‘Tâvûs bin Kesyan (r.a.)’ olarak etiketlenmiş yazılar
Tâvûs Bin Keysan (Radiyallah-u anh)- 3
27 Ekim 2008Dara harabeleri (Mardin)
Hazreti Tâvûs Bin Kesyan (r.a.), Mekhûl (r.a.) e gönderdiği bir nasihat mektubunda:
-“Selamun alyeküm, kardeşim Mekhûl, sakın yaptığın ibadetlerin çokluğu sebebiyle kendini Allah-u Teâlâ’nın yanında büyük bir makam sahibi sanmayasın. Çünkü, kendisini böyle bir zanna kaptıranlar ahrette hep eli boş gitmişlerdir.”
-“Eğer, yaptığım ibadetlerin çokluğunu insanlar görsün, beni öğsünler düşünüyorsan, insanlar seni öğerler ve maksadın hasıl olur. Fakat ahrete sen de eli boş dönersin.” Diye yazdı.
Bir gün Şuayb bin Harb, Hazreti Tâvûs bin Kesyan (r.a.) nın yanında ağlamağa başladı. Orada bulunanlar da ağladılar. Kendisinin büyük bir şey yaptığı zannedilince
Hazreti Tavus (r.a.) ona dönerek:
-“Ey Kardeşim! Yaptığın bir günah için yerdekiler ve göktekilerin hepsi de seninle ağlasalar yina de azdır.” Dedi.
Hazreti Tâvûs (r.a.) a:
-“Evinizden hiç çıkmıyorsunuz, hikmeti nedir?” diye sorduklarında
Hazreti Tâvûs (r.a.):
-“İdareciler adaletten ayrıldı, halk fesada uğradı. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ın yolu unutuldu. Bunun için dışarı çıkamıyorum. Bir kimse, kölesiyle evladına aynı muamaleyi yapmıyorsa, adaletten ayrılmıştır.” Dedi.
Hasan-i Basri (r.a.), bir gün Kâ’be’de büyük bir topluluğa hadis-i şerif yazdırmakta olan Hazreti Tâvûs (r.a.) un yanına gelip kulağına eğilerek;
-“Eğer kendini beğenme duygusu geliyorsa, burayı terk et.” Dedi.
Hazreti Tavus (r.a.) da dersi bıraktı, oradan derhal ayrıldı.
Hazreti Tâvûs (r.a.):
-“Hastanın, hastalığı halindeki inlemesi defterine yazılır.”
Diyerek hastanın inlemesini hoş görmezdi.
-“Burada bir nev’i şikayeti açıklamak vardır.” Derdi.
Hazreti Tâvûs Bin Kesyan (r.a.) ; 106 (Miladi 724) yılında 90 yaşında hac yaparken, Tevriye gününden bir gün önce vefat etti. Halife Hişam bin Abdülmelik cenaza namazını kıldırdı.
Hazreti Tâvûs Bin Kesyan (r.a.) ın rivayet ettiği bir hadis-i Şerifte Resûlullah (a.s.v.) buyurdu ki;
-“Ben kimin sevgilisi isem Ali (r.a.) de O’nun sevgilisidir.”
Hazreti Tâvûs (r.a.) anlattı:
İsa aleyhis-selam’a sordular;
-“Ey Allah’ın peygamberi bize neyi tavsiye edersiniz?”
İsa Aleyhis-Selam da:
-“Sözünüz zikir, sükûtunuz fikir, bakışınız ibret olsun.” Buyurdu.
Hazreti Tâvûs (r.a.) buyurudular ki;
-“Dilim bir yırtıcı hayvandır ki, onu bırakırsam beni hemen helak eder.”
Çok defa kendi kendine;
-“Keşke ilmi yalnız kendim için öğrenseydim. Çünkü insanlardaki emanet duygusu kalktı.Bilgile amel yok oldu.” Derdi.
Hazreti Tâvûs (r.a.) Buyurdular ki;
-“İbadetlerin en değerlisi, gizliliğine en çok riayet edilendir.”
Hazreti Tâvûs (r.a.) Buyurdular ki;
-“Müslümanda ümid ve korku aynı olmalıdır. Eğer tartılırsa eşit gelmelidir.”
Hazreti Tâvûs (r.a.) Buyurdular ki;
-“Ya Rabbi! Bana çok mal ve evlad yerine, çok ilim ve amel ihsan et.” Diye dua ederdi.
Evine bir hırsız girmişti. Hazreti Tâvûs Bin Kesyan (r.a.) hırsızı yakaladı. Nasihat etti, biraz para verdikten sonra serbest bıraktı.
-“İnsanların başına gelen musibetler, ya malinden ya şöhretindendır. Bunların haricinde insana zarar gelmez.” Buyurdu.
İslam alimleri Ansiklopedisi.
Allah-u teâlâ Hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri bu veli kullar hürmetine amellerimizi kendi rızası istikametinde kabul buyursun. Amin.
Fuad Yusufoğlu