‘Muhammed bin İdris (r.a.)’ olarak etiketlenmiş yazılar

Dara harabeleri (Mardin)

İmâm-i Şafi-i (Radiyallah-u anh)- 12

İmâm-i Şafi-i hazretleri (r.a.), din-i İslama hizmet uğrunda tükettiği hayatının son anlarını Kur’an-i Kerim’i dinleyerek geçirmiştir.

ÖMRÜNÜN SONUNA KADAR HER GÜN BİR HATİM OLMAK ÜZERE, Ayda otuz hatim okurdu. Ramazan-i şerifte ise GECE VE GÜNDÜZ BİRER HATİM olmak üzere, altmış hatim okurdu.

Artık vefatının yaklaştığı sırada takatsız düşmüştü. Önceki gibi okuyacak durumda değildi. Fakat okuyan birinden dinlemek arzu ediyordu. Bu halde iken, talebesi Ebu Musa Yunus bin Abdüla’la yanına girmişti.

Ona;

-”Ey Ebu Musa bana kur’an-i kerimden Al-i İmran suresinin yüzyirminci ayeti kerimesinden sonraki ayetleri yavaş yavaş oku.” Dedi. O da okumaya başladı.

İmâm-i Şafi-i (r.a.) okunan ayeti kerimelerin ma’nalarına dalmış, derin bir huşu içinde dinliyordu.

İmâm-i Şafi-i hazrteleri (r.a.) son nefeslerini vermek üzere iken halini sordular.

-“Dünyadan göçüyorum. Artık ondan ayrılıyorum. Ümit şerbetini içiyorum. Kerim olan Rabbime gidiyorum.” Buyurdu.

Vefatı İslam âlemi için büyük bir kayıp oldu. Duyulduğu her yerde, derin üzüntü ve gözyaşları ile karşılandı.

Kabri kazılırken etrafa misk kokusu yayıldı. Orada bulunanlar bu koku’nunun te’sirinde kalıp, kendilerinden geçtiler.

Kahire’de El Mukattam dağının eteğinde ‘Kurâfe kabristanına’ defn edildi. Daha sonra kabri üzerine bir türbe yapılmıştır. Türbesi üzerindeki şimdiki muhteşem kubbe, EYYUBİ SULTANLARINDAN el-Melikel-Kâim tarafından 608 (M. 1211) yılında yapılmıştır. SELAHHADDİN-İ EYYÜBİ tarafından da, türbesinin yanında büyük bir medrese yaptırılmıştır.

İmâm-i Şafi-i hazretleri (r.a.) nin kıymetli sözlerinden ve nasihatlarından bir kısmı şunlardır;

İmâm-i Şafi-i (r.a.) buyurdu ki;

-“Dünyada zahid ol, dünya malına bağlanma! Ahreti isteyici ol, onun için çalış! Her işinde Allah-u Teâlâ’yı hatırla. Böyle yaparsan, kurtulmuşlardan olursun. Ruhsat ve te’viller ile uğraşan âlimlerden fayda gelmez.”

İmâm-i Şafi-i (r.a.) buyurdu ki;

-“İnsanları tamamen razı ve memnun etmek çok zordur. Bir kimsenin, bütün insanları kendinden hoşnut etmesi mümkün değildir. Bunun için kul, daima Rabbını razı etmeye bakmalı, ıhlas sahibi olmalıdır.

-“İlmi, kibirlenmek, kendini büyük görmek için isteyenlerden hiçbiri felah bulmuş değildir. Ama ilmi tevazu için, âlimlere ve insanlara hizmet için isteyen, elbette felah bulur, kurtulur.”

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Tâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Hadis ilimlerini etfara ışık saçar gibi yayan İmâm-i Şafi-i radiyallah-u anh veli kulun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu