Tefekkür- 6
Girnavas Mevki-i (Nusaybin)
Allah-u Teâla (c.c.) buyuruyor ki;
-“Göklerin ve yerin melekutundeki Allah’ın yaratıklarına niçin bakmazlar.” A’raf suresi: Ayet 185.
Kur’an-i kerimde böyle ayetler çoktur. Böyle ayetlere bakıp tefekkür et. Sana benliğinden yakın olan birinci ayetten, senin yeryüzündeki her şey’den daha şaşılacak bir halde olduğun, senin ise bundan haberin olmadığın anlaşılmaktadır.
Bir Ses; -“Kendinize bakın, azamet ve celali görürsünüz.” diyor.
Ayet-i Kerimede:
-“İçinizdedir, niçin görmüyorsunuz.” Zariyat Suresi : Ayet 21. Buyuruluyor.
O halde kendi evvelini düşün, bu alem’e nereden geldin, sen bir damla sudan yaratıldın. O bir damla su önce babanın beline ve annenin göğsüne koydu. Sonra bunu senin yaratılma tohumun yaptı. Bunun için erkek ve kadın arasına, bir araya gelme arzusunu koydu. Ana rahmin de yer hazırladı.
Erkeğin belindeki sudan tohum yaptı. Tohumun yerine atılması için, ikisi arasına şehvet koydu. Hayız kanından o tohuma su verdi ve seni nufte ve hayız kanından (yumurtadan) yarattı. Allak denen bu kan parçasını orada durdurdu. Sonra mudğa denen et halına döndürdü. Daha sonra ona ruh verdi. Bundan sonra bu bir halde bulunan kan ve sudan deri, et, damar, sinir ve kemik gibi şeyler yarattı.
En sonra vucudunun bütün azalarını yarattı. Yuvarlak bir baş, iki uzun el ayak yarattı. Sonra onun üstünde göz, kulak, ağız, burun, dil ve diğer azaları yarattı.
Vucudunun içinde mide, böbrek, dalak, rahim, mesane ve her biri başka şekilde olan barsaklar yarattı. Bunların her birini birkaç kısma ayırdı. Her parmakta üç boğum, her uzuvda deri, et damar, sinir ve kemik yarattı.
Bu iki bademden daha büyük olmayan gözde, yedi tabaka ve her tabakayı başka şekilde yarattı. Bunlardan birine ziyan gelirse göz görmez. Eğer gözdeki incelikleri acayip halleri beyan etmeğe kalkarsak ayrı bir kitap yazmak icab eder.
Biraz da bu ince sudan, kuvvetli ve sert kemiği nasıl yarattığını düşün. Ve bu kemiklerin her uzva mahsus şekil ve ölçülerine dikkat et. Kimi yuvarlak, kimi uzun, kimi yayvan, kiminin ortası boş, kiminin içi ilik doludur. Hepsini bir araya getirdi. Her birinin sayısında, şeklinde ve görünüşünde, bir veya bir çok hikmetler vardır. Bunun gibi kemikleri senin vucudunu ayakta tutan direkler eyledi.
Her şeyi onun üzerine yaptı. Omurları birbirlerine kaynatmış olsaydı, belini bükemezdin. Birbirinden ayrı olsalardı
Kimya-yi Saadet (İmam-i Ğazali)
Allah-u Teâla Hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri bu hikmetleri ayan, beyan olan Ayetleri tefekkür edip, kendilerine ders çıkaran ve bu dersleri tatbik eden kullarından eylesin. AMİN…..
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: kur'ani kerim, Tasavvuf, tefekkür
14 Temmuz 2008, 23:45 tarihinde.
16/1/2008 – Selam… Kandil Sayfası olan kardeşim Selam…
Yazan: fuadyusufoglu
Sevgili canım kardeşim….
Evet…… bu kiremit yeğenim bu blogcularda bir tane herkesin yardımına koşar Allah(c.c.) ondan da senden de razı olsun…AMİN… Ama senin şifre vermen lazım Veya bana şifreni ver veya ona(kiremit)e şifreni ver o istediğin müziği koyar Tabiki müzik çeşidleri var…
Tamam mı kurban..Keşke daha da fazla yardımcı olabilseydım. Ama olur ya sen yapmazsan Kiremit yeğenime uğra benden de selam söyle ve şifreni ona ver o hal eder…
Dualarını beklerim…Sevgiyle kalın..Duayla klaın…
15 Temmuz 2008, 00:00 tarihinde.
18/1/2008 – selam
Yazan: metekan
kalpler imanla, gönüller huzurla dolsun. saadetler hepimizin olsun. ne kurulan bağlar bozulsun, nede dostlar unutulsun. hayırlı cumalar dilerim
16 Nisan 2014, 04:47 tarihinde.
[...] Ğıfâri (Radiyallah-u anh)- 11İmâm-i Şafi-i (Radiyallah-u anh)- 10 « Tefekkür- 4 Tefekkür- 6 [...]