. SAHİH-İ BUHÂRİ ismiyle tanınmıştır.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Tâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Hadis ilimlerini etfara yayan İmâm-i Buhâri radiyallah-u anh veli kulun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
İmâm-i Buhâri (Radiyallah-u anh)- 11
04 Aralık 2008Çağ-Çağ barajı (Sonbahar manzarası) Nusaybin
İmâm-i Buhâri (Radiyallah-u anh)- 11
Sonra yazdırmaya devam ederek yazdırdığı her hadis için;
-“Siz bunu şu ravilerin rivayetiyle biliyorsunuz.” Diyerek, hem kendi rivayet ettiği zincirini saydı, hem de Basra’lıların, aynı hadis için bildikleri diğer rivayet zincirini söyledi…”
ESERLERİ;
1—“Cami-us-sahih”;
En büyük ve en meşhur eseri budur. SAHİH-İ BUHÂRİ ismiyle tanınmıştır. Hadis-i Şerif’leri toplayan en kıymetli kitabıdır.
İslam Âlimleri SÖZ BİRLİĞİ İLE;
-“Kur’an-i Kerim’den sonra en sahih kitab Sahîh-i Buhâri’dir.” Buyurmuşlardır. Sahîh hadisleri toplayan ilk Hadis kitabıdır.
İmâm-i Buhâri (r.a.), bu eserine (Sahih) denilmesinin sebebini şöyle anlatıyor;
-“Rü’yâmda Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) i gördüm. Karşılarında oturuyordum ve elimde bulunan yelpazeyi sallayıp, mübarek vücudunu serinletiyor, mübarek yüzüne yaklaşmak istiyen sinekleri uzaklaştırıyordum.”
Büyük zatlar bu rü’yamı;
-“Sen Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in hadis-i şeriflerini, O’nun (s.a.v) sözü imiş gibi uydurulan yalanlardan ayırırsın.” Şeklinde açıkladılar.
Bundan sonra, çok uğraşarak, sahih hadisleri topladım ve bu şeklilde meydana gelen eserin ismi (SAHİH) oldu.”
Bu kitabi, Mescid-i Haram’da yazdı. Her hadisi-i şerifi yazmadan önce istihare yapmıştır. Zem-zem suyu ile gusledip, Kâbê’de, makâmın gerisinde iki rek’at namaz kılıp, koyduğu sağlam usûllere göre, sahih olduğu kesin olarak belli olan hadisi-i şerifleri yazmıştır.
Bu kitabi müsevedden temize çekme işini de Medine-i Münevere’de Peygamber Efendimiz (Sallallahu alayhi ve sellem) in kabri şerifi ile minberi arasında “Ravda-i mutahhara” da yaptı.
Bu eserin nasıl yazdığını kendisi şöyle anlatmıştır;
-“Cami-us Sahih kitabını, altıyüzbin hadis-i şerif arasında seçtim. Her hadis-i şerifi kitaba koymadan önce gusledip, iki rek’at namaz kılıp, istihareye yattım. Ondan sonra hadis-i şerifi kitaba koydum. Bunları yapmadan hiçbir hadisi yazmadım. Bu kitabı 16 yılda tamamladım.”
Bu kitabta 7275 Hadis-i şerif vardır. Rumuzu “Hı” harfıdır.
İmâm-i Buhâri (r.a.);
-“Bu kitabta, sahih hadisleri bildirdim Bununla beraber almadığım, yani bu kitabta olmayan hadisler, bunlardan çok fazladır” buyurmuştur.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Tâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Hadis ilimlerini etfara yayan İmâm-i Buhâri radiyallah-u anh veli kulun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
İmâm-i Buhâri (Radiyallah-u anh)- 12
04 Aralık 2008Çağ-Çağ barajı (Sonbahar nevsimi) Nusaybin
İmâm-i Buhâri (Radiyallah-u anh)- 12
Kütüb-i sitte denilen, altı sahih hadis kitabında en başta geleni Sahihi Buhari’dır. Bu eserde sahih hadisler, sika (güvenilir, sağlam) ravilerin rivayetleri toplanmıştır.
Bu hadis-i şerifler, rivayet hususunda râviler arasında ihtilaf bulunmayan hadis-i şeriflerdir. Böylece Râvi zinciri birbirine bağlanarak, asıl kaynağına gidilmiştir.
Buhâri-i şerif 97 kitaba ve 3450 baba ayrılmıştır. Bu bölümler ibâdât, muamelat, siyer, megazi, mu’cizat ve kur’an-i kerim ayetlerinin tefsirine dairdir.
Fıkhı mes’elelere önem verilmiş olup, metinler arasında fıkıha dair izahlar yer almıştır.
Buhâri-i şerifin, Ali el-Yununi (r.a.) tarafından istinsah edilen metni muteber olmuştur. Dikkat ve titizlikle yazılan bu nüshanın aslı, Kahire’de Akboğa medresesi kütübhanesindedir. Bundan başka, çok yazma nüshaları vardır.
Bir kimse, Buhâr-i şerifi hangi niyetle baştan sona kadar okuyup hatmederse, maksadı, en güzel şekilde hasıl olur. Taun hastalığı zamanlarında bir evde okunsa, Allah-u Teâlâ (c.c.) o evde bulunanları taun’dan muhafaza eder.
Sözleri dinde senet olan çok yüksek âlimlerden bir çoğu, dert ve balalerden, hastalık ve sıkıntılardan kurtulmak ve bir çok şeylere kavuşmak için, Buhari-i şerifi okuyup vesile etmişlerdir.
Böylece maksatlarını da elde etmiş ve onu kendileri için ilaç kabul etmişlerdir.
Hadis âlimlerden bir zat şöyle anlatıyor;
-“Karşılaştığımız müşkül hallerde, kendim ve başkalarının sıkıntıdan kurtulmamıza vesile olması için, yüzyirmi def’a kadar Buhâri-i şerif okudum. Her def’asında hangi niyet ile okumuş isem, maksadım hasıl oldu.”
-“Bu kitab (Buhâri-i şerif) hangi evde bulunursa, evi yanmaktan, hangi gemide bulunursa, o gemiyi batmaktan Allah-u Teâlâ korur.”
2- Tarih-ül-kebir;
Hadis ricaline ait olup, hadis-i şerif ravilerinin inceleyen bir eserdir. Sahasında ilk yazılan eserlerdendir. İmâm-i Buhâri (r.a.) bu eserini, 18 yaşında iken, Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in Ravdası başında geceleri ay ışığında yazmıştır.
Kendisi (r.a.) bu eseri hakkında şöyle buyurmuştur;
-“Bu eserimi üç def’a gözden geçirdim. Öyle inceledim ki, eğer ondakı isnadlardan (senet) biri çıkarılırsa, ehli olanlar bile onu anlayamaz. Gayet dıkkatli ve sağlam hazırladım.”
İshak bin Râheveyh (r.a.) bu kitabı alıp, Abdullah bin Tahir’e göstererek,
-“Böyle harika bir eser gördün mü?” demiştir.
Abdullah bin Tahir (r.a.) da; inceleyip, kitabın üstünlüğü karşısında hayrete düşütüğünü belirtmiştir.
Bu eser; Haydarabad’da 1941-1954 senelerinde dört cild halınde, 1959-1954 senelerinde de üç cild halında basılmıştır.
3- Tarihu-l evsât; Tarihu’l kebir’in kısaltılmasıdır.
4- Tarih-us-sağir; Trihu’l kebirin bir özetidir.
5- Kitabu zuafais-sağir; Zayif ravilerin hallerinden bahseder.
19 adet eser daha vardır.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Tâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Hadis ilimlerini etfara yayan İmâm-i Buhâri radiyallah-u anh veli kulun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
İmâm-i Buhâri (Radiyallah-u anh)- 13
04 Aralık 2008Çğ-Çağ barajı (Sonbahar mevsimi) Nusaybin
İmâm-i Buhâri (Radiyallah-u anh)- 12
İmâm-i Buhâri (r.a.) hazretlerinin rivayet ettiği hadis-i şeriflerden bir kısmı şunlardır;
-“Allah-u Teâlâ, iyiliklerin ve fenalıların yazılmasını emretti. Sonra bunları açıkladı. Bir kimse bir iyilik yapmaya niyetlenir de yapamazsa, Allah kendi nezdinde o kimse için tam bir iyilik sevabı yazar ve bu sevabı yediyüze ve daha fazlasına kadar çıkarır. Ve eğer fenalık yapmaya niyetlenir de sonra vazgeçerse, Allah onun için tam bir iyilik sevabı yazar. Eğer kötü işe hem niyetlenir, hem de onu yaprasa, Allah o kimse için bir günah yazar”
-“Kulunun tövbesinden dolayı Allah-u Teâlâ’nın sevinci, sizden birinizin ıssız çölde devesini kaybedip de, tekrar bulduğundaki sevincinden daha fazladır.”
-“Allah-u Teâlâ buyurdu; (-“Bir kimse benim velilerimden birine düşmanlık ederse, ona karşı harb ilan ederim.”)”
Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve sellem) devesinin terkesine bindirdiği Muâz (r.a.) a üç def’a;
-“Ya Muâz!” diye hitab etti.
O da her def’asında;
-“Lebeyk (buyur) ya Resulallah.” Dedi.
Bunun üzerine;
-“Bir kimse, Allah’tan başka hak ma’bud olmadığına ve Muhammed (s.a.v.) ın Allah’ın kulu ve Resûlü olduğuna, samimi olarak şehadet ederse, Allah ona Cehennemi haram eder.” Buyurdu.
Muâz (r.a.);
Ya Resulallah! Bu müjdeyi halka haber vereyim de sevinsinler.” Deyince
Peygamber Efendimiz (Sallallahu alayehi ve sellem);
-“Söylersen onlar buna güvenirler.” (faydalı iş yapmaz olurlar) buyurdu.
Muâz (r.a.); (Mes’uliyetinden korktuğu için) vefat ederken bunu söyledi.
-“İçinizde en sevdiğim kimse, huyu en güzel olanıdır.”
-“Haya imandandır. İmanı olan cennettedir. Fuhuş kötülüktür. Kötüler Cehennemdedir.”
-“Kızdığı zaman istediğini yapabilecek bir kimse, kızmazsa, Allah-u Teâlâ kıyamet günü onu herkesin arasında çağırır;-“(Cennette istediğin hurinin yanına git der.”)”
-“İlim üstad’dan öğrenilir.”
-“Kabrimi ziyaret eden kimseye şefaat etmem bana vacip oldu.”
-“Kim rızkının bol olmasını ve ömrünün uzamasını severse, sıla-i rahim yapsın.”
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Tâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Hadis ilimlerini etfara yayan İmâm-i Buhâri radiyallah-u anh veli kulun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu