‘İmâm-i Şafi-i ‘nin mezhebi’ olarak etiketlenmiş yazılar
İmâm-i Şafi-i (Radiyallah-u anh)- 10
11 Ocak 2009Bor-e beşire Mecido (Girnavas mevki-i)
İmâm-i Şafi-i (Radiyallah-u anh)- 10
İmâm-i Şafi-i hazretleri (r.a.) dedi ki;
-“Önce sen benim sorularıma cevab ver!”
Ve devam etti;
-“Bir günah işlediğin vakit, Allah korkusundan bu günahı terk ettiğin oldu mu?” dedi.
Adam;
-“Allah-u Teâlâ’ya yemin ederim ki çok oldu.”
İmâm-i şafi-i hazrteleri (r.a.);
-“Bu halinle cennetlik olduğun anlaşılmaktadır.” Buyurdu.
Orada bulunan âlimler, hangi delil ile bu hükmü verdiğini sordular;
İmâm-i Şafi-i hazretleri (r.a.);
-“Kur’an-i Kerimde; ‘Bir kimse Allah korkusundan nefsini günahlardan men ederse, onun yeri elbette cennettir.’ Buyurulmaktadır. Hükmünü bu ayet-i kerimeye göre verdim.” Buyurdu.
Oradaki âlimler susup kaldılar.
Abdullah bin Muhammed Bekri (r.a.) şöyle anlatmıştır.
-“İmâm-i Şafi-i (r.a.) ile Bağdad’da nehir kenarında oturuyor idik. Bir genç gelip abdest almaya başladı.
Fakat abdesti yanlış idi.
İmâm-i Şafi-i (r.a.) o gence;
-“ABDESTİ TAM AL. ALLAH-U TEÂLÂ SANA DÜNYA VE AHİRET SAADETİ VERSİN.” Buyurdu.
Genç tekrar abdest alıp, yanımıza geldi, ve;
-“Bana nasihat et, öğret.” Deyince,
İmâm-i Şafi-i (r.a.) şöyle buyurdu;
-“Allah-u Teâlâ’yı bilen necat (kurtuluş) bulur. Dininde titizlik gösteren, kötülüklerden kurtulur. Nefsini ıslah eden, saadete kavuşur. Biraz daha istermisin?.” Dedi.
Genç;
-“Elbet isterim.” Deyince,
İmâm-i Şafi-i (r.a.) şöyle devam etti;
-“Kim üç şey’i yaparsa İMÂNI KAMİL OLUR.”
-“1- Emr-i Bilma’ruf yapmak, yani Allah-u Teâlâ’nın emirlerini yapmak ve yaymak.
-“2- Nehy-i anil-münker yapmak, Ya’ni Allah-u Teâlâ’nın yasaklarını yapmamak ve yapılmaması için uğraşmak.”
-“3- Her şeyde Allah-u Teâlâ’nın dinde bildirdiği HUDUTLAR İÇİNDE BULUNMAK.” Buyurdu.
İmâm-i Şafi-i (r.a.) Sonra;
-“Biraz daha istermisin?” deyince,
Genç;
-“İhsan ediniz Efendim.” Dedi.
İmâm-i Şafi-i (r.a.) şöyle buyurdu;
-“Dünyaya bağlanıp, ona düşkün olma, ahreti iste. Bütün hal ve haraketinde Allah-u Teâlâ’yı hatırla ki, KURTULANLARDAN OLASIN.”
Bu nasihatları dinleyen genç, son derece memnun olup, benim yanıma yaklaşarak,
-“Bu zat kimdir?” dedi.
Ben de;
-“İmâm-i Şafi-i hazretleri (r.a.) dir.” Diye Tanıttım.
Bunun üzerine genç;
-“Bu gün NE BAHTİYARIM Kİ BÖYLE BÜYÜK ZATI GÖRÜP, NASİHATINI DİNLEDİM.” dedi.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Tâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Hadis ilimlerini etfara ışık saçar gibi yayan İmâm-i Şafi-i radiyallah-u anh veli kulun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu