‘Haznevi murşidleri’ olarak etiketlenmiş yazılar
Şeyh Muhammed Muta’ hazretleri (Radiyallah-u anh)- 6
23 Haziran 2008Şeyh Muhammed Muta’ el haznevi (k.s.) Tel İrfan’da
Şeyh Muhammed Muta’ hazretleri (Radiyallah-u anh)- 6
Şeyh Muhammed Muta’ hazretleri (k.s.), yaratılış, ahlak, siret ve kalb temizliği bakımından pek çok övülen meziyetlerle temayüz etmiştir. Ki, bu meziyetler kendisini en yüce makama yerleştirmeye, insanların kendisine muhabbet duymasına ve şeref kadehini ona sunmalarına son derece yeterlidir.
Başka bir insanın başına bir benzerinin geldiğini ne gördüğümüz, ne de duyduğumuz onca belâ ve müsibete rağmen tarikatın yayılmasına istenidiği gibi en sağlam şekilde yapmış ve vazifesini en güzel şekilde yerine getirmiştir.
Nitekim bir kişi ya çocuğuyla ya babasıyla ya sevdiğiyle imtihan olunur. Fakat daha gözü kapalı gençlik baharının ve her şeyden azade olan hayatının başlangıcında, zaman kendisinin üzerine avına atlar gibi atladı. Kader ise kendisine dalgalı bir deniz ya da öfkeli bir arslanın hücümüyle saldırmak için ağzını açtı. Ve çok kısa sürede validesini, pederini, kızkardeşini ve erkek kardeşini yuttu. Ve onu anne şefkatından, baba sevgisinden, bir kardeşin yardımından ve kız kardeşin şefkatından mahrum bıraktı.
Kendisine yardım eden ve üzerindeki yükleri hafifleten bu kimselerin yerine, en yakın akrabalarından, bunun tam tersi bir durum buldu.
Kendisini beldesinden ve evinden çıkardılar. O’na karşı düşmanlıkta birlik oldular, varını yoğunu yağmaladılar. Bütün bunlar sadece, Resulullah (Sallallahua leyhi ve Sellem) e olan mükemmel tabi oluşu sebebiyledir. Dolayısıyla kendisi hem şekil hem de mana itibariyle bir Muhammedi’dır. Gerçekten de bu, yüce sabit dağların onu taşımaktan kaçındıkları ağır bir yük ve büyük bir imtihandır.
Fakat aynı zamanda bu,
-“Allah bir kulunu sevdiğinde onu sınar; eğer sabrederse anu asfiya kılar, razı olursa onu nüceba kılar!” Meailindeki Hadis-i şerif’e uygun olarak Allah’ın itiraz edilemiyecek iradesi ve ondan kaçış olmayan bir kaderidir.
-“Ve Sabredenleri müjdele! Onlar ki, kendilerine bir musibet isabet ettiğinde, (-‘İnne lillahi ve inne ilahi raciun’) Bizler Allah’a aitiz ve yine O’na dönücüleriz.”
Derler.
-“İşte onlara Rablerinden salavatlar ve bir rahmet vardır. Ve işte onlar hidayete erenlerdir!”
Şeklinde buyurarak bu niteliğe sahip kimselere Allah sübhanehu ve Teâlâ’nın bahşetiği mükafat ne güzel ve ne muazzamdır!
Andolsun ki; Allah onu sabrederken ve hayır umarken hatta razı olmuş ve Allah’ın kaderine teslim olmuş olarak bulmuştur. Bu yüzden de Allah insanların kalplerini ona çevirmiş onlar da onu hiçbir kuvvetin, gücü ve ne de malın sağlamasının mümkün olmadığı bir sevgi ile sevmiştir.
Aksine bu Muhabbet saf Allah’ın bir ihsanı ve fazlıdır; Nitekim bir Hadis-i Şerif’te varit olduğu üzere;
-“Allah bir kulunu sevdiğinde Cebrail Aleyhis Selam’a (-“Ben filanı seviyorum sen de sev,)” diye nida eder. Böylece Cebrail Aleyhis Selam de O’nu sever. Sonra Sema ehli’ne, (-“Allah flanı seviyor, sizler de seviniz,)” diye seslenir. Sema’deki melekler de O’nu sever, Yeryüzünde hüsn-ü kabul görmesi sağlanır.”
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Muhammed Muta’ el Haznevi hazretleri (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Şeyh Muhammed Muta’ hazretleri (Radiyallah-u anh)- 7
23 Haziran 2008Şeyh Muhammed Muta’ el-Haznevi (k.s.) Tel İrfan’da
ŞeyhMuhammed Muta’ hazretleri (Radiyallah-u anh)- 7
Şeyh Muhammed Muta’ hazretleri (k.s.) nin nitelikleri;
Allah-u Teâlâ kendisini mütebessim, güzel yüzlü ve narin yapılı yaratmıştır. Din konusundaki son derece titizliğine (vera) ve hassasiyetine rağmen ne kötü söz söyler ne de gıybet eder. Ne katı kalpli ve kaba, ne de asık yüzlü ve çatık kaşlı ve ne de kaba yapılıdır. Aksine sevecen, mütebessim, kaynaşan ve kendisine kaynaşılan biridir. Adımlarını yavaşça; ne uzun ne de kısa atar.
Ahlaki nitelikleri;
Kendisi dinde orta yol sahibi, titizlikte (vera) ise hassastır. Allah’tan duyduğu muazzam korku kendisni Allah’ın kullarına zarar vermekten ve onları incitmekten men eder. Allah Teâlâ’nın haklarına zarar vermekten ve onları incitmekten men eder. Allah-u Teâlâ’nın haklarında şöyle buyurduğu kimselerden biridir;
-“Rahman’ın (has) kulları o kimselerdir ki; Yeryüzü’nde tevazu ile yürürler. Kendini bilmezler onlara laf attığında (onları incitmeden) ‘Selam!’ derler (geçip giderler). Ve yine onlar, gecelerini Rablarına secde ederek ve kıyamda durarak geçirirler. Ve yine onlarşöyle derler; -“Ey Rabbimiz! Cehennem azabını üzerimizden sav! Doğrusu onun azabı gelip geçici değil süreklidir!”
Tarikattaki yolculuğu;
Kendisi Terbiye edici İmâm, Islah eden bir davetçi, başarılı bir Muallimdir. Allah-u Teâlâ’ya davet, vaaz, irşad ve Allah kullarını doğru Yol’a sevketme konusunda canlı bir örnektir.
İnsanlara nasihat eder ve onlara dinlerinin inceliklerini öğretir. Onlara Allah’ın onlardan istediklerini ve istemediklerini gösterir.
Sözleriyle ve davranışlarıyla, hatta ve hatta mübarek yüzü ve gülümsemesiyle bile, muhiplerinin ve müridlerinin arasında tam bir eşitlik kurma konusunda son derece hassastır.
Öyle ki;
Kendisiyle beraber olan ve onunla oturan herkes onun kendisini başka herkesten daha çok sevdiğine can-u gönülden inanır. İşte bu yüzden kendisni herkes sevmekte ve kendilerini ona adamaktadırlar.
İdare ve terbiye etmedeki bilgeliği;
İnsanları idare ve onların işlerini düzenleme konusunda metodlarının üzerinde döndüğü eksen, onların ahlak ve adaplarına uygun olan şeylere, İslam’i prensiplere, değerlere ve yüce ideallere tam olarak bağlılık ve İslam’ın ruhunu ve Selef-i Salih (r.anhüm) in Yolunu korumaktır.
O’na göre bir tarikatın şeyhi;
Dine çağıran bir da’vetçi olmasının yanı sıra aynı zamanda Müslümanların bir önderi ve örnek alınan ve o’na göre nakış yapılan bir numunedir. Şeyhlik bir makam, ya da bir liderlik ya da tevesül için bir vesile ve kırıntı toplamak için bir torba değildir.
Devam edecek….
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Muhammed Muta’ el Haznevi hazretleri (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu