Usâme bin Zeyd (Radiyallah u anhu- 8
Usfan’daki Osmanlı kalesi (Suudi Arabistan)
Usâme bin Zeyd (Radiyallah u anhu- 8
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdular ki;
-“Bir ay va’de ile satın alan Usâme’ye şaşmıyor musunuz? Usâme, uzun emel sahibidir. Allah-u Teâlâ’ya yemin ederim ki, gözüm açıldığı zaman kapaklarını kapamadan, lokmayı yuttuğum vakit onu hazmedemeden öleceğimi düşünürüm. Ey Âdemoğulları, aklınız varsa, kendinizi ölülerden sayınız. Yemin ederim ki, size va’dedilen ölüm gelecek, ona engel olamıyacaksınız.”
Usâme bin Zeyd (r.a.) rivayetle, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdular ki;
-“Kıyamet günü, insanların Allah’a en yakın olanları, dünyada uzun müddet aç susuz ve mahzun kalanlardır. Hakiki âlim ve müttekiler, halk arasına girdikleri varlıkları, kayıboldukları zaman, yoklukları bilinmez. Çünkü aranmazlar. Yerin genişliği, onları bilir ve göklerin melekleri, onları kuşatır. İnsanlar hep dünya ni’metinden zevk alırken, onlar Allah’a itâaten zevk alırlar. İnsanlar, Peygamberin sünnet ve ahlakını kaybettikleri zaman, onlar onu muhafaza ederler. Onlardan biri öldüğü zaman, yeryüzü onlar için ağlar. Bunlardan bulunmayan bir BELDE HALKINA, Allah-u Teâlâ GAZAB EDER. Köpeklerin leşe hücumu gibi, onlar dünyaya hücum etmezler. Yemeğin azını yer, insanların rağbet ettiği şeylere kıymet vermezler. Bazıları bunların delirip, akıllarını kayıbettiklerini sanırlar, halbuki akılları başlarındadır. Onlar gözleri ile Allah’ın emirlerine bakıp, DÜNYA SEVGİSİNİ içlerinden attılar. Dünya adamaları nazarında onlar, akılsız olarak dünyada dolaşmakta iseler de, hakikat şu ki; İnsanlar akıllarını kayıbedip, hayretlere düşecekleri zaman, onların akılları başlarında olacaktır. Ahret şerefi onlar içindir. Yâ Usâme, onları hangi memlekette görürsen bil ki, onlar o belde halkının emanıdır.Onların bulundukları memlekete Allah-u Teâlâ azâb etmez. Yeryüzü onlarla ferahlanır. Cebbar olan Allah-u Teâlâ ONLARDAN RAZI OLUR. ONLARLA KARDEŞLİK EDİN Kİ, onların sayesinde kurtulmuş olasın. Şayet gücün yeterse, aç ve susuz ölmeğe gayret et. Açlık ve susuzluk sayesinde ŞEREFLİ MEVKİLERE ULAŞIR, Peygamberlerle birleşirsin. Bedeninden ayrılan ruhun ile Melekler sevinir ve Cebbar olan Allah-u Teâlâ sana rahmet eder.”
Usâme bin Zeyd (r.a.) rivayetle, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdular ki;
-“Dikkat edin, Cennet için hazırlanan yok mudur? Allah-u Teâlâ’ya yemin ederim ki, Cennette tehlike diye bir şey yoktur. Cennet, parlayan bir nur, etrafa yayılan bir kokudur. Binaları kuvvetlidir, ırmakları devamlı akar, bol ve olgunlaşmış meyve yeridir. Orada parlak ve güzel zevceler vardır. Onlar daima neş’elidirler. Ni’metleri devamlıdır. Orada AKLIN ERMİYECEĞİ fevkâlâde GÜZELLİKLER vardır.” Buyurdu.
Eshab-i kiram (r.anhüm);
-“Biz ona hazırlandık.” Dediler.
Bunun üzerine Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“İnşallah deyiniz.” Buyrdu. Ve sonra cihad’ı anlatarak onu teşvik ettiler.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Usâme bin Zeyd (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Eshab-i kiram, Hayat-üs Sahabe, Menkıbeler