‘Hadis’ olarak etiketlenmiş yazılar
- Riyazüs-Salihin: Hadis- 1
22 Temmuz 2008Girnavas (Cin tepesinden görünüş)
HADİS:1
1- وعَنْ أَميرِ الْمُؤْمِنِينَ أبي حفْصٍ عُمرَ بنِ الْخَطَّابِ بْن نُفَيْل بْنِ عَبْد الْعُزَّى بن رياح بْن عبدِ اللَّهِ بْن قُرْطِ بْنِ رزاح بْنِ عَدِيِّ بْن كَعْبِ بْن لُؤَيِّ بن غالبٍ القُرَشِيِّ العدويِّ . رضي الله عنه ، قال : سمعْتُ رسُولَ الله صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم يقُولُ « إنَّما الأَعمالُ بالنِّيَّات ، وإِنَّمَا لِكُلِّ امرئٍ مَا نَوَى ، فمنْ كانَتْ هجْرَتُهُ إِلَى الله ورَسُولِهِ فهجرتُه إلى الله ورسُولِهِ ، ومنْ كاَنْت هجْرَتُه لدُنْيَا يُصيبُها ، أَو امرَأَةٍ يَنْكحُها فهْجْرَتُهُ إلى ما هَاجَر إليْهِ » متَّفَقٌ على صحَّتِه. رواهُ إِماما المُحَدِّثِين: أَبُو عَبْدِ الله مُحَمَّدُ بنُ إِسْمَاعيل بْن إِبْراهيمَ بْن الْمُغيرة بْن برْدزْبَهْ الْجُعْفِيُّ الْبُخَارِيُّ، وَأَبُو الحُسَيْنِى مُسْلمُ بْن الْحَجَّاجِ بن مُسلمٍ القُشَيْريُّ النَّيْسَابُوريُّ رَضَيَ الله عَنْهُمَا في صَحيحيهِما اللَّذَيْنِ هما أَصَحُّ الْكُتُبِ الْمُصَنَّفَة .
1- Emîrü’l Mü’minin Ebu Hafs Ömer b. el- Hattab b. Nüfeyl b. Abdü’l Uzza b. Riyah b. Abdullah b. Kurt b. Rezah b. Adiyy b. Ka’b b. Lüeyy b. Galib el- Kureşşiy el- Adeviyy Radiyallahu anh’den Resûlüllah Sllallahu aleyhi ve sellem’den şöyle işittim dediği rivayet olunmuştur:
-”Ameller, ancak niyetlere göre değerlenir. Herkesin ancak niyyetine göre amelinin karşılığı vardır.”
-”Her kimin hicreti Allah’a ve Resûlune (onların rızasına) yönelik ise, onun hicreti, Allah’a ve Resûlune (ulaşan hicret) dir. Her kimin de hicreti, erişeceği bir dünyalık veya evleneceği bir kadından dolayı ise, onun hicreti (ile elde edeceği şey, Allah ve Resûlünün rızası değil) hicretine sebap olan şeydir.” buyurdu.
(Hadisi, Buhari ve Müslim riyayet etmişlerdir.)
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAYINEVLERI
-Riyazus-Salihin: Hadis-2
22 Temmuz 2008Girnavas (cin tepesi) tan bir görünüş
HADİS :2
2- وَعَنْ أُمِّ الْمُؤْمِنِينَ أُمِّ عَبْدِ اللَّهِ عَائشَةَ رَضيَ الله عنها قالت: قال رسول الله صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: «يَغْزُو جَيْشٌ الْكَعْبَةَ فَإِذَا كَانُوا ببيْداءَ مِنَ الأَرْضِ يُخْسَفُ بأَوَّلِهِم وَآخِرِهِمْ ». قَالَتْ : قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ ، كَيْفَ يُخْسَفُ بَأَوَّلِهِم وَآخِرِهِمْ وَفِيهِمْ أَسْوَاقُهُمْ وَمَنْ لَيْسَ مِنهُمْ ،؟قَالَ : «يُخْسَفُ بِأَوَّلِهِم وَآخِرِهِمْ ، ثُمَّ يُبْعَثُون عَلَى نِيَّاتِهِمْ » مُتَّفَقٌ عَلَيْهِ : هذا لَفْظُ الْبُخَارِيِّ .
2- Abdullah’ın anneliği Ümmül-Mü’minın Hazreti Aişe radiyallahu anha’dan rivayete göre, Peygamber Aleyhis selam şöyle buyurmuştur:
-”Bir ordu harb etmek için Kâbe’ye yürür; çıplak bir yere geldiklerinde hepsi de yerin dibine geçer.” buyurmuştur.
Aişe (r.a.): Der ki:
-”Ya Resülullah! Neden hepsi yerin dibine geçiyor? Halbuki onların içinde ticaret için çıkanlar olduğu gibi, onlardan olmadığı halde yollarda katılanlar da vardır.” dedim.
Resüli Ekrem:(a.s.v.):
-”Hepsi birden yerin dibine geçerler ve kiyamet günü niyetleri üzerine haşrolunurlar.” buyurdu.
(Hadisi Buhâri ve Müslim rivayet etmişlerdir.)
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAYINEVLERİ
-Riyazus-Salihin: Hadis-3
22 Temmuz 2008Girnavas (-Cintepesi-) tan Bavarne köyünden bir görünüş
HADİS :3
3- وعَنْ عَائِشَة رَضِيَ الله عنْهَا قَالَت قالَ النَّبِيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : «لا هِجْرَةَ بَعْدَ الْفَتْحِ، وَلكنْ جِهَادٌ وَنِيَّةٌ ، وَإِذَا اسْتُنْفرِتُمْ فانْفِرُوا» مُتَّفَقٌ عَلَيْهِ .
وَمَعْنَاهُ : لا هِجْرَةَ مِنْ مَكَّةَ لأَنَّهَا صَارَتْ دَارَ إِسْلامٍ .
3- Hazreti Aişe radiyallahu anha’dan rivayete göre Peygamber aleyhisselam şöyle buyurmuştur:
-”Fetih’ten sonra hicret yoktur.Yalnız cihad etmek ve cihad niyetinde bulunmak vardır. Cihada çağırıldığınız zaman koşunuz.”
(Hadisi Buhari ve Müslim rivayet etmişlerdir.)
AÇIKLAMA: Bir memleket İslamlar tarafından fethedilince, İslam diyarı olup hicrete lüzüm kalmaz, demektir.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAYINEVLERİ
-Riyazus-Salihin: Hadis- 4
22 Temmuz 2008Girnavas’tan bir görünüş (Nevala bünüsre)
HADİS : 4
4- وعَنْ أبي عَبْدِ اللَّهِ جابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الأَنْصَارِيِّ رضِيَ الله عنْهُمَا قَالَ :كُنَّا مَع النَّبِيِّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم في غَزَاة فَقَالَ : «إِنَّ بِالْمَدِينَةِ لَرِجَالاً مَا سِرْتُمْ مَسِيراً ، وَلاَ قَطَعْتُمْ وَادِياً إِلاَّ كانُوا مَعكُم حَبَسَهُمُ الْمَرَضُ» وَفِي روايَةِ : «إِلاَّ شَركُوكُمْ في الأَجْرِ» رَواهُ مُسْلِمٌ .
ورواهُ البُخَارِيُّ عَنْ أَنَسٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ :رَجَعْنَا مِنْ غَزْوَةِ تَبُوكَ مَعَ النَّبِيِّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم فَقَالَ: «إِنَّ أَقْوَامَاً خلْفَنَا بالمدِينةِ مَا سَلَكْنَا شِعْباً وَلاَ وَادِياً إِلاَّ وَهُمْ مَعَنَا ، حَبَسَهُمْ الْعُذْرُ».
4- Ebu Abdullah b. Cabir b. Abdullah el Ensari radiyallahu anhu’den şöyle rivayet olunmuştur:
Bir gazâda Resûlullah(s.a.v) ile beraberdik. Resûl-i Ekrem (s.a.v.):
-“Hastalıklarından dolayı Medine’de kalan öyle adamlar vardır ki, her yürüyüşünüzde ve herhangi vadiyi geçtiğinizde (niyetleri sâyesinde) sizinle beraberdirler.” Buyurdular.
Bir rivayet de;
-“Onlar ecirde sizinle müşterektirler.” Tarzında vârid olmuştur.
Buhâri’nin rivayetine göre, Enes radiya’llâhu anh şöyle demiştir:
-“Peygamber’le Tebük Gazvesinden dönüyorduk; Resûl-i Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurdu:
-“Bir cemaat bizim arkamızdan Medine’de kaldılar. Her hangi bir kısığa girer veya bir vadiyi geçersek onlar bizimle beraberdirler. Onları mâzeretleri alıkoymuştur.”
(Hadisi, Buhari ve Müslim rivayet etmişlerdir.)
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAYINEVLERİ
-Riyazus-Salihin: Hadis- 5
22 Temmuz 2008Girnavas’tan Bakisyan köyünden bir görünüş
Hadis: 5
5- وَعَنْ أبي يَزِيدَ مَعْنِ بْن يَزِيدَ بْنِ الأَخْنسِ رضي الله عَنْهمْ، وَهُوَ وَأَبُوهُ وَجَدّهُ صَحَابِيُّونَ، قَال: كَانَ أبي يَزِيدُ أَخْرَجَ دَنَانِيرَ يَتصَدَّقُ بِهَا فَوَضَعَهَا عِنْدَ رَجُلٍ في الْمَسْجِدِ فَجِئْتُ فَأَخَذْتُهَا فَأَتيْتُهُ بِهَا . فَقَالَ : وَاللَّهِ مَا إِيَّاكَ أَرَدْتُ ، فَخَاصمْتُهُ إِلَى رسول اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم فَقَالَ: «لَكَ مَا نويْتَ يَا يَزِيدُ ، وَلَكَ مَا أَخذْتَ يَا مَعْنُ » رواه البخاريُّ
5- Ebu Yezîd Ma’n b. Yezîd b. El ahnes radiyallahu anh’den rivayete göre, -Ki bu zat ile babası ve dedesi Sahabidirler- şöyle demiştir:
-“Babam Yezîd sadaka olarak dağıtmak için birkaç dinar çıkarmış ve onları câmide bir kimsenin yanına koymuştu. Ben gelip onları alarak babamın yanına gittim.
Bunun üzerine babam:
-“Va’llahi sana vermek istememiştim.” Dedi.
Nihayet peygamber nezdinde babamla mürâfaa oldum. Peygamber Efendimiz meseleyi şu sûretle haletti:
-“Ey Yezîd! Sen niyetinle sevap kazandın. Ey Ma’n! Aldığın mal de senindir.” Buyurdu.
(Hadisi, Buhari rivayet etmiştir.)
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAYINEVLERİ
-Riyazus-Salihin: Hadis- 6
22 Temmuz 2008
Girnavas şelalesi -bir başka boyutu- (Nusaybin)
HADİS : 6
6- وَعَنْ أبي إِسْحَاقَ سعْدِ بْنِ أبي وَقَّاصٍ مَالك بن أُهَيْبِ بْنِ عَبْدِ مَنَافِ بْنِ زُهرةَ بْنِ كِلابِ بْنِ مُرَّةَ بْنِ كعْبِ بنِ لُؤىٍّ الْقُرشِيِّ الزُّهَرِيِّ رضِي اللَّهُ عَنْهُ، أَحدِ الْعَشرة الْمَشْهودِ لَهمْ بِالْجَنَّة ، رضِي اللَّهُ عَنْهُم قال: « جَاءَنِي رسولُ الله صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم يَعُودُنِي عَامَ حَجَّة الْوَداعِ مِنْ وَجعٍ اشْتدَّ بِي فَقُلْتُ : يا رسُول اللَّهِ إِنِّي قَدْ بلغَ بِي مِن الْوجعِ مَا تَرى ، وَأَنَا ذُو مَالٍ وَلاَ يَرثُنِي إِلاَّ ابْنةٌ لِي ، أَفأَتصَدَّق بثُلُثَىْ مالِي؟ قَالَ: لا ، قُلْتُ : فالشَّطُر يَارسوُلَ الله ؟ فقالَ : لا، قُلْتُ فالثُّلُثُ يا رسول اللَّه؟ قال: الثُّلثُ والثُّلُثُ كثِيرٌ أَوْ كَبِيرٌ إِنَّكَ إِنْ تَذرَ وَرثتك أغنِياءَ خَيْرٌ مِن أَنْ تذرهُمْ عالَةً يَتكفَّفُونَ النَّاس ، وَإِنَّكَ لَنْ تُنفِق نَفَقةً تبْتغِي بِهَا وجْهَ الله إِلاَّ أُجرْتَ عَلَيْهَا حَتَّى ما تَجْعلُ في امْرَأَتكَ قَال: فَقلْت: يَا رَسُولَ الله أُخَلَّفَ بَعْدَ أَصْحَابِي؟ قَال: إِنَّك لن تُخَلَّفَ فتعْمَل عَمَلاً تَبْتغِي بِهِ وَجْهَ الله إلاَّ ازْددْتَ بِهِ دَرجةً ورِفعةً ولعَلَّك أَنْ تُخلَّف حَتَى ينْتفعَ بكَ أَقَوامٌ وَيُضَرَّ بك آخرُونَ. اللَّهُمَّ أَمْضِ لأِصْحابي هجْرتَهُم، وَلاَ ترُدَّهُمْ عَلَى أَعْقَابِهم، لَكن الْبائسُ سعْدُ بْنُ خـوْلَةَ « يرْثى لَهُ رسولُ الله صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم» أَن مَاتَ بمكَّةَ » متفقٌ عليه .
6. Cennetle müjdelenen on sahâbîden biri olan Ebû İshâk Sa`d İbni Ebû Vakkâs radıyallahu anh şöyle dedi:
Vedâ Haccı yılında (Mekke’de) yakalandığım şiddetli bir hastalık dolayısıyla Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ziyâretime geldi. Ona:
–” Yâ Resûlallah! Gördüğün gibi çok rahatsızım. Ben zengin bir adamım. Bir kızımdan başka mirasçım da yok. Malımın üçte ikisini sadaka olarak dağıtayım mı?” diye sordum.
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve sellem)
-“Hayır”, dedi.
Ben:
–” Yarısını dağıtayım mı?”dedim.
Yine: (Sallallahu aleyhi ve sellem)
-“Hayır”, dedi.
Ben:
– “Ya üçte birine ne buyurursun, yâ Resûlallah?” diye sordum.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem)
-“Üçte birini dağıt! Hatta o bile çok. Mirasçılarını zengin bırakman, onları muhtaç bırakıp da halka avuç açtırmaktan hayırlıdır. Allah rızâsını düşünerek yaptığın harcamalara, hatta yemek yerken eşinin ağzına verdiğin lokmalara varıncaya kadar hepsinin mükâfatını alacaksın” buyurdu.
Sa`d İbni Ebû Vakkâs sözüne devamla dedi ki:
-“Yâ Resûlallah! Arkadaşlarım gidipte ben kalacak mıyım? (burada ölecek miyim?) diye sordum.
-“Hayır, sen burada kalmayacaksın. Allah rızâsı için güzel işler yaparak yükseleceksin. Allah’tan öyle umuyorum ki, daha nice yıllar yaşayarak kimi insanlar (mü’minler) senden fayda, kimileri de (kâfirler) zarar görecektir.
Allahım! Ashâbımın (Mekke’den Medine’ye) hicretini tamamla! Onları geri döndürüp hicretlerini yarım bırakma! Acınacak durumda olan Sa`d İbni Havle’dir” buyurdu.
Bu sözleriyle Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Sa`d İbni Havle’nin Mekke’de ölmesine üzüldüğünü ifade etti.
(Hadisi Buharı ve Müslim Rivayet etmişlerdir.)
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAYINEVLERİ
-Riyazus-Salihin: Hadis- 7
22 Temmuz 2008
Girnavas mevki-i (Nusaybin)
HADİS:7
7- وَعَنْ أبي هُريْرة عَبْدِ الرَّحْمن بْنِ صخْرٍ رضي الله عَنْهُ قال : قالَ رَسُولُ الله صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: «إِنَّ الله لا يَنْظُرُ إِلى أَجْسامِكْم ، وَلا إِلى صُوَرِكُمْ ، وَلَكِنْ يَنْظُرُ إِلَى قُلُوبِكُمْ وَأَعمالِكُمْ » رواه مسلم .
7- Ebû Hüreyre Abd’ur- Rahman b. Sahr radiyallahu anh’den şöyle dediği rivayet olunmuştur:
Resûl-i Ekrem Sallallahu aleyhi ve selem buyurdu ki;
-“Allah sizin kalıbınıze ve sûretinize değil de kalbinize bakar.”
(Hadisi Müslim Rivayet etmiştir.)
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAYINEVLERİ
-Riyazus-Salihin Hadis- 8
22 Temmuz 2008Girnavas Şelalesi (Nusaybin)
Hadis-8
8- وعَنْ أبي مُوسَى عبْدِ اللَّهِ بْنِ قَيْسٍ الأَشعرِيِّ رضِي الله عنه قالَ: سُئِلَ رسول الله صَلّى الله عَلَيْهِ وسَلَّمعَنِ الرَّجُلِ يُقاتِلُ شَجَاعَةً ، ويُقاتِلُ حَمِيَّةً ويقاتِلُ رِياءً ، أَيُّ ذلِك في سَبِيلِ اللَّهِ؟ فَقَالَ رسول الله صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « مَنْ قاتَلَ لِتَكُون كلِمةُ اللَّهِ هِي الْعُلْيَا فهُوَ في سَبِيلِ اللَّهِ »
مُتَّفَقٌ عليه
8- Ebû Mûsa Abdullah b. Kays el- Eş’ari Radiyallahu anh’den, şöyle rivayet olunmuştur:
-“Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’den, şecâat göstermek, milletini korumak ve gösteriş yapmak maksadlarıyle vuruşanlardan hangisinin Allah yolunda olduğu soruldu.
Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve selem:
-“Ancak İslam Dini’nin yükselmesi için vuruşun Allah yolundadır.” Buyurdu.
(Hadisi, Buhari ve Müslim rivayet etmişlerdir.)
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAYINEVLERİ
- Riyazüs-Salihin: Hadis- 9
22 Temmuz 2008Şeş Ça’vi Deresi başı (Nusaybin)
Hadis: 9
9- وعن أبي بَكْرَة نُفيْعِ بْنِ الْحارِثِ الثَّقفِي رَضِي الله عنه أَنَّ النَّبِيَّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال: «إِذَا الْتقَى الْمُسْلِمَانِ بسيْفيْهِمَا فالْقاتِلُ والمقْتُولُ في النَّارِ» قُلْتُ : يَا رَسُول اللَّهِ ، هَذَا الْقَاتِلُ فمَا بَالُ الْمقْتُولِ ؟ قَال: «إِنَّهُ كَانَ حَرِيصاً عَلَى قَتْلِ صَاحِبِهِ» متفقٌ عليه
Hadis: 9
Ebu berke Nüfey’ bin Haris es-Sakafi radiyallahu anh’den rivayete göre Resuli Ekrem Sallallahu aleyhi ve selem:
-“İki Müslüman kılıçları ile karşılaşınca öldüren de, ölen de Cehennemdedir,” buyurdu.
Bunun üzerine ben:
-“Ya Resulullah, öldürenin durumu belli, ölene ne oluyor?”dedim.
Resul-i Ekrem Sallallahu aleyhi ve selem:
-“O da arkadaşını öldürmek istiyordu,” buyurdu.
(Hadisi, Buhari ve Müslim rivayet etmilerdir.)
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAYINEVLERİ
-Riyazus-Salihin: Hadis- 10
23 Temmuz 2008Çağ-Çağ dereci -BOR- (Nusaybin)
HADİS:10
10- وَعَنْ أبي هُرَيْرَةَ رَضِيَ الله عنه قال: قال رسول الله صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : «صَلاَةُ الرَّجُلِ في جماعةٍ تزيدُ عَلَى صَلاَتِهِ في سُوقِهِ وَبَيْتِهِ بضْعاً وعِشْرينَ دَرَجَةً ، وذلِكَ أَنَّ أَحَدَهُمْ إِذا تَوَضَّأَ فَأَحْسَنَ الْوُضُوءَ ، ثُمَّ أَتَى الْمَسْجِد لا يُرِيدُ إِلاَّ الصَّلاَةَ ، لا يَنْهَزُهُ إِلاَّ الصَّلاَةُ ، لَمْ يَخطُ خُطوَةً إِلاَّ رُفِعَ لَهُ بِها دَرجةٌ ، وَحُطَّ عَنْهُ بِهَا خَطيئَةٌ حتَّى يَدْخلَ الْمَسْجِدَ ، فَإِذَا دخل الْمَسْجِدَ كانَ في الصَّلاَةِ مَا كَانَتِ الصَّلاةُ هِيَ التي تحبِسُهُ ، وَالْمَلائِكَةُ يُصَلُّونَ عَلَى أَحَدكُمْ ما دام في مَجْلِسهِ الَّذي صَلَّى فِيهِ ، يقُولُونَ : اللَّهُمَّ ارْحَمْهُ ، اللَّهُمَّ اغْفِرْ لَهُ ، اللَّهُمَّ تُبْ عَلَيْهِ ، مالَمْ يُؤْذِ فِيهِ ، مَا لَمْ يُحْدِثْ فِيهِ » متفقٌ عليه ،وهَذَا لَفْظُ مُسْلمٍ . وَقَوْلُهُ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : «ينْهَزُهُ » هُوَ بِفتحِ الْياءِ وَالْهاءِ وَبالزَّاي : أَي يُخْرِجُهُ ويُنْهِضُهُ .
Hadis:10
Ebû Hüreyre radiyallahu anh’den rivayete göre, Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve selem şöyle buyurmuştur:
-“Kişinin cemaatle (camide) kıldığı namazı, evde veya çarşıda kıldığı namazından, yirmi bu kadar derece üstündür. Zira bir kimse güzelce abdest alır, sırf namaz kılmak maksadiyle camiye gelirse, camiye girinceye kadar attığı her adımla onun derecesi yükselir ve günahı bağışlanır. Camiye girince de namaz için oturduğu müddetçe namazda gibi olur. Namazı kıldığı yerde kaldıkça kimseye eziyet etmediği ve abdesti bozmadığı (veyahud da dünyâya aid konuşmadığı) takdirde, melekler ona şöyle dua ederler: “Allâhım! Sen buna rahmet et; Allâhım! Onu yarlığa; Allâhım! Tevbesini kabul et” derler.
(Hadisi, Buhari ve Müslim rivayet etmişlerdir.)
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAYINEVLERİ