‘Hayat-üs Sahabe’ olarak etiketlenmiş yazılar
Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u Anh)- 2
08 Temmuz 2009Sab’ül Mesacid (Hendek)
Seb’ül Mesacid (Hendek)
Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u Anh)- 2
Bu hizmetini bizat kendisi şöyle anlatmıştır;
-“Hendek savaşının en şiddetli safhaya ulaştığı bir sırada, bir gece yarısı Eshab-i Kiram (r.anhüm) den bir gurup olarak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) in yanında idik.”
-“Müşriklerin ordusu üst tarafımızda, savaş sırasında savunma andlaşmasını bozarak İhanet eden Medine’deki Kureyza Yahudileri de alt tarafımızda hazır bulunuyorlardı.”
-“Çoluk çocuğumuzun üzerine saldırmalarından endişe ediyorduk ki, ondan daha karanlık bir gece görmemiştik. Bu şiddetli karanlıkla birlikte gök gürültüsünü andıran korkunç bir rüzgar da esmeye başlamıştı.”
-“Bu sırada müşrik ordusu, telaşa kapılıp, kendi aralarında anlaşmazlığa düşmüşlerdi.”
-“Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) bize onların bu halini haber verdi. Biz, şiddetli soğuktan, açlıktan ve gecenin dehşetinden ayağa kalkamıyor, olduğumuz yerde üzerimize bir şeyler örterek bekliyorduk.”
-“Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) gecenin bir kısmını namaz kılarak geçirdikten sonra, bize döndü.”
Ve şöyle buyurdu;
-“İçinizden, müşrik ordusunun yanına gidip, durumlarını inceliyerek, bana HABER GETİRECEK OLAN VAR MIDIR? Bu haberi getirenin Cennette BANA ARKADAŞ olmasını Allah-u Teâlâ’dan dileyeyim.”
-“Sonra, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) benim yanıma geldi. Soğuktan ve açlıktan iki dizim üzerine çöküp büzülerek oturuyordum.”
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) bana dokunarak;
-“Bu kimdir?” buyurdu.
Ben;
-“Huzeyfe’yim Yâ Resulallah (s.a.v.).” dedim.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Sen benim sesimi işitmedin mi?” buyurdu.
Ben;
-“Seni Peygamber olarak gönderen Allah-u Teâlâ’ya yemin ederim ki, açlıktan ve şiddetli soğuktan dolayı emrinizi yerine getirecek güç ve takatı kendimde bulamadım.” Dedim.
Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Git şu kavim ne yapıyor bir bak! Yanıma dönüp gelinceye kadar onlara ok ve taş atma. Mızrak ve kılıç vurma.” Buyurdu.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u Anh)- 3
08 Temmuz 2009Seb’ül Mesacid (Hendek)
Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u Anh)- 3
Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Git şu kavim ne yapıyor bir bak! Yanıma dönüp gelinceye kadar onlara ok ve taş atma. Mızrak ve kılıç vurma.” Buyurdu.
Bunun nüzerine şöyle dedim;
-“Yâ Resulallah onlar beni öldürürler diye korkmuyorum, esir alıp, yapacakları ezâ ve cefâ’dan çekiniyorum.”
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Sen benim yanıma dönüp gelinceye kadar ne soğuktan, ne sıcaktan zarar görmiyeceksin, esir edilip, işkenceye de uğramayacaksın.” Buyurdu.
-“Artık anladım ki, bana hiç bir zarar gelmeyecek. Kılıcımı, yayımı aldım. Gitmek üzere hazırlandım.”
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) benim için duâ etti;
-“Allahım, onu önünden ardından, sağından, solundan, üstünden, altından koru.” Buyurdu.
-“Müşriklere doğru yürümeye başladım. Sanki hamamda yürüyör gibiydim. Vallahi içimde ne korku, ne de bir üşüme, ne de bir ürperti hisetmiyordum.”
Nihayet müşriklerin ordugahına vardım.
-“Kumandanları Ebû Süfyan ve diğerleri ateş yakmışlar başında ısınıyorlardı. (Ebû Süfyan daha sonra Mekke’nin fethinde Müslüman olmuştur.)
Ebû Süfyan;
-“Buradan çekip gitmeli.” Diyordu.
Hemen aklıma onu orada öldürmek geldi.
-“Ok çantamdan bir ok çıkarıp, yayıma yerleştirdim. Ateşin ışığından faydalanarak onu vurmak istedim.”
Tam ok atacağım sırada Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ın;
-“Benim yanıma dönüp gelinceye kadar bir hadise çıkartmayacaksın.” Buyurduğunu hatırladım.
Ve onu öldürmekten vazgeçtim.
-“Bundan sonra kendimde kuvvetli bir cesaret buldum. Müşriklerin yanına sokulup ateşin başına oturdum. Görülmemiş derecede şiddetli rüzgar ve Allah-u Teâlâ’nın görülmeyen ordusu (melekler) onlara yapacağını yapıyordu.”
-“Rüzgarda, kapkaçları devriliyor, ateşleri ve ışıkları sönüyor, çadırlar başlarına yıkılıyordu.”
Bir ara müşrik ordusunun kumandanı Ebû Süfyan ayağa kalkıp;
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u Anh)- 4
08 Temmuz 2009Seb’ül Mesacid (Hendek)
Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u Anh)- 4
Bir ara müşrik ordusunun kumandanı Ebû Süfyan ayağa kalkıp;
-“İçinizde gözcüler ve casusular bulunabilir, dikkat ediniz, herkesin yanındakinin kim olduğuna baksın! Herkes yanında oturanın elini tutsun.” Dedi.
Ebû Süfyan aralarına bir yabancının girdiğini sezer gibi olmuştu.
-“Hemen ellerimi uzatıp, sağımda ve solumda bulunan iki kişinin ellerinden tutup, onlardan önce isimlerini sordum. Böylece tanınmamı engelledim.”
Nihayet Ebû Süfyan ordusuna şöyle hitap etti;
-“Ey Kureyş’liler, siz durulacak gibi bir yerde değilsiniz. Atlar, develer kırılmağa, ölmeğe başladı. Kıtlık her tarafı sardı. Rüzgardan, başımıza gelenleri görüyorsunuz. Hemen göç edip gidiniz? İşte ben gidiyorum.” Diyerek devesine” bindi.
-“Müşrik ordusu perişan bir halde toplanıp, Mekke’ye haraket etti. RÜZGARDAN ÜZERLERİNE YAĞAN TAŞ VE ÇAKIL sesini işitiyordum.”
Müşrik ordusu çekip gidince ben de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ın yanına döndüm.
-“Yolun yarısına geldiğimde karşıma yirmi kadar beyaz süvari (melekler) çıktı.”
Bana;
-“Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) a haber ver. Allah-u Teâlâ düşmanı perişan etti…” dediler.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ın yanına dönüp geldiğimde bir kilim üzerinde namaz kılıyordu.
-“Fakat ben döner dönmez, gitmeden önceki üşüme ve titreme halim tekrar başlamıştı.”
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) namazdan sonra;
-“Ne haber getirdiğimi” sordu.
Bende;
-“Müşriklerin içine düştükleri perişan hali ve çekip gittiklerini,” haber verdim.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Bu haber üzerine güldü, sonra yattı. Beni de yanına alıp üzerindeki kilimin bir ucunu üzerime örttü. O gece öylece uyuyarak sabahladık.”
Sabah namazı vakti girince;
-“Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) beni uyandırdı. Sabah baktık ki müşrik ordusundan hiçbir kişi kalmamıştı. Onlar Mekke’ye yaklaşıncaya kadar peşlerinden şiddetli rüzgar esti. Arkalarından hep tekbir sesleri işittiler…”
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u Anh)- 5
09 Temmuz 2009Revda-i Muttahhara (Medine-i Münevvere)
Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u Anh)- 5
Huzeyfet’übnü Yeman (r.a.) Hendek savaşından sonra yapılan bütün savaşlara katıldı. Beni Kureyza gazvesinde, Hayberin fethinde, Mekke’nin fethinde, Huneyn gazvesinde ve Taif seferinde, Tebük seferinde ve Vedâ Haccı’nda da bulundu.
Huzeyfet’übnü Yeman (r.a.) Eshab-i Kiram arasında Peygamberimiz (s.a.v.) in Ona Eshab-i Kiram arasına karışarak kendilerini gizleyen ve böylece fitne çıkarmak isteyen Munafıkların kimler olduğunu t e k t e k bildirmişti. Bundan başka vuku bulacak hadiseleri de bildirmişti.
Eshab-i Kiram (r.anhüm) arasında çok sevilir ve ayrı bir itibar gösterilirdi. Çünkü o Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) in verdiği sırlarla dolu idi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) gizli kalması lazım olan birçok şeyi, Huzeyfet’übnü Yemân (r.a.) a söyledi.
Ve Ebû Hureyre (r.a.) buyurdular ki;
-“Serveri Âlem (Sallallahu aleyhi ve sellem) Âlemin yaratıldığı zamandan, yok oluncağı güne kadar, olmuş ve olacak şeyleri bize bildirdi. Bunlardan bildirilmesi caiz olanları size bildirdik. Örtmesi lazım olanları, sakladık bildirmedik.”
Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) vefatından sonra Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) Huzeyfe (r.a.) yi ordu kumandanı olarak tayın etti. Umman’daki mürtedlerle (Dinden dönenlerle) savaşmak üzere Umman’a gönderdi.
Kendisine katılan İkrim’e (r.a.) komutasındaki ordu ile birlikte Umman halkını tekrar İslâm’a döndürdü. Bundan sonra Umman’da önce Zekatları toplamakla sonra da Vali olarak orada vazifelendirildi.
Hazret-i Ömer (r.a.) Halifeliği sırasında Onu Umman’dan Medine-i Münevvere’ye çağırdı. Bir müddet müşavere (danışma) heyetinde bulundurdu.
Sonra Mezopotamya taraflarında yapılan savaşlara katıldı. Irak’ın ve İran’ın fethinde bulundu. Nihavend savaşında Nu’man bin Mukarrin (r.a.) şehid olunca, İslam sancağını Huzayfe (r.a.) eline alarak Memedân, Rey ve Deynura’yı fethetmiştir.
Cezire’nin fethinde bulunarak Nusaybin Valiliği’ne tayın olundu. Selman-i Farisi (r.a.) ile birlikte Küfe şehrinin yerini seçip, orada şehir kurulmasını kararlaştırdı.
Böylece Küfe şehri kuruldu.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u Anh)- 6
09 Temmuz 2009Revda-i Muttahhara (Bab’ül Baki’)
Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u Anh)- 6
Huzeyfet’übnü Yeman (r.a..) emniyeti ile şöhret bulmuştur. Hatta Hazret-i Ömer (r.a.) yeni feth edilen memleketlere;
-“Huzayfe ne isterse veriniz.” Diye emir buyurmuş olduğu halde, kendisi kendi yiyeceğinden ve atının yiyeceği yem’den fazlasını almamaıştır.
Medayin şehrinde uzun müddet Valilik yaptı.
Oranın halkı O’nun idaresinden son derece memnun olup, kendisini çok sevmişlerdi.
Hazret-i Ömer (r.a.) O’nun halini değiştirmediğini görerek boynuna sarılmış;
Ve;
-“Sen benim kardeşimsin. Ben de senin kardeşinim.” Buyurmuştur.
Hazret-i Ömer (r.a.) Halife iken Huzeyfet’übnü Yeman (r.a.) nın bir cenaza namazını kılmadığını görerek. O’na;
-“Niçin kılmadığını.” Sordu.
O’da;
-“Ölen kişinin munafık olduğunu.” Söylemiş ve bu sebeple cenaze namazını kılmadığını açıklamıştı.
Bunun üzerine Hazret-i Ömer (r.a.), memurları arasında munafık bulunup bulunmadığını sormuş;
O’da;
-“Bir tane var.” Demiş.
Fakat Hazret-i Ömer (r.a.) in bütün ısrarına rağmen ismini söylememiştir.
Sonra O munafık Hazret-i Ömer (r.a.) tarafından görevden uzaklaştırılmıştır.
Bunun üzerine Hazret-i Ömer (r.a.), Huzeyfe (r.a.) nin gitmediği Cenaza’ye gitmemiştir. Çünkü O’nun gitmemesini ölenin munafık olduğuna işaret sayardı.
Bir gün Hazret-i Ömer (r.a.) huzurunda bulunan bazı Eshab-i Kiram (r.anhüm) a;
-“Resulullah Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in fitne hakkında olan sözü hatırında olan var mı?” diye sordu.
İçlerinden Huzeyfe (r.a.);
-“Ey Mü’minlerin emiri! Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in bu konudaki sözü aynıyla benim hatırımdadır ki; (-“Kişi ailesinden, malından, çocuklarından ve komşusundan dolayı fitneye düçar olur. Böyle günahlara oruç tutmak, namaz kılmak ve iyiliği emretmek ve kötülükten nehy etmek kefaret olur.”)
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u Anh)- 7
09 Temmuz 2009Revda-i Muttahhara (Medine-i Münevvere)
Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u Anh)- 7
Hazret-i Ömer (r.a.);
-“Maksadım o değil, deniz gibi dalgalanacak fitneyi soruyorum.” Deyince,
Huzeyfe (r.a.);
-“Ey Mü’minlerin Emiri! Senin için endişelenecek bir şey yok. Senin zamanınla onun arasında bir kapalı kapı var.” Diye cevap verdi.
Hazret-i Ömer (r.a.);
-“Bu kapı kırılacak mı, yoksa açılacak mı?” diye sorunca
Huzeyfe (r.a.);
-“O kapı kırılacak.” Diye cevap verdi.
Bunun üzerine Hazret-i Ömer (r.a.);
-“Desene Ümmeti Muhammed (Sallallahua leyhi ve sellem) kıyamete dek bir araya gelemiyecek.” Diyerek ÜZÜNTÜSÜNÜ DİLE GETİRDİ.
Daha sonra Huzeyfe (r.a.) ye
-“O kapının ne olduğu.” Sorulduğunda;
Huzeyfe (r.a.);
-“O kapı Hazret-i Ömer (r.a.) idi.” Diye cevap vermiştir.
Daha sonra Hazret-i Ömer (r.a.) şehid edilmiştir.
Huzeyfet’übnü Yeman (r.a.) Hazret-i Osman (r.a.) ın Halifeliği sırasında Azerbeycan ve Ermenistan taraflarının fethine gönderildi. Bu hizmetlerinin yanında mühim bir hizmeti de KUR’AN-İ KERİM NÜSHALARININ ÇOĞLTILMASINA SEBEP OLMASIDIR.
Çünkü O, Azerbeycan ve Ermenistan tarafına gittiğinde Kur’an-i Kerim’in değişik lehçelerle okunduğunu görerek, Kur’an-i Kerim’in Kureyş lehçesi üzerine çoğaltılmasını Hazret-i Osman (r.a.) a teklif etti.
Bunun üzerine Hazret-i Osman (r.a.) Kur’an-i Kerim nüshalarını çoğaltıp, belli merkezlere gönderdi. Hayatının çoğu savaşlarda geçen Huzeyfet’übnü Yemân (r.a.) Hazret-i Osman (r.a.) şehid edildiğinde Medine’de bulunuyordu.
Bu sırada yaşı oldukça ilerlemişti. Hazret-i Osman (r.a.) nın şehid edilmesine ÇOK ÜZÜLDÜ. Onun şehid edilmesinden KIRK GÜN SONRA VEFAT ETTİ.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u Anh)- 8
09 Temmuz 2009Bab’ül Baki’ (Medine-i Münevvere)
Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u Anh)- 8
Huzeyfe (r.a.), ölüm döşeğinde yattığı vakit;
-“Dost âni bir baskınla geldi, Pişmanlık feyda vermez. Allahım fakirlik ve hastalıktan hakkımda hayırlı olanı bana ver. Ölüm hakkımda yaşamaktan HAYIRLI İSE, Sana ulaşıncaya kadar Ölüm yolunu bana kolaylaştır.” Diyerek duâ etmiştir.
Huzeyfet’übnü Yeman (r.a.) Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) den yüzden fazla Hadis-i Şerif rivayet etmiştir. O’ndan rivayet edilen Hadis-i Şerifler Kütüb-i Sitte adı verilen MEŞHUR ALTI HADİS KİTABINDA YER ALMIŞTIR.
Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) den bizzat işiterek rivayet ettiği hadi-si şeriflerden bazıları şunlardır;
-“Benden sonra Hazret-i Ebû Bekir ve Hazret-i Ömer’e uyunuz.”
Huzeyfet’übnü Yemân (r.a.) rivayetiyle Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur;
-“Bütün iyilikler Sadakadır.”
Yine Huzeyfet’übnü Yemân (r.a.) rivayetiyle Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur;
-“Nemam (söz taşıyan) Cennete giremez.”
Yine Huzeyfet’übnü Yemân (r.a.) rivayetiyle Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur;
-“Koğucu Cennete giremez.”
Huzeyfet’übnü Yemân (r.a.) rivayetiyle Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur;
-“Bir kimse, İslam’da sünneti hasane yaparsa, bunun sevabına ve bunu yapanların sevablarına kavuşur. Bir kimse İslam’da bir Bid’at, (kötü) çığır açarsa, bunun günahı ve bunu yapanların günahları kendisine verilir.”
Yine Huzeyfet’übnü Yemân (r.a.) rivayetiyle Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur;
-“İki arkadaşın, Allah katında en sevimlisi, arkadaşına karşı daha müşfik (şefkatlı) davrananadır.”
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u Anh)- 9
10 Temmuz 2009Revda-i Muttahhara (Bab’ül Baki’ kapısından görünüşü)
Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u Anh)- 9
Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) den bizzat işiterek rivayet ettiği hadis-i şeriflerden bazıları şunlardır;
Huzeyfet’übnü Yeman (r.a.) rivayetiyle Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur;
-“Şehvet nazarı ile bakmak, Şeytan’ın zehirli oklarından bir oktur. Kim Allah korkusu ile, onu terk eder, yani şehvet gözü ile bakmazsa, Allah-u Teâlâona öyle bir iman nasib eder ki, zevkini kalbinde duyar.”
Yine Huzeyfet’übnü Yeman (r.a.) rivayetiyle Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur;
-“İçinizdeki fenaları yola getirmeğe çalışmazsanız. Yani Emr-i Ma’ruf ve’n-nehyi ani’l münker yapmazsanız Cenab-i Hak, başınıza öyle belalar verir ki, bu belalardan kurtulabilmek için artık iyilerinizin Allah’a yalvarması da fayda vermez.”
Huzeyfet’übnü Yemân (r.a.) buyurdu ki;
-“Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ileride hasıl olacak fitnelerden sordum,”
Çünkü bunların şerrine yakalanmaktan korkuyordum.
-“Ya Resulallah, biz Müslüman olmadan önce kötü kimselerdik. Allah-u teâlâ, senin şerefli vucudun ile İslâm ni’metini, iyiliklerini bizlere ihsan etti. Bu seadet günlerinden sonra yine kötü zaman gelecek mi?” dedim.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Evet gelecek.” Buyurdu.
Ben;
-“Bu şerden sonra, hayırlı günler yine gelir mi?” dedim
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Evet gelir, Fakat o zaman bulanık olur.” Buyurdu.
Ben;
-“Bulanık ne demektir Ya Resulallah.” Dedim.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Benim sünnetime uymıyan ve benim yolu tutmayan kimselerdir. İbadet de yaparlar. Günah da işlerler.” Buyurdu.
Ben;
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u Anh)- 10
10 Temmuz 2009Revda-i Muttahhara (Bab’ül Baki’ kapısı)
Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u Anh)- 10
Ben;
-“Bu hayırlı zamandan sonra yine şer olur mu?” dedim
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Evet Cehennemin kapılarına çağıranlar olacaktır. Onları dinleyenleri Cehenneme atacaklardır.” Buyurdu.
Ben;
-“Ya Resulallah onlar nasıl kimselerdir.” Dedim.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Onlar da bizim gibi insanlardır. Bizim gibi konuşurlar.” Buyurdu.
Ben;
-“Onların zamanlarına yetişirsem ne yapmamaı emr edersiniz.”dedim.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Müslümanların cemaatına ve hükümetine tabi ol.” Buyurdu.
Ben;
-“Müslüman hükümeti yoksa ne yapalım.” Dedim
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Bir kenara çekil. Aralarına hiç karışma, ölünceye kadar yalnız yaşa.” Buyurdu.
Huzeyfe (r.a.) şöyle anlatmıştır;
-“Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve sellem) ile namaz kılıyordum. ‘BAKARA’ suresinden okumaya başlamıştı. Rahmet ayeti geldiği zaman Allah-u Teâlâ’dan rahmet diler, Azâb ayeti geldiği zaman Allah-u Teâlâ’ya sığınırdı. Tenzih ayeti geldiği vakit, Allah-u Teâlâ’yı tesbih ve takdis ederdi.”
Kur’an-ı Kerimi bitirdiği zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle duâ okudu;
-“Allahım! Kur’an-ı Kerim hürmetine bana rahmet eyle, Kur’an-ı bana iman, nur hidayet ve rahmet kıl, Allahım Kur’an-ı kerimden unuttuğum oldu ise bana hatırlat, anlamadığım olduğu ise bana anlat, gece ve gündüzde Kur’an okumayı bana nasib et, Kur’an-i kerimi lehimde hüccet kıl. Ey Âlemlerin Rabbi.”
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u Anh)- 11
10 Temmuz 2009Revda-i Muttahhara (Bab’ül Baki’ kapısı)
Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u Anh)- 11
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki;
-“Her ümmetin taptığı bir buzağı putu var. Benim ümmetimin putu ve tapdığı da altın ve gümüştür.”
Yine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki;
-“Dünyayı ahret üzerine tercih eden kimseyi Allah-u Teâlâ üç şeye mübtela kılar. Kalbinden hiç çıkmayan sıkıntı,. Hiç kurtulamadığı fakirlik ve doymak bimeyen hırs.”
Huzayfet’übnü Yemân (r.a.) buyurdu ki;
-“Öyle bir zamanda bulunuyorsunuz ki; sizden biriniz bildiğinin onda dokuzu ile amel edip birini terk ederse helaka gider. Öyle bir zaman gelecek ki, o zaman bildiğinin yalnız onda biriyle amel eden kurtulacaktır. Çünkü o zaman, amel edenler çok azalacaktır.”
Bir kişi Huzeyfet’übnü Yemân (r.a.);
-“Ben nifaktan korkuyorum.” Deyince
Huzeyfe (r.a.);
-“Eğer münafık olsaydın nifaktan korkmazdın. Çünkü münafık nifaktan emindir korkmaz.” Buyurdu.
Huzefet’übnü yemân (r.a.) buyurdular ki;
-“Eğer gönüller manevi pisliklerden temiz olsaydı, Kur’an’ın zevkine doymazlardı.”
Huzeyfet’übnü Yemân (r.a.) a sordular;
-“Hayatta olduğu halde ölü sayılan kişiler kimlerdir?”
Huzeyfet’übnü Yemân (r.a.);
-“Gördüğü kötülüğe eli ve dili ile manı olmayan veya kalbi buğz etmeyen kimselerdir.” Buyurdu.
Huzeyfet’übnü Yemân (r.a.);
İnsanlar, öyle bir zaman yaşayacak ki; bir kişi için, ne kibar ve ne akıllı, diyecekler. Halbuki onun kalbinde zerre kadar iman izi olmayacaktır.”
Munafık kimdir denildiğinde;
Huzeyfet’übnü Yemân (r.a.);
-“İslamiyetten bahsedip de onunla amel etmeyen, O’NA UYMAYANDIR.” Buyurdu.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Huzeyfet’übnü Yeman (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu