‘İbrahim bin Edhem (r.a.)’ olarak etiketlenmiş yazılar

Çağ-çağ barajı (Sonbahar mevsimi)

İbrahim Bin Edhem (Radiyallah-u Anhu)- 13

İbrahim Bin Edhem hazretleri (r.a.) Bir gün bir köle satın almış idi.

O’na sordu;

-“İsmin nedir?”

Köle;

-“Efendim! Ne diye çağırırsanız ismim odur.” Dedi.

İbrahim Bin Edhem (r.a.);

-“Neyi yersiniz?” diye sordu.

Köle;

-“Efendim! Ne yedirirseniz odur.” Diye cevab verdi.

İbrahim Bin Edhem (r.a.);

-“Ne iş yaparsınız? Buyurdu.

Köle;

-“Efendim! Ne emrederseniz onu.” Dedi.

İbrahim Bin Edhem (r.a.);

-“Neyi arzu edersiniz?” diye sorduğunda,

Köle;

-“Kölenin hiç arzusu olur mu? Onun arzu ile ne işi var?” müthiş cevab üzerine

İbrahim Bin Edhem (r.a.) kendi kendine;

-EY MİSKİN, ACABA SEN ÖMÜR BOYU HAK TEÂLÂ’YA BÖYLE KUL OLABİLDİN Mİ? KULLUĞU BUNDAN ÖĞREN.” Deyip ağlayarak kendinden geçti.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri İbrâhim Bin Edhem (Radiyallah-u anhu) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Çağ-Çağ barajı Sonbahar mevsimi) Nusaybin

İbrahim Bin Edhem (Radiyallah-u Anhu)- 14

Bazıları;

-“Allah-u teâlâ’ya nasıl kavuşulur.” Diye sordular.

İbrahim Bin Edhem (r.a.), Onlara cevab olarak;

-“Allah-u Teâlâ’yı tanımak isteyen kimsenin kalbinden şu üç perde kalkmadıkça O’na kavuşamaz.”

-“1. Ebedi ihsana karşı, dünya ve ahretin mülkünü ona verseler sevinmemelidir.”

-“2. Dünya ve ahret mülkü onun olsa, bunu daha sonra ondan alsalar ‘kayıbettim’ diye üzülmemelidir.”

-“3. Övülmeye ve medh olunmaya aldanmamalıdır.” Buyurdu.

Kendisinden bir zat nasihat istediğinde

İbrahim Bin Edhem hazretleri (r.a.) buyurdu ki;

-“Altı şey’i kabul edip yaparsan, hiçbir işin sana zarar vermez. Dünya ve ahrette rahat edersin. O altı şey şunlardır;”

-“1. Günah yapacağın zaman Allah-u Teâlâ’nın sana verdiği rızkı yeme.”
-“2. O’na asi olmak istersen, O’nun mülkünden çık. Mülkünde olup ta ona isyan etmek uygun olur mu?”

-“3. O’na isyan etmek istersen, gördüğü yerde günah yapma. Görmediği yerde yap. O’nun mülkünde olup, verdiği rızkı yiyip, gördüğü yerde günah yapmak uygun değildir.”

-“4. Can alıcı melek, ruhunu almaya geldiği zaman tövbe edinceye kadar izin iste. O meleği kovamazsın. Şimdi kudretin var, güç kuvvetin yerinde iken tövbe et. Tövbe edilecek zaman bu zamandır. Zira ölüm çok ani gelir.”

-“5. Mezarda Münker ve Nekir ismindeki iki melek, sual için geldiklerinde, onları kov seni imtihan etmesinler.”

Soran kimse dedi ki;

-“Buna imkan yoktur.”

İbrahim Bin Edhem (r.a.) buyurdu ki;

-“Öyle ise şimdiden onlara cevab hazırla.

-“6. Kıyamet günü Allah-u Teâlâ;”

-“Günahı olanlar Cehenneme gitsin.” Diye emir edince

” Ben gitmem.” De.

Soran kimse dedi ki;

-“Bu sözümü dinlemezler.”

Nasihatları dinleyen kimse tövbe etti ve ölünceye kadar tövbesinden vaz geçmedi.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri İbrâhim Bin Edhem (Radiyallah-u anhu) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Girnavas Şelalesi (Yazın) Nusaybin

İbrahim Bin Edhem (Radiyallah-u Anhu)- 15

Kendisine şöyle sordular;

-“Allah-u Teâlâ hazretleri kur’an-i kerimde;”

-“Ey kullarım, benden isteyiniz, kabul ederim, veririm.” Mü’min suresi ayet 60 Buyurmuştur.”

-“Halbuki istiyoruz vermiyor?”

İbrahim Bin Edhem (r.a.) cevabında buyurdular ki;

-“Allah-u Teâlâ’yı çağırırsınız. On’a itaât etmezsiniz. Kur’an-i kerimi okursunuz, gösterdiği yolda gitmezsiniz.”

-“Cenab-ı Hakkın ni’metlerinden faydalanırsınız. O’na şükretmezsimiz.”

-“Cennetin ibadet edenler için olduğunu bilirsiniz, hazırlıkta bulunmazsınız.”

-“Cehennemi âsiler için yarattığını bilirsiniz, ondan sakınmazsınız.”

-“Babalarınızın, dedelerinizin ne olduklarını görür, ibret almazsınız.”

-“Ayıbınıza bakmayıp başkalarının ayıplarını araştırırsınız.”

-“Böyle olan kimseler, ÜZERİNE TAŞ YAĞMADIĞINA, YERE BATMADIKLARINA, GÖKTEN TAŞ YAĞMADIĞINA ŞÜKRETSİNLER. Daha ne isterler? Dualarının neticesi, yalnız bu olursa yetmez mi?”

Bir kimse İbrahim Bin Edhem (r.a.) den nasihat isteyince;

-“BAĞLI OLANI AÇ, AÇIK OLANI KAPA.” Buyurdu.

O kimse;

-“Bunu anlamadım.” Deyince

İbrahim Bin Edhem (r.a.);

-“Kesenin ağzını aç, CÖMERT OL, açık olan Dilini de tut KONUŞMA.” Diyerek izah buyurdular.

Birisiyle arkadaş oldu. Bu arkadaşlık bir müddet devam edip, zaman gelip ayrılmaları icab edince;

Arkadaşı;

-“Efendim! Uzun zaman arkadaşlık ettik bir ayıbımı gördünse söyle bir daha yapmayayım.” Dedi.

İbrahim Bin Edhem (r.a.) cevabında;

-“Kardeşim sende bir ayıp görmedim. Ben sana daima SEVGİ GÖZÜ İLE BAKTIM. Onun için seni HEP İYİ BULDUM. Senden gördüklerim hep iyi şeylerdi. Ayıp arıyorsan başkalarına sor.” Buyurdular.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri İbrâhim Bin Edhem (Radiyallah-u anhu) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Kasyane Navala sipi (Nusaybin)

İbrahim Bin Edhem (Radiyallah-u Anhu)- 16

-“Kalbler Allah-u teâlâ’dan niçin perdelenir?” dediklerinde

İbrahim Bin Edhem (r.a.);

-“Çünkü Allah-u Teâlâ’nın SEVMEDİĞİNİ SEVERLER. Bu fani dünyanın sevgisi AHİRETİ UNUTTURUR.” Buyurdu.

Kendisine;

-“Sen Kimin Kulusun?”

İbrahim Bin Edhem (r.a.) titredi, yere düştü ve kendinden geçip yerde çırpınmaya başladı. Bir müddet sonra kendine geldi, kalktı ve bir ayet-i kerime okudu.

Ona;

-“Niçin cevap vermedin?” dediler.

İbrahim Bin Edhem (r.a.);

-“Korktum ki eğer O’nun kuluyum desem, benden kulluk haklarını ister, değilim desem, bunu da diyemem.” Buyurdular.

-“Zamanın nasıl geçer.” Dediklerinde

İbrahim Bin Edhem (r.a.);

-“Dört bineğim vardır.”

-“Allah-u Teâlâ’dan bir ni’met gelince ŞÜKÜR BİNEĞİNE BİNERİM.”

-“Taât gelince İHLAS BİNEĞİNE BİNER ONUNLA İLERLERİM.”

-“Bela gelince, SABIR BİNEĞİNE BİNER YOLUMA DEVAM EDERİM.”

-“Günah vaki olunca TÖVBE BİNEĞİNE BİNER İSTİĞFAR EDERİM.” Buyurdular.

İmâm-i A’zam Ebû Hanife (r.a.) onu medh-ü senâ etmiştir.

-“İbrahim Bin Edhem (r.a.) Seyyid ve sevdiğimizdir.” Buyurmuşlardır.

Vefatına yakın buyurdular ki;

-“Kırk yıl Mekke meyvesinden hiçbir şey yemedim, eğer sekeret’ül-mevt halinde (ölüm halınde) olmasaydım bunu söylemezdim. Çünkü kazançları şüpheli olan askerlerden bazıları, Mekke topraklarından bir kısmını satın almış bulunuyorlardı. Yiyeceğim meyvelerin, bu kimselerin arazilerinde yetiştirebeileceğini düşünürek yemedim.”

Bir gün yatsı namazını kılıp uzun uzun dua etti. Ve;

-“Ya Rabbi! Bana Müslüman olarak ölmeyi nasib et! Salihler zümresine kat.” Diye yalvardı.

Sonra secadesinin üstünde bir müddet oturup durdu. Tefekküre daldı. Tam o sırada, karşısına temiz kıyafetli, heybetli bir genç dikiliverdi. YÜZÜ AY GİBİ PARLIYORDU. BEMBEYAZ BİR ELBİSE GİYMİŞTİ. Çok güzel kokular sürmüştü. GÜLÜMSÜYORDU. İbrahim Bin Edhem hazretleri (r.a.) ni bir şaşkınlık almıştı.

Ona dönüp sordu;

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri İbrâhim Bin Edhem (Radiyallah-u anhu) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Girnavas şelalesi Kurumuş halı (Nusaybin)

İbrahim Bin Edhem (Radiyallah-u Anhu)- 17

Ona dönüp sordu;

-“Siz kimsiniz?”

Gelen;

-“Ben MELEKÜL-MEVTİM. Ölüm vakti gelenlerin ruhunu kabzederim.” Deyince

İbrahim Bin Edhem hazretleri (r.a.) şaşırdı. Seccadesinin önüne dikilen bu güzel yüzlü genç, insan olamazdı.

Sesiz sedâsız gelmiş, karşısına nasıl dikilmişti? Şaşkınlığı devam ederken, hemen hatırladı…

-“Allah iyi kullarının ruhunu alması için Azrail Aleyhis selam’ı, güzel suretli bir genç şeklinde gönderecektir.”

Ölüm anının geldiğini anladı. Buna çok sevinerek;

-“Allah’ım! Sana sonsuz şükürler olsun.” Diye dua etti.

O esnada KİRAMEN- KÂTİBİN MELEKLERİ de O’na göründüler. Yaptığı iyi işleri yazmışlardı, O’na gösteriyorlardı.

İkisi birden şöyle dediler;

-“Allah-u Teâlâ senin mükafatını artırsın. Bizi iyi kişilerin toplandığı sohbetlere götürdün. Camilere götürdün. Güzel şeyler gördük, güzel şeyler işittik. İyi şeylerin yapıldığı yerlerde bizi bulundurdun.”

İbrahim Bin Edhem hazretleri (r.a.) ne bu sözlerden sonra CENNET’TEKİ YERİ GÖSTERİLDİ.

Azrail Aleyhis selam emrindeki bir çok melek ile beraber gelmişti. Onlar da İbrahim Bin Edhem hazretleri (r.a.) nin çok sevdiği kokulardan sürünmüşlerdi. Kimi gül, kimi karanfil, kimi daha da güzel kokuların arasında ruhunu teslim aldılar.

Vefat ettiği gün;

-“YERYÜZÜNÜN EMÂNI ÖLMÜŞTÜR.” Diye gizliden bir ses duyuldu.

Bunu herkes işitti. Fakat ma’nasını anlıyamadılar. Acaba ne olacak diye merak ettiler. Ne zaman ki İbrahim Bin Edhem (r.a.) in vefat ettiği haberi duyuldu, herkes bu sözün İbrahim Bin Edhem (r.a.) için olduğunu anladılar.

İbrahim Bin Edhem (r.a.) Buyurdular ki;

-“Öbür dünyada terazide EN AĞIR AMEL, DÜNYADA BEDENE EN ZOR GELENİDİR.

İbrahim Bin Edhem hazretleri (r.a.) buyurdu ki;

-“İlmi, AMEL İÇİN ÖĞRENİNİZ. Çokları bunda yanıldı. İlimleri dağlar gibi büyüdü, amelleri ise ZERRE GİBİ KÜÇÜLDÜ.”

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri İbrâhim Bin Edhem (Radiyallah-u anhu) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu