‘oruc’ olarak etiketlenmiş yazılar

Oruç- 8

21 Temmuz 2008

ORUÇ BOZDUKTAN SONRA LAZIM GELEN ŞEYLER:

Ramazan ayında orucu bozana kazâ, kefaret ve imsak lazımdır, fakat her birinin yeri ayrıdır.

Orucunu özürle veya özürsüz olarak bozanın, yahut hasta olmak, yolculuğa çıkmak, hayız görmek, yahut hamile olmak sebebiyle orucunu bozanın kaza etmesi farzdır. Mürted olanın da earzdır. Deli ve çocuğa farz değildir.

Kefaret yalnız cima’ etmekle, yahut bile bile meni çıkarmakla olur. Bunun kefareti, bir köle azad etmektir. Kölesi yoksa iki ay devamlı oruç tutmaktır. Eğer, hasta veya zayıf ise altmış miskina birer müd yemek yedirmelidir. Her müd bir menden üçte bir men noksandır.

İmsak, özürsüz oruç açana farzdır. Hayız görene imsak (akşama kadar yememek) farz değildir. İstrse gündüz ortasında temizlenmiş olsun.

Misafir, mukim olsa da farz değildir. Hasta iyi olsa da imsak farz değildir. Şübheli gün (Yani şabanın 29’üncü gününden sonraki gün) bir kimse ayı gördüğünü söylese, yemek yemiş olanların, duydukları andan akşama kadar yememeleri lazımdır.

Öğleyin sefere, yolculuğa çıkanın orucunu açması doğru değildir. Orucunu açmış olarak, öğle vakti şehre gelirse, tekrar yemesi doğru değildir. Eğer mümkünse yolcunun oruç tutması daha iyidir.

Fidye, miskine verilen bir müd yiyecektir. Çocuk korkusundan orucunu açan hmileye ve süt emzirene kaza ile beraber fidye de vermek farzdır.

Hasta daha fena olmak korkusuyla açarsa fidye vermez. Çok ihtiyar olup, oruç tutamayacak olan bir ihtiyara, kaza orucunun bedelini vermesi farz olur.

Bir Ramazanın kazâsını diğer ramazana kadar geciktirine kazâya kalmış her gün için bir müd yiyecek vermesi lazımdır.

Devam edecek…

Kimya-yi Saadet (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teâla hazretleri Bizleri ve sizleri gelmekte olan Ramazan-i şerif ayı hürmetine AFV eylesin. Amin…
Fuad Yusufoğlu

Oruc- 9

21 Temmuz 2008

KIYMETLİ GÜNLERDE ORUÇ TUTMAK…

Faziletli ve kıymetli günlerde oruç tutmak sünnettir.

Kıymetli günler şunlardır:

Arife günü (Zilhaccenin dokuzuncu günü, kurban bayramından önceki gün)
Muharremin onuncu günü Zilhaccenin ilk dokuz günü,
Muharremin ilk on günü,
Recep ve Şaban aylarının hepsi,

Hadisi şerifte geldi ki; Resulullah (sallallahu aleyhi ve selem);

-“Eşhüür-i Hurum ( yani muharebenin haram olduğu aylar) da bir gün oruç, diğer günlerde bir ay oruçtan efdaldır. Ramazan ayındaki bir gün oruç tutsa, muhterem aylardaki bir ay oruçtan efdaldır.”

Yine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) buyurdu ki;

-“Muhterem aylarda üç gün, Perşembe, cum’a ve cumartesi günleri oruç tutana, yediyüz senelik ibadet sevabı yazılır.”

Muhterem aylar dörttür;

Zilka’de
Zilhicce,
Muharem,
Ve Receb
En faziletlisi Hac ayı olan Zilhiccedir.

Hadisi şerif’de bildirildi ki;

Resulülllah (Sallallahu aleyhi ve selem) şöyle buyurmuştur;

-“Allah-u Teâla’nın indinde Zilhicce ayının ilk on günündeki ibâdetten faziletli ibâdet yoktur. Bu ayda bir gün oruç, bir senelik oruç gibidir..”

Sahabe-i Kiram(Aleyhimar rıdvan) dediler ki;

-“Ya Resulullah (a.s.v.) cihad da böyle değil midir?”

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem)

-“Hayır, Cihâd da böyle değildir. Ancak Allah yolundaki harbde( Cihada) atı ölen ve kanı akan hariçtir.” Buyurdular.

Eshab-i Kiram (Ridvanallahı aleyhim) dan bir kısmı bütün Receb ayından oruç tutmak, Ramazana benzetmek olduğu için mekruhtur buyurdular. Bunun için Receb ayında bir gün veya daha fazla oruç tutmamalıdır.

Hadis-i Şerifte geldi ki;

Resulullah (Sallalahu aleyhi ve selem) buyurdular ki;

-“Şaban ayı onbeş olunca, Ramazan orucundan başka oruç yoktur.” Savm 12.

Şaban ayının son günleri oruç tutmamak iyidir. Böylece Ramazandan ayrılmış olur. Şabanın sonunda Ramazan ayını karşılamak için oruç tutmak mekruhtur. Karşılamaktan başka bir sebeple olursa mekruh değildir.

Devam edecek…

Kimya-yi Saadet (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teâla hazretleri Bizleri ve sizleri gelmekte olan Ramazan-i şerif ayı hürmetine AFV eylesin. Amin…
Fuad Yusufoğlu

Oruc- 10

21 Temmuz 2008

İstanbul’da Güneşin Doğuşu

BİR AY İÇİNDEKİ KIYMETLİ GÜNLER;

Eyyâm-ı beyd, yanı her Arabi ayının onüçüncü, ondördüncü ve onbeşinci günleridir. Yedi gün içinde ise kıymetli günler; pazartesi, Perşembe ve Cuma günleridir.

Ama, bütün seneyi oruçla geçirmek hepsini içerisine alır. Yalnız beş gün oruç tutmamak muhakkak kazımdır

Ramazan bayramı bir gün ve Kurban bayramı dört gün. Hiç oruç açmadan ertesi günü oruç tutmak mekruhtur. Devamlı oruç tutmayan, bir gün tutsun, bir gün tutmasın. Dâvud aleyhis selamın orucu budur. Ve fazileti büyüktür.

Abdullah inb Amr İbn-il As (r.a.) Peygamber efendimize oruçta en faziletli yol hangisidir diye sordu. Cevabında, yukarıdaki gibi, yani

-“Bir gün tutmak, bir gün tutmamak.” Buyurdu.

Abdullah ibn Amr İbn-il As (r.a.);

-”Bundan daha faziletlisini istiyorum,”dedi

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-”Bundan faziletlisi yoktur.” buyurdu.

Bundan aşağısı, Perşembe ve pazartesi günleri oruç tutmaktır. Bunlar Ramazan ayına eklenirse senenin üçte biri eder.
Orucun hakikatından maksadın, şehveti kırmak ve kalbi temizlemek olduğunun bilenin, kalbini kontrol etmesi lazımdır.

Böyle olunca, bazen oruçlu olmamak daha iyi olur. Bazen da oruçlu olmak daha iyi olur. Bu sebeptendir ki, Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) bazen böyle çok oruç tutardı ki, hiç bozmayacak derlerdi. Oruç tutmasından belli bir sırası yoktu.

Alimler, dört günden fazla oruçsuz geçirmeye mekruh demişlerdir. Bu da Kurban bayramındaki dört gündür. Çünkü devamlı oruç tutmamanın, kalbi karartacağı, gafletin istila edeceği ve kalbin uyanıklığını azaltacağından korkulur.

Kimya-yi Saadet (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teâla hazretleri Bizleri ve sizleri gelmekte olan Ramazan-i şerif ayı hürmetine AFV eylesin. Amin…
Fuad Yusufoğlu

Oruç- 11

11 Kasım 2008

Geliye Şam-e (Navale)

Oruç, İslamın şartlarından biridir.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu;

-“Allah-u Teâlâ buyuruyor ki; her iyiliğe on misli karşılık verilir. Fakat oruç bana mahsustur, onun karşılığını ben veririm.” (H. Savm -2)

Allah-u teâlâ buyuryor;

-“Kendi arzu ve isteklerine sabr edenler (canları istediği halde yapmayanlar) hesaba çekilmezlr; ecirleri, sevabları hesabsızdır.” Ez-zümer suresi ayet 10

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu;

-“Sabır imanın yarısıdır. Oruç da sabrın yarısıdır.”

Yine Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu:

-“Oruç tutanın ağzının kokusu Allah-u teâlâ’nın indinde “MİSK” kokusundan daha güzeldir.” (H.Savm)

Allah-u Teâlâ hazretleri buyuruyor;

-“Benim kulum yemekten ve içmekten yalnız benim için el çekti; onun mükafatını ancak ben veririm.” (H. Savm)

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki;

-“Oruç uykusu İbadettir.”

Ve yine (a.s.v.) buyurdu;

-“Ramazan ayı gelince, cennet kapılarını açarlar, cehennem kapılarını kapatırlar ve şeytanları bağlarlar ve bir ses derdki: ‘Ey iyilik etmek isteyen kimse, senin vaktindir, gel. Ey kötülük yapak isteyen sana burada yer yoktur.” (H. Savm)

Faziletinin büyüklüğündendir ki; Allah-u Teâlâ bu ibadeti, hasetten kendine nisbet ediyor

Ve;

-“Oruç benim içindir, karşılığını ben veririm.” Buyuruyor. (H. Savm)

Her ne kadar bütün ibadetler onun için ise de bu, bütün alem onun mülkü olduğu halde, Kâ’beye,”BENİM EVİM” buyurmasına benziyor.

Oruçta iki hususiyet vardır ve bu hususiyetler sebebiyle bu nizbete uygundur.

Biri;

Orucun hakikati, yememektir. Bu ise bâtına ait bir şeydir. İnanlar bunu görmez. Böylece riya da buna yanaşmaz.

Diğeri;

Allah-u teâlâ’nın düşmanı şeytandır. Şeytanın askeri arzu ve isteklerdir. Oruç onun askerini kırar. Çünkü; Orucun hakikati arzuları terktir.

Bunun için Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki;

-“Şeytan insanın vucudunda, kan gibi dolaşır. O’NUN GEÇİŞ YOLUNU, AÇLIKLA tıkayınız.” (H. İtikaf)

Hazreti Aişe anamız (Radiyallah-u anha) ya buyurdu;

-“Çennetin kapısını çalmaya devam et.”

Hazreti Aişe anamız (Radiyallah-u anha);

-“Ne ile?” diye sordu.

Resulullah (a.s.v.);

-“Acıkmakla.” Buyurdu.

Ve yine (a.s.v.) buyurdu;

-“Oruç kalkandır.” (H. Savm)

Yine (a.s.v.) buyurdu;

-“İbadetin kapısı oruçtur.”

Bu da, bütün ibadetlere şehvetin mâni olmasındandır. Şehvet yani arzulara yardım, tokluktur. Açlık ise arzuları kırar.

Devam edecek…

Kimyay-i Saadet (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri orucu tutan salih kullarından eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Oruç- 12

11 Kasım 2008

Kasyan dağları (Nusaybin)

Orucun farzları;

Orucun farzları altıdır:

1-Ramazan ayının ilk gününü aramaktır.

Yirmi dokuz veya otuz gün olduğunu ancak bununla anlayabilir. Âdil bir şahidin sözüne güvenilir. Bayram için ise iki Şâhidden az olmaz.

Doğru sözlü olduğunu bildiği bir kimseden hilali gördüğünü duyunca, oruca başlamsı farz olur. İSTERSE KADİ O KİMSENİN SÖZÜYLE HÜKMETMİŞ OLMASIN. On altı fersahlık (yaklaşık olarak 100 km.) uzaktaki bir başka şehirde yeni ay görmüşlerse, burada olanlara, yani ayı görmeyenlere oruç farz olmaz. Mesafe bu kadardan az olursa oruca başlamaları farz olur.

2- Niyettir.

Her gece niyet etmek lazımdır. Hatırına, bunun Ramazan oruc’u olduğunu, farz olduğunu ve farzı edâ ettiğini getirmelidir.

Bunu hatırlayan müslümanın kalbı niyetsiz olmaz. Şübheli gecede (Şaban ayının otuzuncu yahut Ramazan’nın birinci gecesi iyi bilinmezse):

-“Ramazan ayı gelmiş ise niyet ettim oruç tutmaya.” Dese,

Bu niyet doğru olmaz. Şübhesini, sözüne güvendiği bir kimsenin sözü ile giderinceye kadar bu niyet olmaz. Son gece is caizdir. Evet bu da şübhelidir ama, esas olan Ramazanın henüz geçmemiş olmasıdır.
Bir kimseyi karanlık bir yerde bıraksalar, düşünce ve gayretiyle vakti bulmaya çalışırsa ve buna göre oruç tutsa doğru olur.

Geceden niyet etse ve niyetten sonra imsaktan önce bir şey yese niyeti bozulmaz. Hatta, hayzının kesileceğini anlayan kadın, niyet etse ve sonra hayızı kesilse, ORUCU SAHİH OLUR.

3- Bile bile vücudun içine hiçbir şey sokmamaktır:

Kan aldırmanın, sürme kullanmanın, kulağın için bir şey sokmanın, zekeri ucuna pamuk koymanın zararı yoktur. Çünkü iç dediğimizde bir şeyler olmalıdır. Beyin, karın, mide mesâne gibi.

İstemiyerek vucuduna bir şey girse, Mesele uçan bir sinek, veya yoldaki toz, yahut boğazına kadar ulaştırdığı abdest suyunu yutsa, orucu bozulmaz. Ama sabah olmamıştır veya akşam olmuştur zanederek yese, sonra sabahtan sonra veya akşamdan önce yemiş olduğunu anlasa orucunu kazâ etmesi lazımdır.

4- Hanımıyla cima’ etmemektir:

Eğer hanımıyla guslü icabettirecek kadar oynarsa, oruç bozulur. Fakat oruçlu olduğunu unutmuşsa bozulmaz. Gece cima’ etse, sabahtan sonra yıkansa câizdir.

5- Hiçbir şekilde kendisinden meni çıkmasını istememektir:

Cima’ etmeden hanımıyla oynasa, genç olsa ve meni gelme korkusu bulunsa, meni gelse orucu bozulur!

6- Zorla kusmamaktır:

İstemeyerek kusarsa, orucu bozulmaz. Nezle veya başka bir sebeple, boğazında kalmış suyu çıkarıp atsa zarar vermez. Çünkü bundan kaçınmak zordur. Ancak o su, ağzına gelse ve sonra yutsa orucu bozulur.

Devam edecek…

Kimyay-i Saadet (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri ORUCUNU Bİ HAKKAN tutan Salih kullarından eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

Oruç- 13

11 Kasım 2008

Kasyan şelalesi (Navala sip-i)

Orucun sünnetleri altıdır:

1- Sahuru geciktirmek,
2- İftarı acele ve hurma veya su ile etmek,
3- Öğleden sonra misvak kullanmamak,
4- Sadaka vermek, yemek vermek,
5- Çok kur’an-i Kerim okumak,
6- Bilhassa kadir gecesi’nin içinde bulunduğu Ramazanın son on günü itikâfta olmak

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) bu on günde yatağını dürer, ibadet elbisesini giyerdi. Ehl-i beytinden ibadetten baş kaldıran olmazdı.

Kadir Gecesi, Ramazanın ya yirmi birinci, ya yirmi üçüncü, ya yirmi beşinci veya yirmi yedinci gecesidir. Yirmi yedinci gece olsa, daha kuvvetlidir.

En iyisi bu on gündeki İTİKÂFİ devamlı yapmaktır. Eğer devamlı itikaf yapacağım diye adak yaptıysa, kazâ-yı hâcetten başka bir sebeple dışarı çıkmaması ve abdest alma zamanından fazla orada kalmaması lazımdır.

Cemaze namazı, hasta ziyareti,şahidlik yahut abdestini yenilemek için dışarı çıksa, itikâfi kesilmiş olur. Mescide elini yıkamak, yemek ve yatmakta bir sakınca yoktur. Kazâ-yı hâcetten dönünce niyetini yenilemelidir.

Kimyay-i Saadet (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Oruc’un Farz ve sünnetlerine riayet eden Ve orucunu bi hakkan tutan Salih kullarından eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu