Üveys-ül Karani (Radiyallah-u anhu) – 12
Çağ-Çağ deresi Bor-e veysike (Nusaybin)
Üveys-ül Karani (Radiyallah-u anh)
Üveys-ül karanı kazretleri (r.a.) zaruret dairesini o kadar dar tutu ki, bir iki sene onu gören olmazdı.
Resulullah (aleyhisselam) onu görmediği halde onu överdi.
Ömer bin hattap (r.a.) Irak’lılerı toplayıp minbere çıktı ve
-“Ey insanlar, Irak’lı olanlar otursunlar.” Buyurdu.
Hepsi oturdu, bir kişi oturmadı.
-”Sen karn’limi sin?” buyurdu
-“Evet dedi .
-“Üveysi tanır mısın ?” buyurdu:
-“Tanırım, o sizin tarafınızden anılmaya layık olmayan bir kimsedir. Bizim aramızda, ondan ahmak (haşa) ondan akılsız, fakır ve kimsesiz bir kimse yoktur.” Dedi.
Ömer (r.a.) bunu duyunca ağladı .Ve
-“Onu şunun için arıyorum ki, Resulullah (aleyhisselam) den duydum ki: Rebia ve mudır kabilelerindeki inanlar sayısınca kimse, onun şefaatiyle cennete girer.” Buyurdu.”
(Bu iki kabile büyük kabilelerden olup, insanların sayısı, çokluğundan belli değil idi.)
Sonra Herm ibn Hayan (r.a.) der ki:
-”Bunu duyar duymaz Kufe’ye gittim. Onu (üveysil karanı) yi aradım. Fırat nehrinin kenarında buldum.
Abdest alıyor, çamaşır yıkıyordu. Onu anlattıkları gibi buldum. Selam verdim, selamımı aldı ve bana baktı Musafaha edeyim dedim. elini vermedi.
Dedim ki:
-“Allah sana merhamet etsın, senı mağfiret etsin.Ya Üveys nasılsın? Onu O kadar sevmiştim ki içimden bir ağlamak geldi. Zayıf olduğu için içim parçalandı. O da bana baktı ve
-““Allah sana uzun ömür versin Ey Herm ibn Hayan kardeşim, nasılsın “ dedi.
-”İsmimi ve babamın ismini nereden bildin? Ve hiç görmediğin halde beni nereden tanıdın.?” Dedim.
–“İlminden ve haberinden hiçbir şey eksik olmayan bana bildirdi. Ruhum ruhunu tanıdı. Mü’minlerin ruhları birbirlerini tanırlar. Birbirlerini görmeseler de birbirleriyle görüşürler “ dedi.
Bana Resulullah (a.s.v.) den bir haber ver dedim. Dedi ki :
-”Ruhum ve bedenim Resulullah (a.s.v.) a feda olsun. Ben onu görmedim. Onun haber ve hadislerini başkalarından duydum. O büyükten hadis rivayet etmek yolunu kendime açmak istemem. Muhaddis, müzekkir ve müftü olmak da istemem. Çünkü benim meşguıliyetim vardır, bunlarla uğraşamam.”
-“Bana bir ayet oku, senden dinlemiş olayım, bana dua eyle ve vasiyet eyle ki, onunla amel edeyim. Çünkü Allah için seni çok seviyorum” dedim.
Kimyay-ı Saadet (İmami Ğazali)
Allah-u Teala Hazretleri(c.c.) bizleri ve sizleri Üveysıl karanı Hazretlerı (r.a.) nın Yüzü suyu hürmetine afv eyleyip Cennetine koysun …Amin…
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Allahın veli kulları, kerametler, Menkıbeler, Tabiin, Tasavvuf, Üveys-ül Karani (r.a.)
22 Şubat 2009, 13:05 tarihinde.
[...] -“Kıyamette Allah-u Teâlâ (c.c.) Üveys sûretinde yetmişbin Melek yaratır ve üveys-i onların arasında ARASAT’A GÖTÜRÜRLER. Cennete gider ve Allah-u Teâlâ’nın dilediği (bildirdiği) nden başka mahluk hangisinin Üveys olduğunu bilmez.” buyurdu <<Bakınız Üveys-ül Karani (r.a.)>> [...]