‘Levh-i Mahfuz’ olarak etiketlenmiş yazılar

Allah’a Teslimiyet

28 Şubat 2008

Çağ-çağ barajı (Nusaybin)

İki genç ilim tahsili yapmak, bir mürşit bulmak için bir yolculuğa çıkarlar. Uzun bir yolculuktan sonra bir mürşidin yanında ilim öğrenmeye çalışırlar. Aradan uzun yıllar geçer. Allahu teâlâ ( c.c.) o iki gence çeşitli hikmetler verir.

Bir gün gençlerden bir tanesi başını göğe kaldırıp Levh-i mahfuz‘a bakar. Levh-i mahfuz’da cehennemlik olanların isimlerinin içinde mürşidinin ismini görür. Çok üzülürler.

İsmi cehennemliklerin arasında bulunan bir insanın yanında kalmak istemezler. Hocalarının yanına gidip buradan ayrılmak için izin isterler.

Hocaları:

-”Çocuklar! Daha ilminizi bitirmediniz. Ayrılmayın, öğrenecek daha çok şeyiniz var.” diye ısrar ettiyse de talebeler ayrılmak isterler.

Hocaları:

-”Çocuklar! Sakın siz Levh-i mahfuz’daki cehennemlik olanların isim listesi içinde benim ismimi görmüş olmayasınız?”

Öğrenciler bunu duyunca şaşkın şaşkın bakakaldılar

Hocaları;

-”Şayet bunun için gidiyorsanız, gitmeyin. Ben tam 20 yıldır bu yazıyı her gün görüyorum, ama ümidimi Yüce Rabbimden hiç kesmiyorum. Benim görevim Allah’a kulluk etmektir. Allah’ın (c.c.) hikmetini sorgulamak değildir.” der.

Öğrenciler daha da çok hayrete düşerler.

Ertesi sabah gene Levh-i mahfuz’a bakarlar ki mürşitlerinin ismi cennetlik insanların içinde yer almış. Hep beraber Allah’a (c.c.) şükür secdesi yapmışlar.

Allah-u Teala hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri halis ve muhlis kullarından eylesin. Âmin.

Fuad Yusufoğlu