Utbet-ül Ğulam (Radiyallah-u anh)-3
Geliye Şame (Navale ) Nusaybin
Utbet-ül Ğulam (Radiyallah-u anh)- 3
Dua şöyle idi:
-“Ey sapmışları doğru yola ileten, ey günahkarlara merhamet edip aciyan! Ey düşenlere yardım eden Allahım! Günahkar olan bu kuluna ve bütüm müslüman kardeşlerime merhamet eyle. Bizi öldükten sonra, Peygamberler, sıddıklar, şehidler ve Salih kullarınla haşreyle.”
Utbet-ül Ğulam (r.a.) hazretleri, unu hamur yapar, onu güneşte kurutur, sonra yiyip,
-“Ahretin çeşitli ve lezzetli ni’metleri hazırlanıncaya kadar, bu dünyada kuru ekmek parçası ile bir miktar tuz yeter.” Der, sıcakta ısınmış olan testisinden de biraz su içerdi.
Yakınlarından birisi;
-“Ekmeğini biz pişirip, sana soğuk su getirsek ne iyi olur, niçin böyle kendin yiyip, sıcak su içiyorsun?” dediklerinde:
Utbet-ül Ğulam (r.a.):
-“Bu kadar bana kâfi. İşte bu kadarcık bir şeyle açlığın ve susuzluğun şiddetini kırmış oluyorum.” Dedi.
Utbet-ül Ğulam (r.a.) anlatır:
-“Canım et istediği halde yedi sene almadım. Fakat sonunda bir miktar alıp pişirdim. Sonra bir çocuğa rastladım. Onun babası ölmüş, yetim kalmıştı. Elimdeki eti ona verdim.”
Bu manzarayı görenler, Utbet-ül Ğulam (r.a.) ın
-“Yoksulları, öksüzleri, esirleri severek yedirirler.” Mealındeki ayeti kerimeyi okuyup, ondan sonra et yediğini görmedik. Dediler.
Müslim Abadanı (r.a.) ı anlatır:
Salih el Mürri (r.a.), Utbet-ül Ğulam (r.a.), Abdulvahid bin Zeyd (r.a.) ve Müslim el-Esvari (r.a.) bize gelip, deniz kenarına indiler.Kendilerini bir akşam yemeğe davet ettim. Herkes sofraya oturmuştu. Bu sırada görünmiyen birisi:
-“Ebedi ve ni’metler yurdu olan cennetten dünyanın geçici zevkleri, nefsin arzu ve istekleri seni alıkor.” Diye konuşmuştu
Utbet-ül Ğulam (r.a.) bunu duyunca düşüp bayıldı. Yemekte bulunanlar bir şey yemeden kalktılar.
Utbet-ül Ğulam (r.a.) ın, bir gece sabaha kadar:
-“Ya Rabbi! Bana azab da etsen, merhamet de etsen seni seviyorum.” Dediği söylenir.
Anlatılır ki;
Utbet-ül Ğulam (r.a.) bir kumruyu görünce :
-“Eğer Allah-u Teâlâ’ya benden daha çok itaat ediyorsan, gel elime kon” dediği zaman kumru gelip eline konardı.
Utbet-ül Ğulam(r.a.) ın mahzun ve garip bir hali vardı. Bu yönüyle Hasan-i Basri (r.a.) ye çok benzerdi. Onun da mahzun bir durumu vardı. O, yatsı namazını kılar bir miktar uyur, sonra kalkıp sabaha kadar yatmazdı.
Utbet-ül Ğulam (r.a.) hazretleri evinin kapısını daima kapalı tutar, ancak geceleri açık bulundururdu. Şehid olmasından sonra evine girdiler orada şu manzarayı gördüler. Kazılmış bir kabir, boyuna geçirilebilen bir zincir.
Rebah el Kaysi (r.a.) denen zat anlatır:
Utbet-ül Ğulam ile beraberdik. Kendisine bir miktar hurma almıştı. Akşam vakti sıralarında, rüzgar esmeye başladı. Bunun üzerine Utbet-ül Ğulam (r.a.):
-“Ya Rabbi! Canım istediği halde bir seneden beri hurma almamıştım. Fakat hurma yeme isteği bana gâlip geldi. Yemek için aldım.” Dedikten sonra, aldığı hurmaları yemeyip, tekrar fakirlere dağıttı.
Anbese-i Havâs (r.a.) anlatır:
Utbeyt-ül Ğulam (r.a.) beni ziyaret ederdi. Bir gece yanımda kaldı. Seher vakti şiddetli bir şekilde ağladi.
Sabah olunca, ona;
-“Bu gece beni çok korkuttun. Niçin öyle ağladın?” dedim.
Utbet-ül Ğulam (r.a.) Şöyle cevab verdi;
-“Ey Anbese! Günahlarım çok. Yarın kiyamet günü Huzur-u ilahiye nasıl varırım.” Dedi.
Ve bu sırada neredeyse yıkılacaktı. Onu hemen kucakladım:
-“Utbe! Utbe!” diye bağırdım.
Bana hafif bir sesle cevab verdi.
-“Kiyamet günü halimin ne olacağı hatırıma geldikçe kendimi kayıbediyorum.” Dedi. Sonra ağlamağa başladı. Onun bu ağlayışı beni de ağlattı.
O mahzun bir sesle, göz yaşları dökerek, Allah-ü Teâlâ’dan, lütuf ve ihsanını dilerdi. O kur’an-i kerim okuduğu zaman ağlar, başkalarını da ağlatırdı. Allah-ü Teâlâ’nın korkusundan göz yaşları dinmezdi.
İslam alimleri ansiklopedisi.
Allahu Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Utbet-ül Ğulam ın yaptığı dua hürmetine afv eylesin.Amin…
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Abdulvahid bin Zeyd (r.a.), Allahın veli kulları, Anbese (r.a.), İbadet, Tasavvuf
31 Ekim 2008, 20:10 tarihinde.
Yazan: isimsiz
Bir cuma daha araladı ömrümüzün kapını.Bir cumadır yine ömre sükut ettiğimiz.Bir cuma daha yaklaştı kıyamete… ya Rabbi! Bildik ki sabrı peygambere ögütleyen sensin. ya Rabbi dileğimiz sabrımızın sonu fethin müjdesi olsun ve islam zaferi ile aydınlatsın kainatı,,,,,sıhhat ve selametle hayırlı cumalar
10 Aralık 2011, 19:45 tarihinde.
[...] (c.c.) ın rahmeti « Utbetil Ğulam (Radiyallah-u anh) Utbet-ül Ğulam (Radiyallah-u anh)-3 [...]