‘Taharet’ olarak etiketlenmiş yazılar
Taharet
04 Kasım 2008Girnavas (cin tepesi) Mevki-i Nusaybin
TAHARET
Allah-u Teâlâ buyuruyor ki;
-“Muhakkak ki Allah, çok tevbe edenleri ve temiz olanları sever.” Bakara suresi Ayet 222.
Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) de buyuryor ki;
-“Temizlik, Müslümanlığın yarısıdır.” Taharet
Resulullah (sallallahu aleyhi ve selem) buyuruyor;
-“Müslümanlık temizlik üzerine kurulmuştur.”
O halde;
Temizliğin bütün bu fazileti ve büyüklüğü yalnız beden ve elbisedeki su ile olan temizlikte zan edilmesin.
Temizlik dört derecedir;
Birinci derece;
Kalbin özünün Allah-u Teâlâ’dan gayri her şeyden temizlenmesidir. Hususan Allah-u teâlâ buyuryor;
-“…Allah de, ve onları kendi oyunlarına bırak.” Enam suresi ayet 91
Bundan maksat şudur;
Kalb Allah-u Teâlâ’nın gayrisinden boşalırsa Allah-u teâlâ ile meşgül olur.
Ona dalar. Bu da, ‘La ilaha İllallah’ kelimesinin hakikatıdır. Bu, sıdıkların iman derecesidir. Allah-u teâlâ’dan gayri şeylerden temizlenmek, arınmak imanın bir yarısıdır. Allah-u teâlâ’dan gayri olanlardan temizlenmeyince, Hak Teâlâ’nın zikriyle süzlenmiş olamaz.
İkinci derece;
Kalbin dışının; hased, kibir, riya, hırs, düşmanlık gösteriş için süslenmek ve buna benzer kötü ahlaklardan temizlenmeidir. Ancak böylece, tevazu, Kanaat, tevbe, Sabır, korku, Ümid, muhabbet ve buna benzer sıfatlarla ahlaklanabilir.
Bu mütteki olanların iman derecesidir. Kötü ahlaktan temizlenmek de, İmandan bir yarımdır.
Devam edecek…
Kimyay-ı Saadet (İmam-i Ğazali)
Allah-u teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri taharetten temizlenen ve temizliği seven ve amellerini temiz yapan kullarından eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu
Taharet- 2
04 Kasım 2008Çağ-Çağ deresi (BOR)
TAHARET- 2
Üçüncü derece:
Bedenin uzuvlarının; gıybet,, yalan, haram yemek, hiyanet etmek, nâmahreme bakmak ve bunun gibi günahlardan temizlenmesidir. Böylece, her işte edebli ve emre amade olur. Bu Zahidlerin iman derecesidir. Bedenin bütün uzûvlarını haramdan korumak da imanın bir yarısıdır.
Dördüncü derece:
Elbisenin ve bedenin necasetten temizlenmesidir. Ancak böylece beden, ruku, secde ve namazın diğer şartlariyle süslenir, ziynetlenir.
Bu bir müslümanın temizlik derecesidir. Kafir ile Müslüman arasındaki fark buna riayet etmektir. Bu da imanın bir yarısıdır.
O halde;
Buradan, her derecede temizliğin imanın yarısı olduğu anlaşılıyor. En öncekinin de yarısı olduğu için, “Müslümanlık temizlik üzerine kurulmuştur.” Buyuruldu.
Herkesin temizlik denince aklına geldiği ve herkesin buna gayret ettiği beden ve elbise temizliği, taharetin, temizliğin en sonuncusudur.
Fakat bu, kolay olduğu için ve nefsin de bunda payı bulunduğu içindir. Çünkü nefis temizliği sever, onda rahat eder, herkes onu görür ve onun zahidliğini bununla bilir. Bunun için insanlara kolay gelir.
Fakat kalbi hased, kibir, riya, dünya sevgisinden kötülük ve günahlardan temizlemekte, nefsin hiçbir payı yoktur. İnsanların gözleri de bunu görmez. Bu insanlığın değil, Allah-u Teâlâ (c.c.) nın nazargahıdır. Bunun için herkes buna rağbet etmz.
Devam edecek…
Kimyay-ı Saadet (İmam-i Ğazali)
Allah-u teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri taharetten temizlenen ve temizliği seven ve amellerini temiz yapan kullarından eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu
Taharet- 3
04 Kasım 2008Çağ-Çağ nehri Uzaktan görünen bir şelale
ZAHİRİ TAHARETTİN KISIMLARI
Zahiri temizliğin, batını temizlikten ne kadarı olduğu anlaşıldı.
Batını taharet üçtür:
1-Âzaları günahtan temizlemek,
2-Kalbi fena ahlaktan temizlemek,
3-Kalbin özünü (sırrı) Allah’tan gayrı her şey’den temizlemek.
Zahiri taharet üç kısımdır:
1-Necasetten taharet, abdestlikten ve cenabetlikten taharet (Namaz ve boy abdesti almak)
3-Tırnak, kıl, kir ve buna benzer bedendeki uzayan kısımları temizlemek.
Birinci kısım:
NECASETTEN TAHARET
Allah-u teâlâ (c.c.) nın cemâdattan (taş, toprak ve bitkiler; yani cansız ve haraketsiz şeyler.) yarattığı her şey temizdir. Yalnız şarap –ki sarhoş yapar- azı da, çoğu da NECİSTİR. Pistir.
Hayvanların hepsi temizdir. Yalnız köpek ve domuz temiz değildir.
AÇIKLAMA:
Köpek, İmam-i Ğazali (r.a.) nın ve İmam-i Şafi-i (r.a.) nın ictihadına göre pistir. Hanefi (r.a.) ve Maliki (r.a.) mezheblerinde temizdir. Fıkıhla alakalı mes’elelerin bazılarında ictihad ayrılığı vardır.
Bu kitabtaki Amel’e ve Muamelat’a ait bilgiler İmam-i Şafi-i (r.a.) nin ictihadına göredir. Okuyanların bunu, bu bahislerde gözönünde bulundurmlarını rica ederiz. (Mütercim)
Ölen canlılar necistir. Yalnız dört tanesi değildir:
İnsan,
Balık,
Çekirge,
Ve vucutlarında kan dolaşmayan hayvanlar.
Sinek,
Arı,
Akrep,
Ve yemeğe düşen böcek gibi.
Canlılar içinde, iç azalarında bozulan ve değişen şeylerin hepsi necistir. Ancak canlıların kendinden olanlar böyle değildir.
Meni,
Kuş yumurtası,
İpek böceği,
Ter ve gözyaşı gibi değişmeyen şeyler temizdir.
Necis (pis) olan bir şey’le namaz kılınmaz. Ancak zorluk sebebiyle beş şey afvedilmiştir.
1-Üç defa taş ile temizlendikten sonra kalan necasetin eseri. Bu da, necaset, etrafa yayılmamış olması şartiyladır.
2-Her ne kadar necis olduğu bilinse de, ana yollardaki çamur necis sayılmaz. Fakat kendini bundan koruyamiyacak kadarı afvedilmiştir. Ancak bir kimse düşer, yahud elbisesini bir binek hayvanı berbet ederse bununla namaz olmaz. Bu ise seyrek bir şey’dir. Afvedilmemiştir.
3-Çizmenin üzerinde, saklanılmayacak kadar necaset afvedilmiştir. Çizmeyi yere sürdükten sonra onunla namaz kılar.
4-Az olsun, çok olsun pire kanı, ister ensin elbisende, ister başkasınınkinde olsun afvedilmiştir. Ter ona karışırsa da böyledir.
5-Derideki yaralardan çıkan su, renkli sıvı, insanın vucudunda her zaman bulunur. Ama yara büyük olur ve içinden cerahet çıkarsa temiz değildir. Bu da büyük çıbandır ve nadir olur. Bunu yıkamak farzdır.
Yıkıdıktan sonra bir şey kalırsa, ümid ederiz ki, afvolunur. Fakat bir kimsenin bir yeri kesilse, yahud yarası aksa, kanını yıkaması lazımdır. Bundan sonra, bir şey kalır da, yıkaması zararlı ise, namazınıkaza etmesi lazımdır. Çünkü bu nadir vuku’ ulanbir özürdür.
Devam edecek…
Kimyay-ı Saadet (İmam-i Ğazali)
Allah-u teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri taharetten temizlenen ve temizliği seven ve amellerini temiz yapan kullarından eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu