‘Tartûşi – Muhammed bin el-Velid- (Radiyallah-u anhu)’ olarak etiketlenmiş yazılar

Bir Ali (Mikat)

Tartûşi – Muhammed bin el-Velid – (Radiyallah-u anhu);

Hadis, tefsir ve Mâliki mezhebi fıkıh âlimi, künyesi Ebû Bekr olup, ismi Muhammed bin el-Velid bin Muhammed bin Halef bin Süleyman et-Tartûşi’dir. İbn-i Ebi “Rundeka” olarak bilinir.

Ebu Bekr Tartûşi (r.a.), 451 (M. 1059) senesinde doğdu. 520 (M. 1126) senesi Şa’ban ayında İskenderiyye’de vefat etti.

Ebû Bekr Tartûşi (r.a.), ilmiyle amel eden bir âlimdi. Zahid, vera’ sahibi, mütevazi, aza kanaat edip, dünya malına değer vermeyen bir zât idi. Ebû Bekr Tartûşi (r.a.), İskenderiyeye’de Saliha zengin bir hanımla evlendi. Allah-u teâlâ’nın ihsan ettiği bu imkan ile bir medrese inşa ettirdi. Ve burada ders okuttu, talebe yetiştirdi. İskenderiyeli pek çok kimse, kendisinden fıkıh ilmini öğrendiler.

Ebû Bekr Tartûşi (r.a.), Serakusta’da Kadi Ebü’l-Velid el-Bâci’den icazet aldı ve hadis-i şerif rivayet etti. Ferâiz ve hesap ilmini memleketinde okudu. Hilaf ilminde de söz sahibi oldu. Daha sonra, doğu memlekletlerine ilim öğrenmek için seyahat etti.

Hacdan sonra Bağdad’a geldi. Bu seyahatları sırasında, basra’da Ebû Bekr eş-Şâşi ve Ebü’l-Abbas el-Cürcani’nın derslerine devam ederek fıkıh bilgisini arttırdı. Ayrıca burada, Ebû Ali Tüsteri’den hadis-i şerfi dinledi ve rivaytte bulundu. Bir müddet de Şam’da ikamet edip, ders verdi.

Kadı Ebû Bekr Muhammed bin Abdullah (r.a.) onun hakkında;

-“Ebû Bekr Tartûşi (r.a.), ilmiyle âmil, fazilet sahibi, dünyaya hiç kıymet vermeyen bir zat idi.” Demektedir.

Şöyle anlatılır;

-“Ebû Bekr Tartûşi (r.a.), Efdal Şahinşah bin Emir-ül-Cüyüş’ün meclisine girdi. Yanında taşıdığı kilimi katladı ve üzerine oturdu. Orada va’z ve nasıhat vermeye başladı. Te’sirli konuşması ile Efdal Şahinşah ağladı. Ebu Bekr Tartûşi (r.a.), Efdal’e şu manada bir şiir okudu.”

-“Tâatı kurbet, kendisine itâat vacib olan sultanım,
-“Sende olan şerefi, (bu) senden almak ister.”

Bu şiirde (bu) kelimesi ile mecliste bulunan bir hiristiyanı işaret etti. Bunun üzerine Efdal, o hiristiyanı hemen meclisten uzaklaştırdı.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Tartûşi – Muhammed bin el-Velid- (Radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Âişe -i Sıdfık (r.anha) nın inşa ettiği mescid (Teni’m)

Tartûşi – Muhammed bin el-Velid – (Radiyallah-u anhu) – 2

Efdal, Ebû Bekr Tartûşi (r.a.) ye, Rasad yakınındaki Şakik-ül-Melik mescidinde ders verirdi. Bazı sebeplerden dolayı, Ebû Bekr Tartûşi (r.a.), Efdal’in valilikte kalmasını uygun göremedi.

Birgün hizmetçisine;

-“Bana şu evsaftaki taze otlardan topla” dedi.

Ebû Bekr Tartûşi (r.a.) üç gün onları yedi.

Akşam namazı olunca;

-“Şu anda Efdal’a dua ettim ve kabul oldu.” Dedi.

Sabah olunca Efdal oradan ayrıldı. Yerine Me’mun bin el-Betâihi vali oldu. Bu zat Salih, adil bir idareceydi. Ebû bekr Tartûşi (r.a.), onun için “Sirac-ül-mülük” kitabını yazdı.

Ebû Bekr Tartûşi (r.a.), bir şiirinin tercümesinde şöyle buyururyor;

-“Muhakkak Allah-u teâlâ’nın yeryüzünde sevdiği Salih kulları vardır. Onlar dünya malına hiç kıymet vermezler ve fitne çıkarmazlar, bundan çok çekinirler. Onlar daima “tefekkür” halinde olup, bu dünya ve içindekilerin fani olduğunu ve hiçbir canlı için kalıcı olmadığını yakinen bilirler. Bu dünyayı bir deniz ve yapılacak Salih amelleri de bu denizde bir gemi olarak kabul ederler ve selametle ahrete kavuşmak isterler.”

Ebû Bekr Tartûşi (r.a.), Buyurdu ki;

-“Dünya ve ahiret işi ile karşılaşıp, bunlardan birini tercih durumunda kaldığınızda, ahreti tercih edin. Dünya işi arakasından verilir.”

Ebû Bekr Tartûşi (r.a.) nin yazmış olduğu eserlerden bazıları şunlardır;

1-Ed-Duâ,
2-El-Havadisü-vel-Bed’u,
3-Muhtasaru Tefsir-is-Seâlebi,
4-Şerhu risaleti İbn-i Ebi Zeyd,
5-Sirac-ül-mülük; Devlet adamlarına nasihat olarak yazılımış bir eserdir.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Tartûşi – Muhammed bin el-Velid- (Radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Revda-i şerif duvarı

Tartûşi – Muhammed bin el-Velid – (Radiyallah-u anhu) – 3

Sirac-ül-mülük kitabından bazı bölümler;

-“Allahü tealaya hamd eder, onun var ve bir olduğuna, her şeyi yaratan, terbiye eden, yetiştiren, her iyiliği yaptıran, gönderen bir Rab olduğuna şehadet ederim. Yine şehadet ederim ki, Muhammed aleyhisselam Onun kulu ve seçilmiş peygamberidir. Onu insanlara ve cinlere korkutucu ve müjdeleyici olarak gönderdi. Onu kendine davet edici kıldı. Muhammed aleyhisselama selat ve selam eder, onun tertemiz Ehl-i beytine, seçilmiş Eshabına dualar ederim.

İdarecilerde bulunması gereken iyi hasletler:

Muaviye (r.a.) Sa’saa bin Sühan’a;

-“Ömer bin Hattab (r.a.) ın vasıflarını söyler misin? Diye sorunca

O da:

-“Hz.Ömer, idaresi altında olanların hallerini yakından bilirdi. Adalet ile iş görürdü. Kibirli değildi. Özür dileyenin özrünü kabul ederdi. Ayıplarını örter idi. Her bakımdan emin idi. Doğruyu, hakkı ortaya çıkarmak için çalışırdı. Hangi durumda olursa olsun, kuvvetli karşısında zayıfı korur, himaye ederdi.” dedi.

Âlimler buyurdu ki:

-“İyilik; sevgi kazandırır.”
-“Kötülük; düşmanlığa sebep olur.”
-“Münakaşa etmek; düşman kazandırır.”
-“Uymak; itaat etmek dostluk meydana getirir.”
-“Doğruluk; itimad kazandırır.”
-“Emanete riayet; kalp huzuru meydana getirir.”
-“Adaletli olmak; kalpleri toparlar ve sevgi doldurur.”
-“Zulüm; parçalanmaya, bölünmeye götürür.”

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Tartûşi – Muhammed bin el-Velid- (Radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Eshab-,i Suffa yeri (Revda-i Mutahhara duvarı)

Tartûşi – Muhammed bin el-Velid – (Radiyallah-u anhu) – 4

-“Güzel ahlâk; muhabbete,

-”Kötü ahlak; insanların uzaklaşmasına sebep olur.”

-“İyilik ve cömertlik; dostluğa,

-”Cimrilik; yalnızlığa götürür.”

-“Kibirlilik; hiddete,

-”Tevazu; Yükseklik kazandırır.”

-“Cömert olmakla; kişi övülür, methedilir.”

-“Cimrilik; kötülenmeye götürür.”

-“Gevşeklik; zayi olmaya,

-”Ciddiyet; işlerin düzenli yürümesine götürür.”

-“Aldanmak ve gaflet; pişmanlık sebebidir.”

-“Sağlam tedbir almak; ele geçen ni’metin devamına sebeptir.

-“Acele etmeksizin; istenen şeyler, kolay ele geçer.”

-“Konuşmayıp susmakla; heybet husule gelir.”

-“Faydalı olmayanı terk ile, fazîlet kazanılır.”

-“Herşeyin sonuna bakarak iş görmek, kurtuluştur.”

-“Yumuşak olmayan; pişmanlık çeker.”

-“Sabreden; kazanır.”

-“Susan; Selamet bulur.”

-“Korkan; çekinir.”

-“İbret alan; ileri görüşlü olur.”

Devam edecek…

İslâm ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Tartûşi – Muhammed bin el-Velid- (Radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Eshab-i Suffa yeri (Revda-i muttaharra duvarı)

Tartûşi – Muhammed bin el-Velid – (Radiyallah-u anhu) – 5

-“İleriyi gören; anlayışlı olur.”
-“Anlıyan; bilir.”
-“Kendi arzu ve isteklerine uyan; sapıtır.”
-“Pişmanlık; acele ile beraberdir.”
-“Selamet; acele etmemekle beraberdir.”
-“İyilik eken; neşe ve sevinç biçer.”
-“Akıllı kişi ile arkadaşlık eden saâdete kavuşur.
-“Cahilin arkadaşı; yorulur.”
-“Bir şey bilmiyorsan; onu sor”
-“Yanıldığından; ondan dön.”
-“Kötülük yaptığında; pişmanlık duy”
-“Bir şey verdiğinde; bol ver ki, iyilğin bol olsun.”
-“Kızıp öfkelendiğinde, yumuşaklık göster.”
-“Çalışmak; muvaffakiyetin sebebidir.”
-“Çalışmakla başarıya kavuşulur.”
Âlimler dört kitaptan, dört şey bildirdiler;
-“Tevrat’ta; Kanâat eden doyar.”
-“Zebbur’da; Süküt eden, selamete kavuşur.”
-“İncil’de; Uzlet eden, kurtuluşa kavuşur.”
-“Kur’an-i kerimde; mealen; (-“Kim Allah’ın dinine sımsıkı tutunursa, o, muhakkak doğru yola itilmiştir.”) Âl-i İmrân ayet; 101.

Devam edecek…

İslâm ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Tartûşi – Muhammed bin el-Velid- (Radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Revda-i Şerif kapısı

Tartûşi – Muhammed bin el-Velid – (Radiyallah-u anhu) – 6

Âlimler buyurdu ki;

-“Yumuşaklık; şeref,”
-“Sabır; zaferdir.”
-“İyilik; Hazine”
-“Cehalet; aşağılıktır.”

Bütün hikmet ehli sahibleri buyurdular ki;

-“Gücünün yetmiyeceği şeyi yüklenme,”
-“Sana fayda vermiyen işi; yapma.”
-“Hanımınla; gururlanma.”
-“Malın çok olsa; da ona güvenme.”

Devlet adamlarının kuvvetli olması;

Sultanın birisi, âlim bir zat’a;

-“Sultanı kuvvetli ve üstün yapan şey nedir?” diye sordu.

Âlim zat da;

-“Kendisine itâat edilmesi.” Dedi

Sonra sultan;

-“Tâatın esâsı nedir?” diye sorunca

Âlim zat;

-“Sultanın emrini gözetip çalışan yardımcılarına iyilik ve sevgi göstermesi ve halkına adâletle muamele etmesidir.” Dedi.

Devam edecek…

İslâm ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Tartûşi – Muhammed bin el-Velid- (Radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Bab-ül Baki’

Tartûşi – Muhammed bin el-Velid – (Radiyallah-u anhu) – 7

O zaman sultan;

-“Doğru söyledin, emanet itâatin kalesidir. İtâat etmek de milletin süsü ve zinetidir.”dedi.

Sultana itâat dört şekilde olur;

-“Ona düşkün olmak,”
-“Onu sevmek,”
-“Ondan korkmak,”
-“Ona baş eğmek.” Dedi

Halkın devlet başkanına itâati lazımdır. Devlet başkanına itâat etmede, Allah-u teâlâ’dan korkmak lazımdır. Devlet başkanın da, Allah-u teâlâ’ya itâat etmelidir.

Adaletli olsun olmasın, devlet başkanına ta’zim ve hürmet, Allah-u teâlâ’ya ta’zimdendir. İtâat ile birlik husûle gelir, müslümanların işleri düzenli ve tertipli hâle getirilir. İtâat etmeyip isyan etmek, devletin temelini yıkmak olur.

İnsanlara lazım olan, devlet başkanına itâattır. Çünkü dinin ve halkın selâhı ancak devlet başkanına itâale olur. Mal, mülk ve namusun muhafazası, ancak devlet başkanına itâatle mümkündür. İtâat etmede sayısız menfaatler vardır. Selâmet ve saâdet ondadır.

En sağlam yol itâat etme yolu olup, milletin bekası, rahatı ve huzuru ondadır. Çünkü itâatle, bütün fitnelerden ve fesatlarden korunulmuş olur.

Allah-u teâlâ kendine itâatle, Resulüne itâati bir tuttu.

Kuran-i kerimde Nisa suresinin ellidokuzuncu ayet-i kerimesinde

Meâlen; (-“Ey iman edenler! Allah’a itâat edin.”) buyuruldu.

İtâat etmeyen, ni’mete şükretmemiş demektir. İdareciler olmasaydı, halk felakete düşüp helâk olurlardı.

Devam edecek…

İslâm ansiklopedisiAllah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Tartûşi – Muhammed bin el-Velid- (Radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Eshab-i Suffa yeri (Revda-i şerif duvarı)

Tartûşi – Muhammed bin el-Velid – (Radiyallah-u anhu) – 8

Hazret-i Ali (r.a.) buyurdu ki;

-“Ey Kümeyl bin Ziyâd! Kalbler, bir kaba benzer. O kalblerin en hayırlısı, içinde hayır olanıdır.”

-“Sana söyliyeceğim şeyleri ezberle.”

-“İnsanlar üç kısımdır;

-“Rabbânî olan âlimler,

-“Kurtuluşa ermek için çalışanlar,”

-“Bir de esen rüzgâra göre hareket eden ahmak kimseler olup, bunlar; ilim nûruyla aydınlanmamış, sağlam bir barınağa sığınmamış olnlardır.”

-“İlim, mal ve mülkten hayırlıdır. İlim, seni gözetir, korur. Sen malı gözetirsin. İlim, öğrenmekle çoğalır. Mal, vermekle azalır. İlim hâkimdir. Mal, gözetilmeye mahkûmdur. İlim aşkı ibâdet olup, onun ile Allahü teâlâya nasıl ibadet edileceği öğrenilir.”

-“Hayatta iken ilim ile tâat ve ibadet yapılır. Mal sahipleri, daha hayatta iken ölmüşlerdir. Âlimler her zaman bulunacaktır. Onların sevgisi, kalblerdedir. Âlimin vefatiyle ilim yok olur. (-“Onun için âlimin ölümü, âlemin ölümü)” dendi.

-“Fakat yine yeryüzü doğruyu gösteren âlimden mahrum kalmaz. Onlar sayıca az, fakat Allâh-u teâlâ katında dereceleri çok yüksektir. Kalblerinde hikmetler gizlidir. Kendilerini arayanların kalblerine imân tohumları ekerler. Mübarek vucutlarıyla dünyadadırlar. Fakat kalbleri, Allâh-u Teâlâ’ya bağlıdır. Onlar, Allâh-u Teâlâ’nın yeryüzündeki halifeleridirler ve emin, güvenilir kullarıdır. Onlar, Allahû Teâlâ’nın dinine davet ederler. Onları görmeye can atmak lazımdır. Ah, onları görmekle şereflenmek ne güzeldir.

Nasihat etmek;

-“Bilinmelidir ki, Müslümanlara ve bütün insanlara nasihat etmek, doğruyu göstermek ve öğretmek, Peygamberlerin sünnetidir. Allah-u Teâlâ, Kur’ani kerimde, bütün Peygamberlerini nasihat edici olarak gönderdiğini bildirdi.”

Devam edecek…

İslâm ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Tartûşi – Muhammed bin el-Velid- (Radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Eshab-i Suffa yeri (Revda-i şerif duvarı)

Tartûşi – Muhammed bin el-Velid – (Radiyallah-u anhu) – 9

 Ebû Hüreyre (r.a.) nin rivayet ettiği hadis-i şerifte,

-“Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) Din nasihattır. Din Nasihattır. Din Nasihattır.” Buyurdu.

Müslümanlara nasihat;

-“Onlara şefkatlı olmak, büyüklerine hürmet ve hizmet, küçüklerine merhamet göstermektir. Onların sıkıntılarını gidermek ve kendilerine saâdet’e çevirmektir.”

Bütün insanların İslamiyeti sevmeleri için nasihat;

-“Onları imana davet etmekle küfrün kötülüğünü anlatmaktır. Hazret-i Ömer (r.a.) buyurdu ki;

-“Kusurlarımı bana gösteren kişiye Allah-u Teâlâ rahmet etsin.”

Meymun bin Mihran (r.a.) Ömer bin Abdülaziz (r.a.) in kendisi için şöyle dediğini bildirdi.

-“Bende olan hoşlanmadığın şeyleri ana söyle. Kişi, arkadaşının beğenmediği şeyleri onun yüzüne söylemedikçe nasihat etmiş olmaz.”

Abdullah bin Vehb (r.a.) buyurdu ki;

-“Kişinin beğendiği şeyi, başkası için de beğenmesi güzel olur. Kendisine faydası olmayanın, başkasına faydası olmaz.”

Akıllı ve ağırbaşlı olmak,

-“Allah-u Teâlâ, kur’an-i kerimde hilm sahiplerini övdü.”

Yahya bin Zekeriye Aleyhis selam, İsa Aleyhis selam ile karşılaştı ve ona;

-“Ey Ruhullah! Dünya ve ahrette en şidetli olan şey nedir?” diye sorunca

İsa Aleyhis selam ona;

-“Allah-u Teâlâ’nın gadabidir.” Buyurdu.”

Devam edecek…

İslâm ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Tartûşi – Muhammed bin el-Velid- (Radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Eshab-i Suffa yeri (Revda-i şerif duvarı)

Tartûşi – Muhammed bin el-Velid – (Radiyallah-u anhu) – 10

Yahya Aleyhis selam tekrar;

-“Beni Allah-u Teâlâ’nın gadabından koruyan şey nedir? Sorunca

İsa Aleyhis selam;

-“Gadabı terk etmendir.” Buyurdu.

Tekrar Yahya Aleyhisselam;

-“Gadabın, öfkenin başlangıcı ne iledir?” sorunca

İsa Aleyhis selam;

-“Büyüklenmek, insanlara karşı övünmektir.” Buyurdu.

Âsim bin Ubeydullah (r.a.) anlattı;

-“Hazret-i Ömer (r.a.), yerden bir yaprak aldı ve;

-“Keşke anam beni doğrumasaydı.” Dedi.

Ebû Bekr (r.a.), ağaca konmuş bir kuşa rastladı.

Ona;

-“Ne mutlu sana ey kuş! İstediğin zaman uçar, istersen bir ağaca konar, istediğin zaman meyve yersin. Üzerine ne bir hesap, ne de bir ikâb (ceza) var. Keşke ben de senin gibi olsaydım.” Buyurdu.

Hazret-i Ali (r.a.) Sıffın’den Kufe’ye dönerken, şehrin girişinde bir kabir gördü

-“Bu kimin kabridir?” diye sordu.

Oradakiler;

-“Habbab bin Eret (r.a.) in kabridir.” Dediler.

Devam edecek…

İslâm ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Tartûşi – Muhammed bin el-Velid- (Radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu