‘Üveys-ül Karani (r.a.)’ olarak etiketlenmiş yazılar
Üveys-ül Karani (Radiyallah-u anh)- 11
24 Şubat 2009Fırından yeni çıkmış, üzerinde Allah yazılı olan bir pide (Şehidilharameyn)
Üveys-ül Karani (Radiyallah-u anh)- 11
Veysel Karani hazretleri (r.a.) bir dafesında üç gün üç gece yemek yememişti. Dördüncü gün sabahı dışarı çıktı. Yolda bir altun para gördü.
-“Bir kimsen düşmüştür.” Deyip almadı.
Açlığını gidermeye çalışırken baktı ki, bir koyun kendisine doğru gelir ve ağzında o bir altınla önünde durur.
Veysel Karani (r.a.);
-“Bir kimsenin olabilir.” Deyip, yüzünü çevirdi.
Koyun dile gelip;
-“Ben de, Senin kulu olduğun zatın kuluyum. Allah’ın rızkını Allah’ın kulundan al.” Dedi.
Veysel Karani hazretleri (r.a.), altını almak için elini uzatınca onu eline bıraktı ve koyun kayıboldu.
Veysel Karani Hazretleri (r.a.) buyurdu ki;
-“Allah-u Teâlâ’yı tanıyana hiçbir şey gizli kalmaz.”
Yine buyurdu ki;
-“Ey İnsan bu fani hayatta Allah korkusunu kalbinden çıkarma! Kurtuluş çaresi O’na itâattır.”
Veysel Karani hazretleri (r.a.) buyurdu;
-“Yüksekliği aradım, tevazu’da buldum.”
-“Başkanlık aradım, halka nasihat’ta buldum.”
-“Neseb aradım, takva’da buldum.”
-“Şeref aradım, kanaat’te buldum,”
-“Rahatlık aradım, zühd’de buldum,”
-“Zenginlik aradım, tevekkül’de buldum.”
İslâm âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Üveys-ül Karani (Radiyallah-u anhu) nın şefaatına nail eylesin. O yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Üveys-ül Karani (Radiyallah-u anhu) – 12
24 Şubat 2009Çağ-Çağ deresi Bor-e veysike (Nusaybin)
Üveys-ül Karani (Radiyallah-u anh)
Üveys-ül karanı kazretleri (r.a.) zaruret dairesini o kadar dar tutu ki, bir iki sene onu gören olmazdı.
Resulullah (aleyhisselam) onu görmediği halde onu överdi.
Ömer bin hattap (r.a.) Irak’lılerı toplayıp minbere çıktı ve
-“Ey insanlar, Irak’lı olanlar otursunlar.” Buyurdu.
Hepsi oturdu, bir kişi oturmadı.
-”Sen karn’limi sin?” buyurdu
-“Evet dedi .
-“Üveysi tanır mısın ?” buyurdu:
-“Tanırım, o sizin tarafınızden anılmaya layık olmayan bir kimsedir. Bizim aramızda, ondan ahmak (haşa) ondan akılsız, fakır ve kimsesiz bir kimse yoktur.” Dedi.
Ömer (r.a.) bunu duyunca ağladı .Ve
-“Onu şunun için arıyorum ki, Resulullah (aleyhisselam) den duydum ki: Rebia ve mudır kabilelerindeki inanlar sayısınca kimse, onun şefaatiyle cennete girer.” Buyurdu.”
(Bu iki kabile büyük kabilelerden olup, insanların sayısı, çokluğundan belli değil idi.)
Sonra Herm ibn Hayan (r.a.) der ki:
-”Bunu duyar duymaz Kufe’ye gittim. Onu (üveysil karanı) yi aradım. Fırat nehrinin kenarında buldum.
Abdest alıyor, çamaşır yıkıyordu. Onu anlattıkları gibi buldum. Selam verdim, selamımı aldı ve bana baktı Musafaha edeyim dedim. elini vermedi.
Dedim ki:
-“Allah sana merhamet etsın, senı mağfiret etsin.Ya Üveys nasılsın? Onu O kadar sevmiştim ki içimden bir ağlamak geldi. Zayıf olduğu için içim parçalandı. O da bana baktı ve
-““Allah sana uzun ömür versin Ey Herm ibn Hayan kardeşim, nasılsın “ dedi.
-”İsmimi ve babamın ismini nereden bildin? Ve hiç görmediğin halde beni nereden tanıdın.?” Dedim.
–“İlminden ve haberinden hiçbir şey eksik olmayan bana bildirdi. Ruhum ruhunu tanıdı. Mü’minlerin ruhları birbirlerini tanırlar. Birbirlerini görmeseler de birbirleriyle görüşürler “ dedi.
Bana Resulullah (a.s.v.) den bir haber ver dedim. Dedi ki :
-”Ruhum ve bedenim Resulullah (a.s.v.) a feda olsun. Ben onu görmedim. Onun haber ve hadislerini başkalarından duydum. O büyükten hadis rivayet etmek yolunu kendime açmak istemem. Muhaddis, müzekkir ve müftü olmak da istemem. Çünkü benim meşguıliyetim vardır, bunlarla uğraşamam.”
-“Bana bir ayet oku, senden dinlemiş olayım, bana dua eyle ve vasiyet eyle ki, onunla amel edeyim. Çünkü Allah için seni çok seviyorum” dedim.
Kimyay-ı Saadet (İmami Ğazali)
Allah-u Teala Hazretleri(c.c.) bizleri ve sizleri Üveysıl karanı Hazretlerı (r.a.) nın Yüzü suyu hürmetine afv eyleyip Cennetine koysun …Amin…
Fuad Yusufoğlu
Üveys-ül Karani (Radiyallah-u anh) -13
24 Şubat 2009Çağ-Çağ Nehri (Bor-e veysike)
Üveys-ül Karani (Radiyallah-u anh)- 13
-”Dünyadan sana verilen her şey, senden önce başkasına verilmişti. Senden sonra da başkasına verilir. kalbini ona nasıl bağlarsın?
Çünkü;
Dünyadan nasibin kuşluk ve akşamdan fazla değildir. Bu kadar zaman için kendini helak etme Dünyada mümkün mertebe ORUÇLU ol (sakın), ahirette orucunu aç (her nimeti ye) Çünkü dünyanın sermayesi hava, karı ise cehennemdir.”
Bunun üzerine elimi tuttu ve Fırat’ın kenarına götürdü.
-”EUZUBİLLAHİ MİNEŞŞEYTANIRRACİM, dedi ve ağladı sonra benim Rabbim Böyle buyuruyor ki”
-”Gökleri ve yeri oyun olsun diye yaratmadık. Onları hak üzere yarattık. Fakat insanların çoğu bunu bilmiyorlar. O gün ki, dost dosta kavuşmaz ve onlara yardım eden de bulunmaz Ancak Allah’ın merhamet ettikleri bundan ayrıdır. O Allah’ın her şeye gücü yeter ve esirgeyicidir.”(Duhan-38-42) Ayetlerini okudu
Sonra öğle bir feryet etti ki,düşüp bayılacak zanettim.
Dedi ki:
-”Ey Hayyan’ ın oğlu Baban hayan öldü. senin ölmende yakındır.Ya cennete gidersin ya cehenneme. Baban Adem (a.s.) öldü Annen hava da öldü. Nuh (a.s.) öldü Allahu tealanın Halil’i İbrahim (a.s.) öldü Allah-u Tealanın sırdaşı Musa (a.s.) öldü. Allahu tealanın halifesi olan Davud (a.s.) öldü. Allahu Tealanın en seçkin Resulu Muhammed (Aleyhis selam) öldü. Halifesi Ebu Bekir (r.a.) da öldü. Ömer (r.a) kardeşim öldü. Ben onu çok severdim.
Sonra
-“Ey vay Ömer dedi. Allah (c.c.) Sana merhamet etsin.“ dedi.
Ben;
-“Ömer (r.a.) ölmedi dedim “
Üveys-ül Karani (r.a.);
-“Allahu Teala öldüğünü bana bildirdi.”dedi. Bunu dedi ve “Ben de sende ölülerdeniz” deyip Slavat okudu ve hafifçe dua etti ve
Üveys-ül Karani (r.a.);
-“Vasiyetim şudur ki;
-”Allahu Tealanın kitabına ve evliyanın yoluna sıkı sarıl ve ölümü bir an aklından çıkarma. Kavmıne gidince onlara nasıhat et. Allah’ın kullarınden nasıhatı esirgeme. Ehl-i sünnetten bir adım geri kalma ki, dininden olursun ve onunla Cehenneme düşersin.” Dedi.
Ve çok dua eyledi. Ve
-“Ey Herm ibn Hayan, gideyim. Bundan sonra ne sen benı görürsün ne de ben seni görürüm. Sende bana dua et ki ben de senı dua ila anarım. Sen bu taraftan git ben de diğer taraftan gideyim.”dedi.
Bir müddet onunla gitmek istedim. Musaade etmedi. O ağladı bende ağladım arkasından uzun uzun baktım. Köye girdi . O zamandan beri ondan bir haber alamadım.
Kimyay-ı Saadet (İmami Ğazali)
Allah-u Teala Hazretleri(c.c.) bizleri ve sizleri Üveysıl karanı Hazretlerı (r.a.) nın Yüzü suyu hürmetine afv eyleyip Cennetine koysun …Amin…
Fuad Yusufoğlu