‘Halid bin Velid’ olarak etiketlenmiş yazılar
Halid bin Velid (Radiyallah-u Anhu);
26 Ekim 2009Halid bin Velid (r.a.) Türbesi (Humus)
Halid bin Velid (Radiyallah-u Anhu);
Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) den “Seyfullah” = (Allah’ın kılıcı) ünvanını alan kahraman.
Eshab-i Kiram (r.a.) ın ve İslam kumandanlarının büyüklerindendir. İsmi Halid, künyesi Ebül-Velid ve Ebû Süleymandır.
Nesebi;
Halid bin Velid bin Muğire bin Abdullah bin Amr bin Mahzun’dur. Ebû Cehil bin Hişam ile Velid bin Abd-i Şems ile kardeş çocuklarıdır. Velid bin Velid’in kardeşidir.
Annesi Lübabe Ümmül-mü’minin Hazret-i Meymune (r.anha) nin kardeşidir. Hazret-i Velid bin Velid’in soyu, Mürre bin Ka’b’da Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) in soyu ile birleşir.
Kureyş’in ileri gelenlerinden ve kumandanlarındandır. Bütün arab kabileleri tarafından tanınır ve sevilirdi. 8 (M. 630) senesinde Müslüman oldu. 21 (M. 642) de Humus’ta vefat etti.
Bedir ve Uhud savaşlarında henüz Müslüman olmadığından düşman birliklerinden birinin kumandanıydı. Hudeybiye’de de düşman tarafında bulundu.
Hazret-i Halid bin Velid kardeşi Velid, Bedirde esir edildi. Fidye karşılığında serbest bırakılıp Mekke’ye dönünce İmân’a geldi ve tekrar Medine’ye döndü. Oradan, Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) müsluman olması için teşvik edici mektublar gönderdi.
Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) Umre yapmak için Mekke’ye gidince, hazret-i Halid bin Velid (r.a.) saklandı. Hazret-i Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) e görünmedi.
Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) in kardeşi Velid (r.a.) de, Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) ın yanında bulunuyordu.
Sevgili Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) Ona;
-“Halid nerelerde? O’nun gibi birinin İslamiyeti tanımaması, bilmemesi olamaz. Keşke o, bütün gayret ve kahramanlıklarını Müslümanların yanında müşriklere karşı gösterseydi ne kadar hayırlı olurdu. Kendisini, sever üstün tutardık.” Buyurdu.
Hazret-i Halid bin Velid (r.a.), Peygamber Efendimiz (s.a.v.) in bu sözlerini haber alınca İslam’a meyli arttı.
Hazret-i peygamber (Sallallahu aleyhi ve sellem) in yanına gitmek için topralandı.
Halid nin Velid (r.a.) Müslüman oluşunu şöyle anlatıyor;
-“Allah-u teâlâ bana ihsan etti. Kalbime İslam’ın sevgisini yerleştirdi. Hayrı ve şerri ayıracak hale getirdi.”
Kendi kendime;
-“Ben Muhammed (s.a.v.) e karşı her savaş yerinde bulundum. Ama bulunduğum her savaş yerinden ayrılırken, bozuk ve yanlış bir hal üzere olduğumu ve Muhammed (s.a.v.) in birgün mutlaka bize galip geleceğini biliyordum….
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Halid bin Velid (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Halid bin Velid (Radiyallah-u Anhu)- 2
26 Ekim 2009Halid bin Velid (r.a.) Türbesi (Humus)
Halid bin Velid (Radiyallah-u Anhu)- 2
Halid nin Velid (r.a.) Müslüman oluşunu şöyle anlatıyor;
-“Allah-u teâlâ bana ihsan etti. Kalbime İslam’ın sevgisini yerleştirdi. Hayrı ve şerri ayıracak hale getirdi.”
Kendi kendime;
-“Ben Muhammed (s.a.v.) e karşı her savaş yerinde bulundum. Ama bulunduğum her savaş yerinden ayrılırken, bozuk ve yanlış bir hal üzere olduğumu ve Muhammed (s.a.v.) in birgün mutlaka bize galip geleceğini biliyordum. Bunu sezmiş olarak oradan ayrılıyordum. Resulullah (s.a.v.) Hudeybiye’ye geldiği zaman, ben de düşman süvarilerinin başında buluınuyordum.”
Usfan’da onlara yaklaşıp gözüktüm.
-“Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) bizden emin bir şekilde, Eshab-i Kiram (r.anhüm) a öğle namazı kıldırıyordu. Üzerlerine ani baskın yapmak istedik, ama mümkün olmadı. BÖYLE OLMASI DA HAYIRLI OLDU.”
-“Muhammed (Sallallahu aleyhi ve sellem) kalbimizden geçenleri anlamış olmalı ki, ikindi namazını temkinli kıldılar. Bu durum bana çok te’sir etti.”
-“Bu zat her halde, Allah tarafından korunuyor olmalı.” Dedim.
Birbirimizden ayrıldık.
-”Ben çeşitli düşünceler içinde bulunuyorken Muhammed (s.a.v.) Umre etmek için Mekke’ye gelince ondan gizlendim. Kardeşim Velid (r.a.) de onunla beraber gelip beni bulamayınca;”
Şöyle bir mektup yazıp bırakmıştı.
-“Bismillahırrahmanırrahim. Allah-u Teâlâ’ya Hamd-ü Sena ve Resulullah’a selatü selamdan sonra derim ki; Hakikatten ben senin İslamiyet’ten yüz çevirip gitmen kadar şaşılacak görüş bilmiyorum. Halbuki gittiğin yolun yanlış olduğunu anlayacak haldesin, niye aklını kullanmıyorsun? İslamiyet gibi bir dini tanıyamamak, anlayamamak ne kadar tuhaf. Hazret-i Peygamber miz (s.a.v.) bana seni sordu. Senin İslamiyeti tanıman, gayret ve kahramanlığını Müslümanların arasında, müşriklere karşı kullanman, Peygamber efendimiz (s.a.v.) in arzusudur. EY KARDEŞİM! ÇOK FIRSATLARI KAÇIRDIN; AMA DAHA FAZLA GEÇİKME!”
Kardeşimin mektubu bana ulaşınca,
-“Müslüman olma arzusu dende çok kuvvetlendi. Gitmek için acele ediyordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) söyledikleri beni çok sevindirmişti.”
-“O gece uyurken ruyamda sıkıntılı dar ve çöl gibi susuz yerlerden, yemyeşil geniş ve ferah bir yere çıkmıştım. Medine’ye varınca bu ruyamı Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) e anlatıp, tabirini ondan sormaya karar verdim.”
Ben Resulullah (s.a.v.) a gitmek için toparlanırken;
-“Acaba oraya giderken bana kim arkadaş olabilir.” Diye düşündüm.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Halid bin Velid (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Halid bin Velid (Radiyallah-u Anhu)- 3
26 Ekim 2009Seb’-ül Mesacid (Yedi mescidler) MEDİNE
Halid bin Velid (Radiyallah-u Anhu)- 3
Ben Resulullah (s.a.v.) a gitmek için toparlanırken;
-“Acaba oraya giderken bana kim arkadaş olabilir.”
Diye düşünüyordüm.
-“Yolda Safvan bin Ümeyye (r.a.) ye rastladım. Vaziyeti ona anlattım. O teklifimi redetti. Daha sonra İkrime bin Ebû cehil (r.a.) e rastladım. O da aynı şekilde davetimi red edince evime gittim.”
Hayvanıma binip Osman bin Talha (r.a.) nın yanına gittim.
-“Ona da aynı şekilde, Müslüman olmak üzere, hazret-i Peygamberimiz (s.a.v.) e gideceğimizi, kendisinin de gelmesini söyledim.”
Tereddütsiz kabul etti.
-“Ve ertesi günü seher vakti beraberce yola çıktık. Hadde denilen yere vardığımızda Amr bin As (r.a.) ile karşılaştık. O da Müslüman olmak için Medine’ye geliyordu. Hep beraber medine’ye vardık. Elbisemin en güzelini giyip Resulullah Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) le görüşmeye hazırlandım.”
O sırada kardeşim Velid (r.a.) geldi ve;
-“Acele et. Çünkü Peygamberimiz (Sallallahu alayhi ve sellem) e sizin geldiğinizi haber verilmiş ve O’da çok sevinmiştir. Şimdi sizi bekliyor.” Dedi. Ben de acele ile O Yüce Peygamber (s.a.v.) in huzuruna vardım.
Selam verdim;
-“Allah’dan başka ilah olmadığına ve senin de Allah’ın Peygamberi olduğuna şehadet ediyorum.” Dedim.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Sana hidayet eden, doğru yolu gösteren Allah’a hamd olsun.” Buyurdu.
Sonra günahlarımın affı için Allah-u Teâlâ’ya duâ etmesini istedim.
Benim için duâ etti
Ve;
-“İslamiyet, kendisinden önce işlenmiş olan günahları kesip atar.” Buyurdu.
Diğer iki arkadaşım da Müslüman oldular.
-“Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) bana kendi evinin yanında bir yer verdi. Beni savaşta hep süvari birliklerinin başına kumandan tayin etti. Daha sonra Mekke’de iken gördüğüm ruya’yı Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) e anlattım.”
O da;
-“Görmüş olduğun o ferahlık yer, Allah-u Teâlâ’nın, seni müşriklikten İslamiyet’e erdirmesidir.” Buyurdu.
Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) in Müslüman olması hicretin sekizinci yılında oldu. Müslüman olduktan sonra Medine’de yerleşti.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Halid bin Velid (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Halid bin Velid (Radiyallah-u Anhu)- 4
26 Ekim 2009Resulullah (s.a.v.) Herakliusa gönderdiği mektub
Halid bin Velid (Radiyallah-u Anhu)- 4
Hazret-i Halid bin Velid (r.a.), Müslüman olduktan sonra ilk olarak Mute gazâsında bulundu.
İslam askeri Mute’ye haraket ederken Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Cihada çıkacak olan şu insanlara Hazret-i Zeyd bin Harise (r.a.) yi Kumandan tayin ettim. Eğer o şehid olursa yerine Cafer bin Ebi Talib (r.a.) geçsin. O da şehid olursa yerine Abdullah bin Revaha (r.a.) geçsin. Eğer O da şehid olursa, aranızda münasib gördüğünüz birini seçip ona tabi olursunuz.” Buyurdu.
Mute harbi başladı. Şiddetli çarpışma olurken; Hazret-i Zeyd Bin Harise (r.a.), Hazret-i Ca’fer (r.a.) ve Hazret-i Abdullah revaha (r.a.) şehid oldular.
Sancak Hazret-i Sabit bin Akrem (r.a.) e verildi. O, sancağı bir yere dikip mücahidleri yanına çağırdı.
Herkes toplanınca;
-“Aranızdan birini kendinize kumandan olarak seçiniz ve ona tabi olunuz!” dedi.
Sahabe-i Kiram (r.anhüm);
-“Biz seni Kumandan seçtik.” Dediler.
Hazret-i Sabit bin Akrem (r.a.);
-“Ben bu işi yapamam.” Dedi.
Ve hazret-i Halid bin Velid (r.a.) e dönerek;
-“Ya Halid! Senin savaş tecrüben, askeri bilgin askeri heyacanlandırarak harakete geçirmen benden fazladır. Sancağı acele al. Savaş devam ederken bu işlerle oyalanmamız bizim aleyhimize oluyor.” Dedi.
Böylece Halid bin Velid (r.a.) sancağı aldı. Akşam vakti yaklaşmış idi. Güneş batıncaya kadar pek müthiş çarpıştı. O’nun bu maharetine kâfirler bile şaşırdılar.
Akşam oldu. Sabahlayın tekrar saldıracaklardı. Hazret-i Halid bin Velid (r.a.), şaşılacak derecede askeri dehaya ve muharebe tecrübelerine sahip bir kahramandı.
Sabah olunca İslam askerinin, düzenini değiştirdi. Sağ taraftakileri sol tarafa, sol taraftakileri sağ tarafa, ön taraftakileri arka tarafa ve arka taraftakileri ön tarafa aldı.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Halid bin Velid (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Halid bin Velid (Radiyallah-u Anhu)- 5
26 Ekim 2009Mescid-i Nebi (eski) Medine
Halid bin Velid (Radiyallah-u Anhu)- 5
Sabah olunca İslam askerinin, düzenini değiştirdi. Sağ taraftakileri sol tarafa, sol taraftakileri sağ tarafa, ön taraftakileri arka tarafa ve arka taraftakileri ön tarafa aldı.
Rum askerleri, daha önce tanımış oldukları kişilerle karşılaşmayınca hepsi birden şaşırdılar;
-“Demek ki bunlara yardımcı kuvvetler gelmiş.” Diyerek korkuya kapıldılar.
Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) in kumandasındaki mücahidler, Rum askerlerinin morallarının bozulmasından istifade edip, hücuma geçtiler. Üç bin kişilik İslam askeri Heraklius’un yüzbin kişilik ordusunu bozguna uğrattı.
Başkumandan Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) in elinde, o gün dokuz kılıç parçalandı. Rum askerinin çoğu kılıçtan geçirildi.
Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) in bu fevkalâde başarısını haber aldığı zaman;
Onu;
(-“Seyfullah=Allah’ın kılıcı) lakabı ile şereflendirdi.
Hazret-i Halid bin Velid (r.a.), bundan sonra Mekke’nin fethinde bulundu. Ordunun sağ kanadının kumandanı idi.
Hisedilir bir mukavemetle karşılanmadan, ilk önce Halid bin Velid (r.a.) in kumandanı olduğu birlik, daha sonra Hazret-i Zübeyr bin Avam (r.a.), muhacir süvarilerle Mekke’ye girdi.
Nihayet Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem), hicretin sekizinci yılı Ramazan-i Şerif ayı, on üçüncü Cuma günü Mekke’nin fethini ihsan ettiği için Allah-u Teâlâ’ya şükranından ve tevzzu’undan dolayı mübarek başını eğmiş bulunuyordu.
Yüksek sesle Fetih suresini okuyarak Mekke-i Mükkereme’ye girdiler.
Mekke’nin fethinden bir hafta sonra Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) etrafa askeri birlikler gönderip islam’a uymayan her şeyi değiştirmelerini, düzeltmelerini emretti.
Hazret-i Halid bin Velid (r.a.), otuz suvari ile birlikte Uzza putunu yok etmek için geöderildi.
Uzza, Nahle’de üç sakız ağacı veya büyük dikenli ağaç idi. Bunun yanında Gatafan kabilesinin tapdıkları bir put vardı. Bu put, müşriklerce en büyük put sayılırdı.
Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) gitti ve bu putu yok etti. Uzzâ ağacını da kesip, oranın kapıcısı olan Dabbeyi öldürdükten sonra geri döndü.
Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) memnun oldular. Bundan sonra, Hazret-i Halid bin Velid (r.a.), üçyüzelli kişi ile beraber, Beni Cezime kabilesini İslam’a davet için gönderildi.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Halid bin Velid (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Halid bin Velid (Radiyallah-u Anhu)- 6
26 Ekim 2009Bedir şehidliği BİR BAŞKA AÇI
Halid bin Velid (Radiyallah-u Anhu)- 6
Mekke fethedilince, Evtas, Sakif ve Hevazin kabileleri birleşerek Müslümanlara karşı, binlerce kişilik bir ordu meydana getirdiler.
Hazret-i Halid bin Velid (r.a.), bu gazâda süvari birliğinin kumandanı olup en önde çarpışıyordu. Çok büyük kahramanlıklar gösterdi.
Bir ara yaralandı. Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem), Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) in yaralandığını işitti. Düşmanlar bozguna uğratıldıktan sonra, Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) in yerini sordu.
Gösterdiler.
Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) geldi yarasına baktı. Yaranın iyileşmesi için duâ buyurdu. Allah’ın izniyle yara iyileşti.
Huneyn muharebesinde bozguna uğrayan kafirler Taif kalesine sığınıp, Kale kapılarını kapattılar.
Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem), Hazret-i Halid bin velid (r.a.) i bin kişilik bir kuvvetle, önden yola çıkardı.
Hazret-i Halid bin Velid (r.a.), Taif kalesini muhasara etti. Çarpışmak için er diledi. Kimse kale kapısından çıkıp çarpışmağa cesaret edemedi.
Müşrikler, kaleyi çok iyi şekilde tamir edip bir yıllık yiyeceklerini depo etmişlerdi ve dışarı çıkmıyorlardı. Kale içinde bir sıkıntıları yoktu.
Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem), kalenin fethi için şimdilik izin verilmediğini buyurunca İslam askeri geri döndü.
Hicretin dokuzuncu senesinde, Bizanslıların Müslümanlara karşı, Şam civarında 30.000 kişilik bir ordu hazırladıkları haberi alındı.
Haber kat’i olmamakla birlikte, derhal İslâm ordusu hazırlanıp gönderildi. Bu ordu Tebük mevki-inde 20 gün kadar bekledi.
Civarda yaşayan Arabların hepsi HİRİSTİYAN OLUP, RUM KAYSERİNE BAĞLIYDILAR. Herhangi bir savaş halinde, bunlardan İslâm ordusuna zarar gelmemesi için, itaat altına alınmaları gerekiyordu.
Ezrah ve Eyle adındaki reisler, itaâti kabul ettikleri halde, Ekider adlı reis kabul etmedi.
Hazret-i Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem), hazret-i Halid bin Velid (r.a.) e;
-“Dörtyüzyirmi Sahabe ile git. Ekideri zahmetsiz alır gelirsiniz. İnşallah onu dışarıda avlanırken yakalarsınız.” Buyurdu.
Hazret-i Halid bin Velid, emre uyarak, derhal haraket etti. Oraya varınca, Hakikatten Ekider’i avlanırken yakaladılar, diri olarak Hazret-i Peygamberimiz ( s.a.v.) e teslim ettiler.
Ekider cizye’yi kabul ettiğinden, kendisine eman verilip, serbest bırakıldı. Tebuk gazâsından sonra, kabileler, grup grup Medine’ye geldiler ve Müslüman oldular. Bunun için o seneye (elçiler yılı) denildi.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Halid bin Velid (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Halid bin Velid (Radiyallah-u Anhu)- 7
26 Ekim 2009Bedir şehidliği (Bir başka açıdan görünüş)
Halid bin Velid (Radiyallah-u Anhu)- 7
Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem), Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) i beni Huzeyme kabilesini İslâm’a davet için gönderdi. Onlarla anlaşma yaptı.
Hicretin onuncu senesinde, Yine Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) Haris bin Kâ’b oğullarına gönderdi. Peygamber efendimiz (s.a.v.) ilk üç gün kılıç kullanılmamasını tenbih etmiş idi.
Bunun için Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) tatlılıkla işi haletti ve onlar da İslâm’ı kabul ettiler. Hazret-i Halid bin Velid (r.a.), Haris bin Kâ’b oğullarının İslâm’a gelmesi üzerine, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) e bir mektub gönderdi.
Bu mektub şöyledir;
-“Bismillahirrahmanirrahim.”
-“Allah-ü Teâlâ’nın Resulü, Peygambermiz Muhammed (Sallallahu aleyhi ve sellem) a Halid bin Velid tarafından.”
-“Esselâmü Alayke Ya Resulullah.”
-“Kendisinden başka ilah olmıyan Allah-u Teâlâ’ya Hamd ederim. Ya Resulullah, beni Haris bin Kâ’b kabilesine gönderdiniz. Onlarla üçgün muhrabe etmememi ve İslâm’a davet etmemi, Müslüman olurlarsa aralarında kalmamı ve İslâmın esaslarını, Allah-u Teâlâ’nın kitabını ve Resulünün sünnetini öğretmemi, eğer Müslüman olmazlarsa muharebe etmemi emir buyurmuştunuz.”
-“Ben de, emri şerifleriniz üzere haraket ederek, Haris bin Kâ’b oğullarına üçgün nasihat edip, İslâm’ı tebliğ ettim.”
Süvarilerim;
-“Ey beni Harisler! Selemate ermek isterseniz, Müslüman olunuz.”
Diye onları İslâm’a davet ettiler
-“Onlar hiç çarpışamadan Müslüman oldular.”
Ben de onlara;
-“Allah-u Teâlâ’nın emirlerini Resul Aleyhhisselam’ın sünneti şeriflerini öğrettim. Ya Resulullah. Bundan sonra nasıl haraket etmem gerektiği hakkında ikinci bir emri ş e r i f i n i z g e l i n c e y e k a d a r burada bekliyeceğim.”
-“Esselamü aleyke Ya Resulullah.”
Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) de Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) in mektubuna şöyle cevab yazdırdılar;
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Halid bin Velid (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Halid bin Velid (Radiyallah-u Anhu)- 8
26 Ekim 2009Uhud şehidliği’inden bir başka kesit Hazret-i Hamza (r.a.) nın kabri
Halid bin Velid (Radiyallah-u Anhu)- 8
Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) de Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) in mektubuna şöyle cevab yazdırdılar;
-“Bismillahirrahmanirrahim”
-“Allah-u Teâlâ’nın Resulu Muhammed Aleyhisselam’dan Halid bin Velid’e”
-“Esselamü aleyke Ya Halid. Allah-u Teâlâ’ya hamd ederim. Beni Haris bin Kâ’blıların kendileriyle çarpışmanıza ihtiyaç kalmadan Müslüman olup, Allah-u Teâlâ’nın birliğine ve Muhammed’in O’nun kulu ve Resulu olduğuna şehadet ettiklerini ve Hidayate kavuştuklarını haber veren mektubunu elçiler bana getirdi.”
-“Onları, Allah-u Teâlâ’nin ve Resul’unun emirlerine göre haraket ederlerse ahret ni’metleriyle müjdele. Eğer, aykırı haraket ederlerse ahret azablarıyla korkut. Sonra buraya gel. Onların elçileri de seninle beraber gelsin.”
-“Vesselmü aleyke ve rahmetullahi ve Berekâtühü.”
Bundan sonra, Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem), Hazret-i Ali (r.a.) yi bir müfreze ile Yemen’e arkasından O’na yardım etmeleri için Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) i de bir müfreze ile gönderdi.
Hazret-i Ali (r.a.) ye ulaştıkları zaman, ona tabi olmalarını tenbih etti. Gittiler. Yemen halkı biraz karşı koydu ise de az bir çarpışmadan sonra, İslâmi kabul ettiler.
Hazret-i Halid bin Velid (r.a.), Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in vefatlarından sonra Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) devrinde, ortaya çıkan ve Peygamberlik iddiasında bulunan bazı kimseler üzerine yürüdü.
Bunlardan Tuleyha ve Avanesini öldürdü, Ayniye bin Husayn’ı yakalayıp Medine’ye getirdi. Yemâme de Müseylemet-ül-Kezzab’ın ordusunu dağıttı.
Bu muharebede Müseyleme’nin ordusundan 20 bin kişi, Müseyleme de Hazret-i Vahşi (r.a.) tarafından öldürüldü. İslâm ordusundan 2000 asker şehid oldu.
Bundan sonra Hazret-i Halid bin Velid (r.a.), mürted olanlarla ve zekat vermek istemiyenlerle uğraştı.
Daha sonra İslâm’ın yayılması için, Irak tarafına gönderildi. Muzar muharebesinde 30.000 İran askeriyle çarpıştı.
Galip geldi.
Çoğunu nehre döktü. İran’lı kumandan Hürmüz’le müthiş çarpışmalar oldu. Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) in kumandanlarından Hazret-i Ka’ka bin Amr fevkalâde kahramanlıklar gösterdi, kalın zincirlerle yapılmış istihkamları kırdı. İran ordusuna karşı muzaffer oldular.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Halid bin Velid (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Halid bin Velid (Radiyallah-u Anhu)- 9
26 Ekim 2009Sab-ül Mesacid Medine
Halid bin Velid (Radiyallah-u Anhu)- 9
Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) Kesker’de İran’ın büyük bir Ordusunu ÂNİ GECE BASKINIYLA HEZİMETE UĞRATTI. İran kumandanı, kederinden öldü. Elis’te de İranlılarla yapılan savaşta Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) gösterdiği kahramanlıklarla askerini coşturdu.
Bu savaşta da galip geldi.
Hazret-i Halid bin Velid (r.a.), Hire üzerine yürüdü. KALEYİ KUŞATTI. Görüşmek üzere bir kimse istedi.
Hireliler;
-“Öldürmezseniz göndeririz.” Dediler.
Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) öldürmiyeceklerini söyleyince Abdülmesih bin Hayam bin Bukeyle ile Hire Valisi, Hazret-i Halid (r.a.) in huzuruna geldiler.
Hazret-i Halid (r.a.) onlara;
-“Sizi Allah’a ve İslam’a davet ediyorum. Eğer Müslüman olursanız, Müslümanlara ait olan haklara sahip olursunuz ve Müslümanın yapacağı vazifeleri de yaparsınız. Bunu kabul etmezseniz, cizye verirsiniz. Bunu da kabul etmezseniz, sizin yaşamaya karşı olan hırsınızdan daha fazla şehid olmaya karşı hırslı olan bir orduyla geldim.” Dedi.
Bunları söylerken Abdülmesih’in elinde bir şişe gördü, şişedekinin ne olduğunu sordu.
Abdülmesih şöyle cavep verdi;
-“Yâ Hazret-i Halid! Bu zehirdir. Eğer sen, bizim arzularımıza uygun bir anlaşma yaparsan ne âlâ. Milletimin arzularına uygun olmayan bir anlaşma ile gitmektense, bu zehiri içerek hayatıma son vereceğim.”
Hazret-i Halid bin Velid (r.a.), zehiri Abdülmesih’ın elinden aldı;
Ve;
-“Bismillahillezi lâ yedurru ma’asimihi şey’ün fil edri ve lâ fissemâi ve hüves-semi’ul alim.” Diyerek sonuna kadar içti.
Abdülmesih ve Hire valisi, Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) i hemen ölecek diye boş yere beklediler.
Sonra Abdülmesih ve Vali anlaşma şartlarını görüşmek üzere kaleye girdiler.
Halk onları merakla bekliyordu.
Abdülmesih onlara;
-“Ben kendilerine zehir tesir etmeyen bir kavmin yanından geliyorum.” Dedi.
Kavmiyle istişare edip tekrar Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) in yanına gelerek;
-“Biz seninle harp edemeyiz. Fakat dininize de giremeyiz. Size cizye vermeğe hazırız.” Dedi.
90 bin Dinar üzerinden SULH ANLAŞMASI yaptılar.
Hazret-i Halid binVelid (r.a.), Hirelilerle yaptığı sulhnameyi bitirince İran hükümdarına ve erkanına bir mektup yazdı.
Bu mektub aynen şöyledir;
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Halid bin Velid (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Halid bin Velid (Radiyallah-u Anhu)- 10
26 Ekim 2009Hazret-i Osman (r.a.) nın Kur’an-i kerimi
Halid bin Velid (Radiyallah-u Anhu)- 10
Hazret-i Halid binVelid (r.a.), Hirelilerle yaptığı sulhnameyi bitirince İran hükümdarına ve erkanına bir mektup yazdı.
Bu mektub aynen şöyledir;
-“Bismillahirrahmanirrahim.”
-“Halid bin Velid’den, Rüstem, Mihran ve Acem reislerine. Selâm, hidayete kavuşanlara olsun. Allah-u Teâlâ’ya Hamd ederim. O’nun kulu ve Resulü olan Muhammed Aleyhisselam’a salatü selâm olsun.”
-“Yaptığınız bütün çalışmalarınızı dağıtan, topluluğunuzu parçalayan, sözlerinizde sizi ihtilafa düşüren, gücünüzü kuvvetinizi zayıflatan, mülk ve hakimiyetinizi elinizden alan Allah-u Teâlâ’ya sonsuz şükürler olsun.”
Bu mektubu Hirelilere, İran’a gönderilmek üzere teslim etti. Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) buraları emniyet altına aldıktan sonra, Anbar kalesini muhasara etti. Sulh yoluyla şehri ele geçirdi.
Bundan sonra, Mehran’ın, Müslümanlarla savaşmak üzere Aynüttemr’de hazırlık yaptığını haber aldı. Üzerine giderek bu kaleyi de fethetti.
Bu sırada Dumet-ül Cendel’de, Ekider ve etrafındaki kabile reisleri ayaklandılar. Bunlar için İyâd bin Ganem (r.a.) gönderilmişti. Bu zat Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) den yardım istedi.
Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) gelip, Dûmet-ül Cendel’i iki taraftan kuşattılar. Hazret-i Halid (r.a.) Dûmet-ül-Cendel’in reislerinden Cûdi’yi öldürdü. Az zaman sonra kale Müslümanların eline geçti.
Hazret-i Halid bin Velid (r.a.), bundan sonra Hire’ye geri döndü. Bu sırada, İranlılar Elcezire’yi (Irak) geri almak için hazırlanmışlardı.
Hazret-i Halid bin velid (r.a.), âni bir GECE BASKINI ile İran ordusunu dağıttı. Hazret-i Halid (r.a.) in üstün gayretleri neticesi bu mıntıkaya hakim oldu.
Hazret-i Halid bin Velid (r.a.), yavaş yavaş FIRAT TARAFINA İLERLEDİ. Burası, asker sevkiyatı için çok mühim bir mevki idi. Fırat nehri kenarında, gayri Müslim Arablar, Rumlar ve İran’lıların müşterek ordusu ile çetin muharebe oldu.
Bu büyük zaferin elde edilmesi ile Irak’ın her tarafı Müslümanların hakimiyetine girmiş oldu.
Bundan sonra, Halife Hazret-i Ebû Bekir (r.a.), hazret-i Halid bin Velid (r.a.) e Şam tarafına haraket etmesini emretti. Derhal yola çıktı. Bir çok yerleri eşle geçirerek Busra’ya ulaştı. Busra’ya İslam ordusu hücum etti. Müslüman ordusu karşısında aman dilediklrinden onlarla cizye ve haraç vermek şartıyla sulh yapıldı.
Böylece Busra’lılar can ve mallarını teminat altına ldılar.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Halid bin Velid (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu