Zeyd bin Harise (Radiyallah-u anhu)-5
Mü’te savaşının yapıldığını gösteren harita
Zeyd bin Harise (Radiyallah-u anhu)-5
Kur’an-i Kerimde Eshab-i Kiram içinde Zeyd (r.a.) den başka hiçbir kimsenin ismi AÇIKÇA ZİKREDİLMEDİ. Sadece Zeyd’in ismi geçmektedir. Bu, O’nun için büyük şeref olmuştur.
Hazret-i Zeyd (r.a.), hicretin sekizinci yılında (M. 629) Şam bölgesinde “Müte” de şehid olmuştur.
Esasen kendisi bu savaş için hazırlanan ordunun kumandanı idi. Bu muharebede üçbin İslam askeri, Yüzbinden çok Rum ordusu ile savşmıştı.
Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) “Müte” savaşı için orduyu hazırladıklarında;
-“Ordunun kumandanı Zeyd’dir. O şehid olursa yerine Ca’fer, O’da şehid olursa, Abdullah bin Revâha kumandan olsun.” Buyurdular.
Gerçekten bunların üçü de peşpeşe bu savaşta şehadet şerbetini içerek şehidlik mertebesine yükselmişlerdir.
Sahih-i Buhari (r.a.) de ifade edilen rivayetle bu olay şöyle anlatılıyor;
-“Resulullah Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) “Müte” ye orduyu gönderdikten epey sonra bir gün minberde konuşma yapıyorlardı. Birdenbire Efendimiz (s.a.v.) in gözlerinden YAŞLAR BOŞANMAYA başlamış ve konuşmalarını keserek;
-“İşte Zeyd şehid oldu! Bayrağı Ca’fer aldı. O’da şehid oldu. Bayrağı Abdullah aldı. O’da şehid oldu. Şimdi bayrağı Halid bin Velid aldı. Cenab-ı Hak zaferi Halid’e müyesser kıldı.” Buyurdular.
Hazret-i Zeyd (r.a.) in kumandan olduğu bu savaşta, ondan sonra kumandan olarak şehid edilen Ca’fer-i Tayyar (r.a.), Hazret-i Ali (r.a.) nin kardeşidir. Savaş sırasında iki kolu birden kesilmişti.
Ca’fer-i Tayyar (r.a.) için peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Cenab-ı Hak Ca’fer’e kesilen kollarının yerine iki kanad ihsan buyurdu. Cennette meleklerle birlikte uçtuğunu Rabbim bana gösterdi.” Buyurdular.
Bu sebeple vefatından sonra kendisi “Uçan Ca’fer” manasına gelmek üzere “Ca’fer-İ Tayyar” lakabiyle anılmıştır.
Hazret-i Zeyd (r.a.) Müte savaşında öldürülmesinin intikamını oğlu Üsame (r.a.) almıştır. Bir süre sonra bu defa mübarek şehidin oğlu Üsame (r.a.) kumandasında bir ordu daha hazırlandı, fakat Resulullah efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in hayatının son günlerine rastlaması yüzünden onları uğurlayamadı.
Daha sonra bu ordu Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) tarafından Şam üzerine gönderilmiştir.
Zeyd (r.a.), beyaz, güzel idi. Usame (r.a.) ise esmer idi. Çünkü Ümm-i Eymen (r.anha) Resulullah (s.a.v.) a annesinden kalan Habeşli bir cariye idi.
O’nun fazileti hakkında Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki;
-“Zeyd bana kavmimin en sevgilisidir.”
Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki;
-“Cennet’e baktım. Bir de gördüm ki, Cennet narlarının her biri deve derisinden yapılmış, şişirilen tulum gibi, kuşları, büyük develer gibi iri. Bunların arasındaki bir gence gözüm ilişti.
-“Sen kimsin?” diye sordum.
Oda; -“Zeyd bin Harise olduğunu söyledi. Sonra baktım ki, Cennette gözlerin görmediği kulakların duymadığı, hâtır ve hayale gelmeyen şeyler vardır.”
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Zeyd bin Harise (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
06 Ocak 2013, 18:14 tarihinde.
[...] Anh)- 2- Kırk hadis : (11)TerbiyeTevbe- 4 « Zeyd bin Harise (Radiyallah-u anhu)-3 Zeyd bin Harise (Radiyallah-u anhu)-5 [...]