‘merhamet’ olarak etiketlenmiş yazılar
Havf ve reca- 2
25 Haziran 2008Dara Harabeleri (Mardin)
Anlatırlar ki;
Gazvelerden birinde bir çocuk esir almışlardı. Açık artırmaya çıkarılmıştı . Çok sıcak bir gün idi. Çadırda duran bir kadının gözü o çocuğu aldı.
Çadırdan çıkıp koştu. Çadırdekiler de arkasından koştular. O çocuğu alıp bağrına bastı. Güneşte yanmasın diyekendini ona gölge eyledi. Ve;
-“Bu benim çocuğumdur.”dedi.
Bunu gören adamlar ağladılar. Ve o çocuğa olan şefkatının, merhametinin çokluğundan yaptıkları işten vazgeçtiler.
Sonra Resulullah (a.s.v.) oraya geldi.
Vak’ayı ona anlatılar. Kalblerindeki merhamete ve çocuğa ağlamalarına memnun oldu ve:
-“Bu kadının şefkat ve merhametine şaştınız mı?” Buyurdu.
-“Evet .” Dediler.
Resulullah (a.s.v.) Buyurdu ki;
-“Allah-u Teala (c.c.) hepinize, bu annenin çocuğuna merhamet ve şefkatından daha merhametlidir. Oradaki Müslümanlar ,benzeri görülmemiş bir neşe ile oradan dağıldılar.
İbrahim Edhem (k.s.) buyurdu;
Bir gece yağmur yağıyordu.Tavaf yapamadım.
-“Ya Rabbi beni günahdan koru hiç günah işlemiyeyim.”dedim.
Kabe’den bir ses duydum.
-“Sen günahsızlık istiyorsun Bütün kullar da senin gibi istiyor. EĞER HEPİNİZİ GÜNAHDEN KORURSAM, İHSAN VE MERHAMETİMİ KİME AŞİKAR EDEYİM ?”
Böyle hadisi şerifler ve haberler çoktur. Üzerinde korku galip olana bunlar şifa olur.
Resulullah (a.s.v.) buyurdu;
-“Kul günah işleyince günah yazılır.”
Dinleyenlerden bir köylü;
-“Tevbe ederse?” dedi
Resulullah (a.s.v.)
-“Silerler.” buyurdu.
köylü;
-“Bile bile işlerse.”
Resulullah (a.s.v.)
-“Yazarlar.” buyurdu.
Köylü;
-“Tevbe ederse?” dedi.
Resulullah (a.s.v.)
-“Silerler.” buyurdu.
köylü ;
-“Ne zamana kadar? dedi.
Resulullah (a.s.v.):
-“İstiğfar ettiği müddetçe, Kul İstiğfar etmekten bıkmayınca, Allah-u Teala (c.c.) afv etmekten usanmaz. İyilik yapmaya niyet edince, o işi yapmadan Melek sevab yazar. Yaparsa on sevab yazar. Böylece yedi yüz misline kadar fazla yazar. Günah işlemeye niyet edince yazmaz. İşleyince bir günah yazar. Onun için de Allah-u Tealanın (c.c.) afvı vardır.” Buyurdu.
Bir kimse Resulullah (a.s.v.) a;
-“Ben yalnız Ramazan ayında oruç tutarım, başka oruç tutmam. Beş vakit namazımı kılarım, fazla kılmam. Allah (c.c.) bilir ki; malım, param yoktur, zekat veremiyorum. Hacca gidemiyorum. Yarın kıyamette halım ne olacak?” Dedi.
Resulullah(a.s.v.) güldü ve
-“Eğer kalbini riyakarlıkten ve hasedden, dilini giybetten ve yalandan, gözünü namahreme bakmaktan ve Allah-u Teala(c.c.) nın kullarına hakaret ile bakmaktan korusan, cennette benimle olursun.” Buyurdu.
Bir A’rabi Resulullah (a.s.v.):
-“Kiyamet günü hesabi kim yapar? Dedi.
Resulullah (a.s.v.)
-“Allah-u Teala (c.c.) yapar.” Buyurdu.
A’rabi;
-“Bizzat kendisi mi yapar?” dedi.
Resulullah(a.s.v.)
-“Evet buyurdu.”
A’rabi güldü.
Resulullah (a.s.v.)
-“Ey A’rabi niçin güldün?” buyurdu.
A’rabi
-“Kerim olan galib olunca Afv eder, hesab sorarsa kolaylık gösterir.” Dedi.
Resulullah (a.s.v.)
-“Doğru söyledi. Allah-u Teala(c.c.) dan kerim kimse yoktur. BU A’RABİ AKILLIDIR.“ Buyurdu.
Sonra buyurdu ki;
-“Allah-u Teala, Kabe’yi şerefli ve büyük kıldı. Eğer bir kulu onu yıkar, taşını taşından ayırırsa ve yakarsa, işlediği günah Allah’u Teala (c.c.) nın EVLİYA KULLARINDAN birini aşağı görmekle işlediği günahdan daha azdır.”
A’rabi;
-“Allah-u Teala(c.c.) nın evliya kulları kimlerdir?” Dedi.
Resulullah (a.s.v.) buyurdu:
-“Bütün MÜ’MİNLER ALLAH-U TEALA(C.C.) EVLİYASIDIR. (Evliya sevgili kul demektir.) Allah (c.c.) iman edenleri sever (Bakara-2) ayetini duymadın mı?”
Yine (a.s.v.) buyurdu;
-“Allah-u Teala (c.c.) nın yüz rahmeti vardır. Doksan dokuzunu kiyamette ayırmış, ve bu dünyaya bir rahmet’ten fazla ayırmamıştır. Bütün kalbler bu bir rahmetle, merhamet buluyor. Annenin çocuğuna merhameti, hayvanın yavrusunu koruması bu merhamettendir. Kiyamet günü bu rahmet o doksan dokuz rahmetle bir araya gelir ve Müslümanlara saçılır. Her rahmet göğün veyerin tabakalarından defalarca büyüktür.” Buyurdu.
Kimya-yı Saadet (İmam-i Ğazali)
Allah-u Teala (c.c.) Hazretleri bizleri ve sizleri Havf ve Reca (Allah’den korkmak ve onun afv-ı için daime ümidli olmak) üzere kılsın. Amin…
Fuad Yusufoğlu
Merhamet
05 Temmuz 2008Girnavas mevki-i (Nusaybin)
Resulullah (a.s.v.) buyurdular ki;
-“Cennete ancak merhametli olan girer.”
Eshab (r.a.) dediler:
-“Ey Allah (c.c.) ın elçisi, Biz hepimiz merhametliyiz.”
Resulullah (a.s.v.) buyurdu:
-“Merhametli olan, yalnız kendisine merhamet eden değil, kendisine ve başkasına merhamet edendir.”
İnsanın kendisine merhametli olması, günahları terk etmek, Allah (c.c.) a itaatla bulunmak ibadette ihlas sahibi olmak suretiyle Allah (c.c.) ın azabından kendisini korumasıdır. Başkasına merhametli olması ise, müslümana eziyet etmeye çalışmaması demektir.
Nitekim Peygamber (a.s.v.) buyurmuşlardır ki;
-“Müslüman o kimsedir ki, İnsanlar onun elinden ve dilinden kurtulurlar, zarar görmezler.”
Merhametli olan, hayvanlara da merhamet eder, onlara güçlerinin yetmediğini yüklemez.
Resulullah (a.s.v.) şöyle buyurduğu rivayet edilir:
-“Bir gün adamın biri yolda yürüyordu. Şiddetli susadı. Orada bir kuyu buldu. Kuyuya inip su içti ve susuzluğunu giderdi. Sonra kuyudan çıkınca, susuzluktan dilini çıkaran bir köpek gördü. Adam kendi kendine şöyle dedi:
-‘Bu köpek de benim gibi susuzluğa uğramış.’
Tekrar kuyuya inip ayakabısına su doldurdu. Sonra ağzı ile ayakabiyi yukariye çıkardı ve köpeği suladı.”
Adamın bu haraketi, Allah-u Teala (c.c.) nın hoşuna giderek o adamın günahlarını afv etti.
Eshab (Ridvanıllahı aleyhi ecmain) dediler:
-“Ey Allah (c.c.) ın Resulu. Hayvanlara yaptığımız iyilikler karşısında, bizim için sevab varmıdır?”
Resulullah (a.s.v.) buyurdu:
-“Her canlıya karşı yapılan hizmet karşılığında sevab vardır.”
Malik bin Enes (r.a.) der ki: Resulullah (a.s.v.) şöyle buyurmuşlardır:
-“Müslümanların senin üzerinde dört hakkı vardır:
1-İyilik yapanlara yardımda bulunman
2-Günahkarlar için Allah (c.c.) tan bağışlamalarını istemen
3-Hasta olanları ziyaret etmen
4-Günahlarından tevbe edenleri sevmen.
Musa (a.s.), Allah (c.c.) a şöyle niyazda bulundu:
-“Allah’ım beni ne sebeple temiz kul olarak kabul buyurdun?”
Allah(c.c.) buyurdu:
-“Yarattıklarıma, merhametli davrandığın için.”
Rivayet edilir ki;
Bir gün, İsrail oğullarından bir abid, bir kum yığınına uğrar. O zamanda İsrail oğulları içinde büyük bir açlık hüküm sürüyordu. Abid, kendi kendine şöyle der:
-“Eğer bu kum yığını un olsaydı, bununla İsrail oğullarını doyururdum.”
Bunun üzerine, Allah (c.c.) Musa (a.s.) vahy eder:
-“Ey Musa, O kuluma söyle; Şüphesiz, Cenabi hak bu kum tepesi un yapıp onunla insanları doyurmuş olsaydı, nasıl sevap verecek idiyse, aynı sevabı sana vermiştir.”
İşte bunun içindir ki, Resulullah(a.s.v.) buyurdu:
-“Mü’minin niyeti, işinden hayırlıdır.”
Kalbleri Keşfi (İmam-i Ğazali)
Allah-u Teala hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Bütün canlilara merhamet eden kullar ın yüzü hürmetine Afv eylesin. AMİN…
Fuad Yusufoğlu
- Kırk Hadis: (35) Merhamet
21 Temmuz 2008Ebyari Ali (Mikat)
مَن لَايَرْحَم النَّسَ لَايَرْحَمْهُ الَّلهُ
Meali:
Resülullah Sallallahu aleyhi ve selem şöyle buyurmuştur:
-“İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.”
Müslim (r.a.) Tirmizi (r.a.)